Sarıgül, toplumsal barış için af çağrısını tekrarladı.
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Türkiye ve Dünya gündemine dair basın açıklaması düzenledi. Parti Genel merkezinde yapılan açıklamaya birçok parti üyesi katıldı.
“Toplumsal barış için af”
Toplumsal barış için af çağrısını tekrarladıklarını aktaran Sarıgül, “Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve sosyal şartlar bir af çıkarmayı gerektiriyor. Bu nedenle, 9 Nisan'da, bir af çağrısında bulunduk. O günden beridir, bu çağrıyı tekrarlıyoruz. Özellikle Maltepe'de, Diyarbakır'da, Sincan'da, Osmaniye'de, Bakırköy'de, Tekirdağ'da, Zonguldak'ta, Adana'da, Konya'da, Ordu'da, cezaevlerinden dünde Ankara Sincan'da af çağrısı yaptım. Haftalık basın toplantıları, sosyal medya hesaplarıyla bu talebi dile getirmeye devam ediyoruz. Bütün siyasi partilere, bugün bir kez daha TDP genel merkezinden çağrıda bulunuyorum. Gelin hep birlikte, bir af çıkaralım. Adı da, “toplumsal barış” affı olsun. Bu çağrımız, siyasi bir çağrı değil, bu çağrımız vicdani bir çağrıdır. Bu çağrımız gönülleri alma, yaraları sarma çağrımızdır” ifadelerine yer verdi.
“Korona virüs izni uzatılsın”
Cezaevleri için korona virüs izninin uzatılması gerektiğini aktaran Sarıgül, “Burada önemli ve öncelikli, bir konuyu daha gündeme getirmek istiyorum. Korona virüs, nedeniyle verilen, açık ceza evleri izinleri, 31 Mayıs'ta sona erecek. Cezaevlerimiz doldu taştı. Sürekli dolaşıyorum 7 kişilik koğuşlarda, 30-40 kişi kalıyor. Korona virüs izni uzatılmazsa yaklaşık olarak 80 bin kişi yeniden, cezaevine dönecek, şartlar inanın ki daha da ağırlaşacak. Bu insanlar, 19 aydır dışarıda kendilerine yeni bir hayat kurdular. Tüm siyasi partilere çağrım gelin bu sorunu beraber çözelim" dedi.
“İran'ı geçip ülkemize nasıl geliyorlar”
Mülteciler konusunda da konuşan Sarıgül, endişelerin giderilmesi gerektiğini söyleyerek, “Suriye sınırımızdaydı, bu insanlar gelip, bize sığındılar. Peki, 18-30 yaş arası, binlerce Afganlı ve binlerce Pakistanlı, İran'ı geçip ülkemize nasıl geliyorlar. Kafalarda soru işaretleri var. Endişeler var. Yetkililere düşen görev, bu endişeleri yüzde yüz gidermektir. Bütün siyasi partilere de sesleniyoruz. Geri döndürülemez, kontrol edilemez olaylara, neden olmak istemiyorsanız, bu konuyu hep birlikte çözmemiz lazım. Soğukkanlı, sorumluluk duygusu içerisinde ve çözüm odaklı konuşmamız lazım. Avrupa'nın, mülteci sorununu Türkiye'nin üzerine yıkıp, kenara çekilmesine de müsaade edemeyiz. Çözüm, Avrupa ülkeleri, nüfusları oranında, mülteci almak zorundadır. Mülteciler sadece Türkiye'nin sorunu olarak görüp Avrupa'nın bir kenara çekilmesine izin veremeyiz. Avrupa şunu bilmeli, Türkiye, huzursuz olursa, Avrupa'da, huzur bulamaz. Avrupa'nın, bunu bilmesi lazım, bunu da onlara bildirmek lazım” ifadelerini kullandı.