Türkiye temiz bir dünya için yeşil fabrikalar oluşturuyor. Türkiye’nin ‘yeşil devrim’e hazırlandığını ve ilk hedefin 2030 olduğunu belirten Uluslararası Giyim Federasyonu Başkanı Cem Altan, “Türkiye fabrikalarını dijitalleştirerek ve atık giysileri geri kazandırarak yeşil devrime hazır olacak. 2030’da hedef karbon salınımını yüzde 50’ye 2050’de 0’a düşürmek’ dedi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından 15’incisi düzenlenen İstanbul Hazır Giyim Konferansı, küresel modaya yön veren isimlerle dünyanın önde gelen markalarının temsilcilerini İstanbul’da bir araya getirdi. Panelde toplamda 17 oturum yapılırken 35 konuşmacı yer aldı.
Türkiye’nin yeşil devrim projesiyle fabrikalarını dijitalleştirerek yeşil fabrika haline getirmeyi planladıklarını belirten Cem Altan, “Dünya’ya en fazla zarar veren ikinci sektör hazır giyim ve tekstil. Bunun önüne geçmek için Türkiye’de bulunan fabrikalarımızı 2050’ye kadar tamamen yeşil fabrika haline getirmeyi planlıyoruz. Bunu yapabilmek için tüm fabrikalarımızı dijitalleştirmemiz gerekiyor. Bu sayede karbon salınımı ve çevre kirliliğini önlerken giyim konusunda atık giysileri tekrardan ülkeye kazandırıp ülke ekonomisine katkı sağlayabileceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye’de bulunan tüm fabrikaları yeşil fabrika haline getirmeye çalışıyoruz”
Dünya’ya en fazla zarar veren sektörler arasında ikinci sırada hazır giyim ve tekstil olduğunu söyleyen Uluslararası Giyim Federasyonu Başkanı Cem Altan, “Avrupa yeşil mutabakatı kararının ardından bunun çerçevesinde bütün dünyada 2050’ye kadar karbon salınımını sıfıra indirmek için çalışmalar başladı. Türkiye’de Paris anlaşmasıyla bu anlaşmaya imza attı. Ülkemizde de hızla bu çalışmalara ayak uydurmak için çalışıyoruz. Türkiye yeşil devrime hazırlanıyor. Türkiye’de bulunan tüm fabrikaları yeşil fabrika haline getirmeye çalışıyoruz. Bunu yapabilmek için tamamen dijitalleşme olması gerekiyor. Bunun sayesinde sürdürülebilirlik macerasını hızla sağlayabiliriz. İklim değişikliği ve çevre kirliliğinin artmasıyla beraber dünyamız yaşlanıyor. Dünya ya en fazla zarar veren ikinci sektör hazır giyim ve tekstil. Bizde bunun bilincinde olarak öncelikle tekstil ve hazır giyim sanayiinin karbon salınımını azaltmak için uğraşıyoruz. Bunları yapmak için döngüsel ekonomiye önem vermemiz lazım” şeklinde konuştu.
“Hedef 2050’de 0 karbon salınımı”
Türkiye’de giysi atığının çok fazla olduğunu belirten Cem Altan, “Bu atıkların geri toplanıp tekrardan ekonomiye kazandırılması önemli. Ayrıca enerji olarak yenilenebilir enerjilere yönümüzü çevirmemiz gerekiyor. Su kullanımı hazır giyim ve tekstilde çok fazla. Bu durumu en aza indirmemiz gerekiyor. Ayrıca kullanılan elyaflar da yüzde 60 kadarı sentetik. Bu sentetik elyaf kullanımını azaltıp daha çok pamuk selülozik ürünler kullanmaya çalışıyoruz. Bunların hepsinin olabilmesi içinde yeşil fabrikaların çoğalması ve hızlanması gerekiyor. Ayrıca geri dönüşümlü fabrikaları ülkemizde çoğaltmamız gerekiyor. Türkiye’yi tamamen hazır giyimde yeşil devrime hazırlamak hem maliyetli hem de uzun bir süreç. Devlet destekleri ile bu işi hızlandıracağımızı düşünüyoruz. Ülke ve sektör olarak İlk başta hedefimiz 2030 da karbon salınımını yüzde 50’ye düşürmeyi hedefliyoruz. Sonraki hedefimizde 2050’de karbon salınımını 0’a düşürmek” ifadelerini kullandı.
Hazır giyim sektöründe yeşil devrim için çok fazla yol aldıklarını belirten Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, “Bu sene 15’inci moda Hazır giyim konferansını gerçekleştirdik. Bu seneki temamız Yeşil Devrim. Hazır giyimde yeşil devrimi sürdürülebilirlik ilkesinde döngüsel ekonomide hem de çevreyi düşünerek yenilenebilir enerji sistemleri ve döngüsel ekonomiyle beraber 17 oturum ve 35 konukla anlattık. Hazır giyim sektöründe özellikle pandemi den sonra hızlı moda akımının yavaş moda akımıyla dönüştüğünü görüyoruz. Bu sebepten dolayı bu akımın değişim ve dönüşümünü anlattık. Yeşil devrim aslında sürdürülebilirlik ilkesine baktığınız zaman tamamen çevreyi düşünerek yaptığımız bir hareket. Çevreyle beraber hane halkını da burada düşünüyoruz. Döngüsel ekonomiyle birlikte bu dönüşümü sadece hazır giyim konfeksiyonun da değil tekstil sektörüyle beraber gerçekleştiriyoruz. Bu dönüşümün içinde birinci derecede dijitalleşme var. İkinci derecede sürdürülebilirlik enerji kaynakları var. Üçüncü Derecede döngüsel ekonomi ve akıl yönetimi var. Bunların hepsine biz yeşil devrim adını verdik. Hazır giyim sektöründe yeşil devrim için çok fazla yol aldık. Tekstil kısmında biraz daha yolumuz var” dedi.