Karabük’ün Safranbolu ilçesinde yaşayan ve 5 kez Guinness Dünya Rekortmeni olan Rumeysa Gelgi, ABD’ye yapacağı ziyaret öncesi Türk Hava Yolları’nın (THY) kendisine zorluklar çıkardığını söyledi, duruma tepki gösterdi.
2.15 santimetre boyuyla "Dünyanın yaşayan en uzun boylu kadını" unvanı ile birlikte el, parmak ve sırt gibi rekorlarla 5 kez Guinness Dünya Rekorlar Kitabına giren 24 yaşındaki Rumeysa Gelgi, Guinness Dünya Rekorları’nın etkinliği için eylül ayında Amerika’nın Kaliforniya eyaletine bağlı San Francisco şehrine gidecek. Skalyoz hastalığı bulunan, omurgasında platin ve 30 vida olan, en fazla 2 saat oturarak durabilen Gelgi’nin, bu özel durumu nedeniyle uçak seyahatini sedye üzerinde yapması gerekiyor. Bu nedenle Türk Hava Yolları’nın sedye ile seyahat prosedürü ile uçmak için başvuruda bulunan Gelgi, hiç ummadığı engellerle karşı karşıya kaldığını söyledi. 13 saat sürecek olan San Francisco uçuşunu sedye ile yapması gereken Gelgi, bunun için kendisine ekonomi sınıfında 6 koltuk sedye için, bir koltuk da refakatçi için satın alması gerektiğinin söylendiğini belirtti.
Üç hafta önce ailesinin bilet almaya gittiğini aktaran Gelgi, "Sedye bileti özel bilet olarak statülendirildiği için online veya telefonla alınamıyor. Bu da kabul edilebilir, buraya kadar sorun yok. İstanbul Havalimanı’nda aileme yedinci koltuğa refakatçinin dahil olmadığı bunun sadece sedye için olduğu, refakatçiye ekstra sekizinci koltuk alınmasının zorunlu olduğu söylendi. Sorun tam olarak burada başlıyor. Çünkü bu olaydan yarım saat önce İstanbul Havalimanı özel hizmetler departmanı 7. koltuğa refakatçinin dahil olduğunu söylemişti. Ailem daha önce aynı tip uçakla aynı şekilde İstanbul’dan San Francisco’ya uçmuştu, uçak personeli dahi alt koltuk sedye için 7. koltuk refakatçi için demişti. Fakat havalimanında bilet alım esnasında ’Neden 7. koltuğu boş bırakıp sekizinci koltuğu almak zorundayız?’ diye sorduklarında ’kurallar bu şekilde’ şeklinde bir yanıt aldılar. Bu uygulamanın hiçbir şekilde açıklaması yapılamadı" dedi. "Bilete 250 bin lira verdi"
Ailesinin departmanlar arasındaki bilgi eksikliğini çözebilmek için 6 saat uğraştığını aktaran Gelgi, "Fakat hiçbir sonuç alamadılar. Ek olarak yüzde 90 engelli bir birey olduğumu belirtmiştim, Türk Hava Yolları bu oranda engeli olan bireylere dış hatlarda yüzde 25 indirim uyguluyor. Ancak fiziksel durumum gereği mecburi sedye talebim olmak zorunda, çünkü benim için opsiyon yok. Maalesef Türk Hava Yolları sedyeli yolcu biletini özel bilet olarak değerlendiriyor ve hiçbir indirim uygulamıyor. Sedye talebim olduğu için engelli, yolcu statüsünden çıkarıldım ve raporumu sunduğum halde biletime en ufak indirim dahi uygulanmadı. Ben sadece kendi sedye biletim için tam tamına 250 bin TL, dolar karşılığı olarak o günün kurundan 14 bin dolar ödedim" diye konuştu. Refakatçisine de ayrıca bir bilet almak zorunda kaldığını vurgulayan Gelgi, şunları kaydetti:
"Refakatçime de hiçbir şekilde indirim uygulanmadı. San Francisco’ya gitme sebeplerimden biri de Guinness Dünya Rekorları ile orada çekimler yapmak ülkemizi dünyada temsil etmek. 250 bin liranın yüzde 40’ı durumumu anlatmam üzerine Amerika’da işbirliği yapmak karşılığında Guinness Dünya Rekorları tarafından karşılandı. Çünkü benim veya ailemin uçak yolculuğu için böyle bir meblağı karşılaya bilmesi mümkün değil. Kalan tutarı karşılamak için de ben çok büyük bir birikim kullanmak zorunda kaldım. Yaşadığım bu durum beş rekoru aynı anda taşıyan tek Türk Guinness Dünya Rekortmeni olarak bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları’ndan böyle bir muamele görmek beni inanılmaz üzdü ve rencide etti. Çünkü ben Amerika’ya bayrağımızı taşıyarak gideceğim, tabiî ki orada neler yapacağımızı Guinness Dünya Rekorları ile neler çekeceğimizi söyleyemiyorum ama çekimlerimizin Türk Hava Yolları’na da PR sağlayacağını düşünüyorum. Tüm dünyada Türkiye ve Türk Hava Yolları’nı temsil etmekten onur duyarken böyle bir olaya maruz kalmak beni fazlasıyla demotive etti." "Kendimi kendi ülkemde değersiz hissediyorum"
Çok üzgün olduğunu anlatan Gelgi, "Kendimi kendi ülkemde değersiz hissediyorum. Ülkemin adını beş kez Guinness Dünya Rekorları kitabına yazdırmış olmama rağmen ülkemde hiçbir önem ve değer görmediğimi hissediyorum. Guinness Dünya Rekorları gibi çok prestijli bir İngiliz şirketi bana verebileceği tüm desteği verirken, kendi ülkemden en ufacık destek dahi görememek beni çok üzüyor. Neden 7. koltuğu boş bırakıp sekizinci bir koltuğu almam gerekiyor veya neden yüzde 25 engelli indirimi uygulanamıyor? Devlet tarafından onaylı sürekli geçerliliği olan raporumu sunuyorum, benim sedye uzanma mecburiyetim nasıl engelli olmadığım anlamına gelebilir ki? Ben ücretsiz bilet istemiyorum, ben sadece hakkım olanı istiyorum" ifadelerine yer verdi.