Denizli’de tarih ile doğanın iç içe olduğu ve GEKA’nın desteğiyle 1800 yıllık Anıtsal Çeşmenin gün yüzüne çıkarıldığı Tripolis Antik Kenti bölgenin turizm potansiyeline önemli bir katkı sunuyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Duman, geçmişte yaşanan büyük depremde yıkılan 15 metrelik çeşmeyi önümüzdeki yıl ziyaretlere açmayı hedeflediklerini belirtti.
Denizli’nin Buldan ilçesine bağlı Yenicekent Mahallesi’nde bulunan ve tarihi M.Ö. 190 yıllarına dayanan Tripolis Antik Kenti ziyaretçilerini bekliyor. Günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Tripolis’te, bir taraftan kazı çalışmaları aralıksız sürdürülürken, gün yüzüne çıkmış pek çok tarihi eser ise yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilebiliyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetler yürüten Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın (GEKA) Kültür Turizminin Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında desteklenen Tripolis Antik Kenti Anıtsal Çeşme Kazı Projesinin başarıyla tamamlanması, antik kentin turizm potansiyelini artırdı. Proje ile Tripolis Antik Kentinde, geçmişi milattan sonra 2. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen anıtsal çeşmenin gün yüzüne çıkartılması, bölgede turizm potansiyelinin korunması, tanıtım faaliyetlerinin artırılması, bölgeye daha çok turist çekilmesi, bölgede gezilebilecek alan ve konaklama sayısının artırılması sağlandı.
Aydın, Denizli ve Muğla illerinin kalkınmasına yönelik faaliyetler yürüten GEKA, alternatif turizmin gelişmesi ve bölgede yaygınlaştırılması amacıyla birçok projeye destek veriyor. Ajans, bir alternatif turizm çeşidi olan kültür turizminin bölgede ön plana çıkmasını hedefliyor. Bu amaçla, özellikle son yıllarda bölgedeki antik kent ve ören yerlerinin kazı ve restorasyon çalışmalarına destek veriyor. GEKA’nın bu kapsamdaki önemli projelerinden birisi olan “Tripolis Antik Kenti Anıtsal Çeşme Kazı Projesinin” kazı çalışmalarını ise PAÜ Arkeoloji Bölümü tarafından yürütüldü.
GEKA desteğiyle ortaya çıkarılan ve Anadolu’da çok önemli tarihi yapılarından birisi olan anıtsal çeşme, ilgi odağı haline geldi. Tripolis’in prestij yapılarından olan, civar kentlerden ve bölgelerden farklı özellikteki mermerlerin yanı sıra Mısır’daki Asvan şehrinden de kırmızı renkli granitlerin kullanıldığı anıtsal çeşme, nitelik ve büyüklük olarak milattan sonra 2.’ci yüzyıla ait çok az sayıdaki eserden birisi olarak biliniyor. “Önümüzdeki yıl Anıtsal Çeşme ziyarete açılacak”
PAÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahadır Duman, milattan önce 5 bin 500 yıllık Tripolis Antik Kentinde, GEKA’nın destekleriyle yaptıkları çalışmalar ve kazı sürecinin, Tripolis’in kazılması ve restorasyon işlerinin yapılmasında büyük pay sahibi olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Duman, “Güney Ege Kalkınma Ajansı, 2020 yılında Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı destekleriyle Tripolis’te sürdürülen arkeolojik çalışmalara büyük bir destek verdi. Bu çalışmalar sayesinde Tripolis’in en prestijli yapılarından birisi olan Anıtsal Çeşmede kazı çalışmaları yürütüldü. Yaklaşık 1 buçuk yıl süren bu çalışmalarını ardından hali hazırda kazı çalışmaları tamamlanan çeşmede restorasyon çalışmalarımız devam ediyor. İlk etapta çeşmede kazının ardından restorasyon projeleri hazırlanıp ardından gerekli kurumlardan izin alındıktan sonra önümüzdeki yılda inşallah Anıtsal Çeşmenin restorasyonunu tamamlayacağız” dedi. “Depremde yıkılan 15 metrelik çeşme yeniden inşa ediliyor”
Anıtsal Çemenin Trapilis’te meydana gelen depremde büyük hasar aldığını hatırlatan Prof. Dr. Duman, şöyle konuştu:
“2020 yılında kazı çalışmalarıyla başlayan Anıtsal Çeşme’de geçtiğimiz 4 yıl boyunca daha çok biz belgeleme çalışmalarıyla uğraştık. Çeşme yaklaşık 31 metre uzunluğunda, 7 metre genişliğinde ve 15 metrelik bir yüksekliğe sahip. Dolayısıyla Tripolis’te meydana gelen büyük depremlerin ardından Çeşme’nin bu 3 katı hemen önümde bulunan havuzun içine yıkılmış durumda. Buradan biz yaklaşık bin civarı mermer blok bulduk. Dolayısıyla bunların tanımlanması ve belgelenmesi büyük bir süreç. Şuanda da çalışmalar bu yönde devam ediyor”