’Kahveyi Kavururlar’ türküsünü farklı dillere çevirerek yurtdışındakilere öğreten Eskişehirli işletmeci Oral Büyüksarı; “Kızıl Deniz’den özel getirttiğim kumda Türk kahvesi sayesinde en leziz sunumun Türklerin elinden çıktığını anlatıyorum ve bunu da Osmanlı’dan kalma kahve kültürümüzü tüm dünyaya ikram ederek yapıyorum” dedi.
Dubai seyahatinde gördüğü Yunan kahvesi ve lokumu reklamı sonrası Türkiye’de bir kahve dükkânı açmaya karar veren işletmeci Oral Büyüksarı, tarihi Odunpazarı Evleri arasından çeşitli ülkelere kumda Türk kahvesi geleneğini tanıtıyor. Osmanlı ordusunun, kafeinin uyarıcı özelliğinden yararlanarak Afrika Kıtası üzerindeki çölleri aşabildiğine ve aynı şekilde Türk adetlerinde de kahve yapımına önem verildiğine vurgu yapan Büyüksarı; leblebi kurabiyesi, lokum ve Osmanlı şerbeti olmak üzere kahve severlere bir konsept hazırlayıp sunumlar yapıyor. Her yıl Dünya Kahve Günü’ne dikkat çekmek için gerek Türkiye’de gerekse dünyanın çeşitli yerlerinde açtığı işletmelerde Türk kahve kültürünü yayma gayretinde olan Büyüksarı, “Elimden geldiğince kumda Türk kahvesi geleneğinin, Osmanlı’dan geldiğini ve dünyanın en lezzetli kahvelerinin, Türklerin elinden çıkabileceğini kanıtlayacağım” dedi. “’Kahveyi Kavururlar” türküsünü farklı dillere çevirip yurtdışındakilere öğretiyorum”
Piyasadaki birtakım kahvelerin içerisinde farklı kimyasal maddeler olduğu için insanlarda zaman zaman kalp çarpıntısına neden olduğunu anlatan Eskişehirli işletmeci Oral Büyüksarı, “Kahvenin toplumsal faydalarını saymakla bitmez. Her şeyden önce Türkler, izdivaç öncesi kız isterken olsun veya eş dost ile sohbetleri esnasında, mutlaka bir fincan kahve içerler. Ne de olsa, ‘Kırk yıl hatırı vardır’ der büyüklerimiz. Hatta bu ikramlar, küslerin barışmasına bile vesile olur. ‘Kahveyi Kavururlar’ türküsünü farklı dillere çevirip yurtdışındaki kahve severlere öğretiyorum çünkü onlar da bilsinler ki, bizim kahve kültürümüz çok eskilere dayanıyor” şeklinde konuştu. “Birkaç yudum sonra da fazladan beklediğiniz bu süreyi unutacaksınız”
“Kumda Türk kahvesi servisini masaya koymadan önce fincanın çok kızgın olduğunu müşterilere hatırlatırım” diyen Eskişehirli şair ve kahve ustası Caner Şahin, önce Eskişehirspor için yaptığı besteleri belirtti sonra da kumda Türk kahvesi yapımını şu sözlerle aktardı:
“Bir tatlı kaşığı kahveyi, toprak fincanın içerisine döküyorum. Tercihe göre sade, orta ve az şekerli olacak şekilde tekrar fincanın dibine şeker ve su ilave ediyorum. Tahta kaşıkla bu karışımı birazca karıştırıp, sonrasında Kızıl Deniz’den özel getirdiğimiz 200 derecelik sıcak kumun üzerine fincanları diziyorum. Normal cezvede 2 ile 5 dakika arasında kaynayan kahve, kumun üzerindeki toprak fincandan dolayı ortalama 7 dakikada pişiyor. Birkaç yudum sonra da fazladan beklediğiniz bu süreyi unutuyorsunuz.”
