Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi bünyesinde 10 yıl önce kurulan Türkiye’nin ilk ve tek Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir, merkezin çalışmalarının bölge insanı tarafından desteklendiğini, bu desteklerin Türkiye’nin kaderini değiştireceğini açıkladı.
MSKÜ Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi (KOZMER)’nin çalışmalarını yerinde görmek bilgi almak için yöredeki ilk, orta ve lise düzeyindeki öğrenciler merkezi ziyaret ediyor. KOZMER’e ziyarete gelen Menteşe Denizovası Ortaokulu öğrencilerine KOZMER Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir ve Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Demir, organik sıvı sabun, organik kolonya yapımı ve bio malzemeler hakkında bilgi verdiler.
Öğrencilere bitkisel üretimin yanında Türkiye’de sadece Muğla yöresinde yetişen Sığayla ağaçlarının, feldspat madenlerinin, Dalyan’daki çamurun da bir bio malzeme olduğu, Peru’daki mezarlardan çıkan ve Isırgan otundan yapılan kefenlerin bulunduğu, Isırgan otunun da bio malzeme olduğu belirtildi.
“Kozmetik alanında Türkiye’nin ilk akademik merkezi”
Bilim ışığında ve çevre halkının desteğinin sürmesi durumunda verilen çabaların Türkiye’nin kaderini değiştireceğini belirten KOÇMER Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir, “Bu merkez ülke genelinde kozmetik alanındaki ilk akademik birimdir, ilk akademik merkezdir. Bilimin ışığında ve çevre halkının desteği de bizimle olduğu sürece bu çabanın asla boşa gitmeyeceğini, bölgenin ve geniş anlamda Türkiye’nin kaderini değiştireceğini düşünüyorum. Bugünkü eğitimimizde farklı olarak bitkisel üretimin yanı sıra, çocuklarımıza bio malzemelerden bahsettim. Bugün sığla bir bio malzemedir, feldspat madenleri bir bio malzemedir. Dalyan Kaunos’taki çamur bir bio malzemedir. Binlerce yıl önce Peru’da çıkan mezarlarda ısırgan otundan yapılmış kefenlere rastlandı. Isırgan otu bir bio malzemedir ve çok iyi bir tekstil malzemesidir” dedi. “Türkiye dünyadaki yeşil teknolojinin dışında kalamaz”
Türkiye’nin bitki ekerek, uçucu yağ elde ederek dünyadaki yeşil teknoloji kasırgasının dışında kalamayacağını, belirten Prof. Dr. Demir, “Bugün bütün dünya yeşil kimyanın, yeşil teknolojilerin bio teknolojilerin kasırgası altında. Türkiye bu kasırganın dışında kalamaz. Ama bunu salt bitki ekerek, uçucu yağ elde ederek de bu kasırganın bir parçası olamaz. Bugün öğrencilerimize de söylediğim dünyayı para, parayı bilgi ve bilgiyi de akademi yönetir. Öğrencilere anlattığım gibi ‘Ben yaptım oldu’ değil. Sizin ürününüz güvenli mi, güvenlik etkinlik testleri var mı, veya siz bununla ilgili ne gibi yöntemler geliştirdiniz, yapıyorsunuz ama oldu mu, bütün bu yolların hepsini aşacak bilgiye dayalı, AR-GE’ye dayalı, markaya, patente, tescile dayalı ve ihraç edilebilir dünyanın veri tabanlarında tanımlanmış bitkileri kullanarak üretim yapma çabasındayız. Bu tabi ki zor bir süreç. 10 yıldır Muğla’da bu hareket hep ilgi gördü, hep desteklendi. Zor bir süreç. Ama ben yine de 10 yılda çok uzun bir yol aldığımız, başarılı olduğumuzu, yavaş da olsa bölgenin değiştiğini, dönüştüğünü ve ülke için de bu hareketin çok değerli olduğunu düşünüyorum” dedi.