Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Vekili Murat Karakoyunlu, KOP Bölgesi’ndeki tarihi yerlere ulaşımın daha kolay ve estetik halde sağlanması için ‘KOP Bölgesi Buharlı Tren Turizmi Projesi’ni hazırladıklarını belirterek, projeyle Türkiye’nin turizm mirasının dünyaya daha çok duyurulmasının sağlanacağını söyledi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Aksaray, Karaman, Kırıkkale, Kırşehir, Nevşehir, Niğde ve Yozgat’tan oluşan KOP Bölgesi’nin turizm potansiyelini geliştirecek, tarihi demiryolu mirasına sahip çıkacak ve KOP Bölgesi’ni önemli bir turizm destinasyonu haline dönüştürecek Buharlı Nostaljik Tren Turizmi Projesi için bir çalıştay düzenledi. Demiryolu ve karayolu altyapısını kullanarak KOP Bölgesi’nin turizm potansiyelinin birbirine entegrasyonu ve yeni turizm alanlarının ortaya çıkarılması sağlanacak projede kamu-üniversite ve turizm sektörü paydaşları bir araya gelerek, yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiği demiryolu turizminin nostaljik buharlı trenlerle gerçekleşmesi adına önemli kararlar alındı. Genç istihdamını odaklayan projede bölgedeki turizme dayalı konaklama gün sayısının artırılması planlanırken, bölgenin turizm altyapısının da güçlendirilmesi amaçlanıyor. “Nitelikli bir proje hazırlamaya çalıştık”
Proje hakkında bilgiler veren KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Vekili Murat Karakoyunlu, “KOP Bölgesi medeniyetin beşiği olan Anadolu’nun tam kalbinde yer almaktadır. KOP Bölge Kalkınma İdaresi olarak hizmet etmiş olduğumuz 8 ilde tarihin, turizmin, kültürün, gastronominin ve turizme dair görülmesi, gezilmesi gereken birçok unsurun barındığı değerler yer almaktadır. Bu çerçevede Kırşehir’in Kalehöyük’ünden Kırıkkale’nin Sulu Mağara Yeraltı Şehri’ne, Yozgat’ın Roma Hamamı’ndan Niğde’nin Nar Vadisi, Çiftehan Kaplıcaları, Kemerhisar İçmesi’ne, Karaman’ın Bin Bir Kilise, İnce Kilise, Meraspoli Mağarası’na, Konya’nın Mevlana’sı, Çatalhöhük’üne ve Nevşehir’in Ürgüp-Kapadokya peri bacaları bölgesinden Aksaray’ın Ihlara Vadisi’ne kadar geniş bir coğrafyada mutlaka görülmesi gereken değerli turizm noktaları bulunmaktadır. Elbette bu tarihi lokasyonların gezilebilmesi, görülmesi için insanların buralara ulaşımının daha kolay, daha estetik, daha nitelikli halde sağlanması gerekmektedir. Bu anlamda ‘dünyanın pek çok yerinde kullanılan buharlı tren turizmi KOP Bölgesi için de değerlendirilebilir mi’ sorusundan yola çıkarak nitelikli bir proje hazırlamaya çalıştık. Bu doğrultuda odak grup toplantılarıyla projenin gerçekleştirilebilirliğini araştırdık. Turizm sektörünün duayenlerinden, üniversitelerimizdeki akademik camiadan, demiryolu işletmeciliğinden ve bu projeye katkı sağlayabilecek bütün uzmanlardan görüş aldık. Tüm bu çalışmaların nihayetinde KOP Bölgesi’nde buharlı tren turizminin gerçekleştirilebileceği fikrini nihayetlendirme noktasına geldik. Bu aşamada yapmış olduğumuz çalışmalar birbiri ardına geldi. Her birinin bir sonrakine ilave edilebilecek katkılar sağlamaya başladığını gördük ve nihayetinde kamuoyuna duyurabileceğimiz büyük bir çalıştay yapma kararına vardık. Bu çalıştayımızda gastronomiden projenin pazarlanmasına, turizm lokasyonlarının şekillendirilmesinden hediyelik eşya ürünlerine kadar turizmi cazip, keyifli kılacak, yabancı ve yerli turistin bölgemizde daha çok konaklamasını sağlamaya çalışacak altyapıları oluşturmaya karar verdik, çalıştayımızın da asıl ana noktası budur” dedi. “Türkiye’nin turizm mirasının dünyaya daha çok duyurulmasını sağlayacak”
Projenin KOP Bölgesi’ne getireceği faydalardan bahseden Karakoyunlu, ana unsurlarının lokasyonlar arası bağlantıları sağlamak olduğunu ifade ederek, “Bu bağlantıları sağlamanın çeşitli yoları olsa da maalesef şu anki haliyle yerli ya da yabancı turistin bir şehrimizden bir başka şehre aktarımının yapılması, oradaki konaklama gün sayısının artırılması mevcut hallerle mümkün olamadı. Biz bunun daha kıymetli ve nostaljik bir şekilde tercih edilebilir olması için Buharlı Tren Projesi fikrini ortaya attık. Bu çerçevede şehirlerimizdeki her bir turistik bölge her şeyden önce daha çok bilinir olacak, bu değerler Türkiye’nin turizm mirasının dünyaya daha çok duyulmasını sağlayacak. Bu manada bacasız sanayi olarak bilinen turizm sektörünün ülkemiz için bilinirlilik ve ekonomik katkı açısından bölgeye sağlayacağı doğrudan ve dolaylı pek çok avantajı bulunmaktadır. Her şeyden önce biz bacasız sanayi olan turizme bir baca oluşturmayı ve buradan buhar tüttürmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. “İşin yerli ve milli boyutunu da projemizin içerisine dahil etmeyi planladık”
Buharlı trenin oluşturacağı çevre kirliliğine karşı günümüz teknolojisiyle tedbir aldıklarını aktaran Karakoyunlu, “Buharlı trenin çevreye saçacağı olumsuz etkileri gidermenin tedbirlerini, önlemlerini filtre yöntemleriyle aldık. Bölgemize, ülkemize hayırlı olacak, faydalı hizmetler sunulmasını sağlayacak güzel bir projenin önemli bir çalıştayını bugün gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanlığımız çerçevesinde hazırlanmış olan 11. Kalkınma Planı’nın hedefleri arasında da yer alan tren turizmini ülkemize ilk defa olmak üzere kazandırmayı hedefliyoruz. Ülkemizde halihazırda kayıtlı olarak bulunan 163 tane buharlı tren var. Bu trenlerden 2’si Türk mühendisleri tarafından inşa edilmiş, Bozkurt ve Karakurt isimleri verilmiş. Biz bu trenlerle yola çıkmayı, işin yerli ve milli boyutunu da projemizin içerisine dahil etmeyi planladık. Bu çerçevede Konya’nın Meram ilçesinde bulunan tren garı bölgesindeki tamir atölyelerinde bu iki buharlı trenimizin ufak tefek restorasyonlarla tekrar hayata geçirilebilmesini sağlayacağız. Daha sonra da hızlı bir şekilde bölgemizin, ülkemizin turizmine hizmet etmek üzere bu projeyi hayata geçirmiş olacağız” diye konuştu.