Antalya
Birinci, AA muhabirine, Türkiye'nin sağlık alanında 100 yılda yaptığından daha fazlasını son 12-13 yılda gerçekleştirdiğini söyledi.
Eskiden yatak başına 80 metrekare alanlar düşerken, bugün yatak başına 200 metrekarenin üzerinde düşen alanlarla hastanelerin inşa edildiğini aktaran Birinci, "Çok daha modern hastaneler inşa edildi. Daha konforlu, daha büyük hastaneler yapmışsınız. 6 bin yoğun bakım yatağınız var, 15 yılda bunu 40 bine çıkarıyorsunuz. Sadece salgın sırasında erişkin yoğun bakım yatağını 6 ay içinde yüzde 51 artırıyorsunuz. Yani yüz yılda yaptığınızın üç katını altı ayda yapıyorsunuz." diye konuştu.
Birinci, Türkiye'nin sağlıktaki bilişimde önemli çalışmalar yaptığını, tüm sistemlerin yerli kaynaklarla Türk mühendisleri tarafından organize edildiğini dile getirdi.
Bilişim ve sağlık organizasyonundaki başarıya değinen Birinci, şunları kaydetti:
"Herkes çok iyi dijital çözümler üretebilir, çok başarılı mühendisler, iyi sistem üreten firmalar var. Ama sağlıktaki bilişim farklı bir durum, alan uzmanlığı gerekiyor. Bilişim firmalarımızı sağlık alanında ciddi anlamda uzmanlaştırdık. Sağlık sisteminin kurgusunun nasıl yapılacağını, hangi projenin yapılıp hangisinin yapılamayacağını görme şansları oldu. Türkiye, sağlıkta bilişim konusunda bir üs olma durumunda. Türk firmalarını tüm ülkelere davet etmeye başladılar. Bu dönüşümde endüstrinin büyük katkısı var. Kendi yerli endüstrisiyle güçlenen, çok hızlı büyüyen bir sektöre sahibiz."
"Gücümüzü başka ülkelere ihraç etmek istiyoruz"
Birinci, sağlıkta bilişim konusunda başka ülkelere rehberlik etmek için karar aldıklarını belirterek, "Sektörle Bakanlığın da onlara liderlik yapmasıyla bu gücümüzü başka ülkelere ihraç etmek, liderlik yapmak, oraların sağlık sistemlerine katkıda bulunmak istiyoruz. Bundan sonra yeni sağlık bilişim sistemleri ve sağlık hizmet modeli ortaya çıkmış olacak. Ülkemizde şimdiye kadar inanılmaz şeyler yapıldı. Bu güçle o kadar öndeyiz ki başka ülkeler bizi örnek almış olsa bile bize yetişmeleri imkansız." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin sağlık alanındaki başarısının diğer ülkelerin de ilgisini çektiğine işaret eden Birinci, salgın sürecinde dünya ülkelerinin sağlık sisteminde sıkıntılar yaşandığını bildirdi.
Ülkelerin sağlık sistemlerini yeniden restore edeceğini vurgulayan Birinci, "Çünkü çok ciddi sıkıntılar yaşadılar. Bizim İtalya'nın toplam yoğun bakım yatağı kadar yoğun bakım yatak sayısını biz 6 ayda artırdık. Salgın sırasında bir İtalya'nın toplam yoğun bakımı kadar yoğun bakım yatağı yaptık." dedi.
Salgın öncesinde "Çok fazla yoğun bakım yatağı var." diye eleştiriler aldıklarını anlatan Birinci, Kovid-19 öncesi SARS, MERS, domuz ve kuş gribi salgınlardan dolayı tedbir alarak, Avrupa'ya göre daha yüksek yoğun bakım yatağına sahip olduklarını söyledi.
"Türkiye'de nüfusun yüzde 97'si HES'i aktif kullanıyor"
Birinci, 2014'te başladıkları dijital dönüşüm yolculuğunun salgın sürecinde avantaja dönüştüğünü, Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasını 15-20 günde devreye aldıklarını dile getirdi.
Türkiye'deki nüfusun yüzde 97'sinin HES'i aktif olarak kullandığını aktaran Birinci, "Anlık bağlantı durumu bazen 800 binlere çıkıyor. e-Nabızda 400 binleri buluyor. Bu kadar büyük bir dijitalleşme, vatandaşın bunu çok iyi kullanması, insanların kendi sağlığını yönetmesi salgın sürecinde avantaj sağladı. Riskli ya da temaslıların ne kadar süre sonra koronavirüs olabileceklerini sistemden takip edebiliyoruz. Yarın, hangi ilde kaç yoğun bakım yatağına olduğunu biliyoruz." değerlendirmesini yaptı.