Türkiye'nin son yıllarda geliştirdiği savunma teknolojileri adım adım uzaya yükseliyor. Yerli motordan, kritik çipler, komponentler ve yazılımlar artık yerli olarak üretiliyor.
Savunma teknolojilerinde yakalanan ivmeyle Türkiye uzayı kendine yeni hedef olarak belirledi. Türkiye Uzay Ajansı'nın kurulması ve ay görevinin duyurulması sonra çalışmalar sürerken, Selçuk Bayraktar da uzay projeleriyle ilgili müjde vererek, "Havacılıkta akamete uğratılmış serüvenimizin yeniden doğuşunu gerçekleştirdikten sonra biz artık gözümüzü atmosferin de ötesinde uzaya dikmiş durumdayız. Uzayla alakalı girişimimizi kurduk. İnşallah 5-10-15 sene içinde ülkemizin bu serüvenine ciddi katkılarımız olmasını hedefliyoruz. Bu anlamda Kızılelma bir başlangıç olsa da KIZILELMA'dan sonra uzayla alakalı projelerimiz var." açıklamasında bulundu.
"BU BİR İSPAT MESELESİ"
Türkiye'nin uzay çalışmalarını yorumlayan güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, "Türkiye neden uzaya çıkmak istiyor? Bu bir ispattır. Bu motorlardan da anlaşılacağı gibi, özellikle hibrit yakıt teknolojileri... Bunda çok iyi bir yere geldik. Biraz bunu göstermemiz lazım. Uzaya çıkmak en çok bunun için gerekli.
"UZAYI PARSELLEMEYE BAŞLADILAR"
Orada elbette bilimsel çalışmalar yapılacak ama uzayı parsellemeye çalışıyorlar. Jeopolitik kavga uzaya taşındı. Bunlarla ilgili Türkiye'nin bir yer edinmesi gerekiyor, çünkü Türkiye bir umut. Kapılan pastaları onlardan bir şekilde geri almak ve yeni parça koparılmasını engellemek için; gelecek yüzyıllar adına bunun uzayda yapılması gerekiyor. Uzayın bu şekilde onlar tarafından parselizasyonunu engellenmesi gerekiyor. Bundan dolayı uzayda yer almamız gerekiyor, bu teknolojilerin diğer alanları etkilemesi... Eğer bugün siz bir füze motoru ya da uçak motoru yapabiliyorsanız bunun sizin biliminize sağlayacağı muazzam bir bir katkı var" dedi.