Cumhurbaşkanı Emmanual Macron'un emeklilik yaşını yükseltme planlarına karşı protestolar sürüyor.
Fransa'nın devlet emeklilik sistemini hükümet için daha uygun bir sistemle değiştirmek, Başkan Emmanual Macron'un seçim kampanyasının temel dayanağıydı.
Ancak, emeklilik yaşının 62'den 64'e çıkarılmasını içeren reform, Fransız siyasetinin ana konusu haline geldi ve halk arasında pek rağbet görmedi.
Ülkede grevler ve protestolar bu hafta yoğunlaştı ve Paris'te yüzlerce kişinin tutuklanmasıyla bazıları şiddet olaylarına dönüştü.
Ulaşım ve diğer kamu hizmetleri darbe aldı.
DEMOKRASİYE DARBE
Yetkililer sokaktaki insan sayısını 1,1 milyon olarak belirtirken, sendikalar bunun yaklaşık 3,5 milyon olduğunu söylüyor. Protestocuların öfkesi Macron'un durumu yönetme biçimiyle ve hatta emeklilik teklifleriyle sınırlı değil. Başkanın reformları oylama olmaksızın zorlama hamlesinin, Fransız demokrasisinde endişelere yol açtığını söylüyorlar.
HALK PROTESTOCULARI HAKLI BULUYOR
Yapılan anketlere göre protestocuların büyük çoğunluğu Macron'un Fransız kamuoyuna ayak uydurmadığını düşünüyor. Halkın üçte ikisi protestocuları desteklerken, Macron'un onay oranı ise (. Macron'un planını oylama olmaksızın parlamentodan geçirme kararına seçmenlerin %82'si karşı çıkıyor ve %65'i öneriler yasalaşsa bile protestoların devam etmesini istiyor.
Frankfurter Rundschau’nun Paris’teki ekonomi muhabiri Stefan Brändle, emeklilik reformuna dair halkın geniş kesiminlerinin gösterdiği muhalefeti, Macron’un insanları emeklilik sisteminin risk altında olduğuna ikna edememiş olmasına bağlıyor:
“Fransızlar bunu, yalnızca kendi kişisel başarısını umursayan ve reforma karşı çıkan halkın yüzde 68’ine kulak asmayan bir liderin dikkafalılığı olarak görüyor. Uygun bir dille emeklilik maaşlarının finansmanının risk altında bulunduğunu açıklamak yerine, yurttaşların ‘daha fazla çalışması’ gerektiğini anlatıp duruyor. Bu aynı kapıya çıkıyor olabilir, ancak ülkedeki ücretlerin enflasyon dolayısıyla eridiği bir dönemde zamanlaması yanlış.”