Tüm dünyayı etkisi altında alan korona virüsle mücadele devam ediyor. Uzmanlar salgına karşı en büyük silahın şu an için aşı olduğunu bildiriyor ancak aşılanmaya karşı hala daha tereddüt yaşanıyor. Türkiye'de ise aşı çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda Esenyurt İlçe Sağlık Müdürlüğünün destekleriyle İstanbul Esenyurt Üniversitesi'nde bir aşı merkezi kuruldu. Yapılan aşı kampanyası ile amaçlanan gençlerin aşıya teşvik edilmesi ve aşının korona virüse karşı koruyuculuğu konusunda bir bilinç oluşturmak.
“18 yaş ve üzeri gençler kararsız”
El yıkamak, sosyal mesafe kurallarına uymak ve maske takmak gibi önlemlerin virüse karşı tek başına koruyucu olamadığını belirten İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu İlk ve Acil Yardım Programı Öğr. Üyesi Tuğba Öz, “Aşılarımızı olmamız gerekiyor. Aşı olunmasıyla ilgili bir çalışma yaptım. Üniversite çağındaki geçlerin ve üreme çağındaki kadınların aşıya karşı tutumlarını değerlendirdik. Değerlendirme sonucuna göre gençlerin daha kararsız olduklarını gördük. 18 yaş ve üzeri gençlerin bu kararsızlıklarını gidermek adına farkındalıklarının oluşturulması gerekiyor” dedi.
“Kadınlar kısır olacaklarını düşünüyor”
Aşı olunmak istenmemesinin aşıya karşı duyulan korkunun neden olduğunu ifade eden Öğr. Üyesi Tuğba Öz, “Vatandaşların aşıya karşı korkuları var. Aşılanınca DNA'larının değişeceğini, kısır olacaklarını düşünüyorlar. Bunların hiç biri gerçek değil. Aşılanmak demek, var olan virüse karşı vücudun tanışıklığını ve virüse karşı antikor geliştirilmesini sağlamaktır. Aşılamayla birlikte virüs bulaşsa bile bağışıklık sistemi vücudu koruyacaktır. Bu nedenle aşılamak çok önemli. Biz de öğrencilerimiz için bu farkındalığı arttırmak ve aşılanmalarını hızlandırmak adına kampanyamızı devam ettirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“Aşılama okul çağına inebilir”
Çocuklarda ateşle seyreden, yoğun bakım olmasa da hastane sürecinin olduğu bir dönem geçirildiğini kaydeden Öz, “ Virüs sürekli mutasyon geçiriyor. Delta varyantı daha ciddi. Bu yüzden hedef kitlemiz aşılandıktan sonra ülkemizde de aşılamanın 12 yaşa, hatta daha küçük okul çağındaki çocuklara kadar ineceğini düşünmekteyiz. Ancak ülke olarak hala iki dozu tamamlamada yüzde 79'lardayız. 18 yaş üstü nüfusta istediğimiz rakama henüz ulaşamadık. Aşıdan korkmamak gerekiyor. Çünkü kızamık, su çiçeği, kabakulak gibi bulaşıcı enfeksiyon hastalıklarını aşı ile yendik. İnanıyorum ki korona virüsü de aşı ile yeneceğiz. Koronayla savaşta tek silahımız aşıdır. Aşılanmayla birlikte yoğun bakımdaki hasta ve ölen sayımız zamanla azalacak ve bu savaştan galip çıkacağız. Yeterli antikor sayısı geliştirmek için aşılanmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Aşı semptomları hafifletiyor”
Yoğun bakım hastalarının genellikle aşılanmamış olan kişiler olduğunu kaydeden Öz, “Aşılanarak hastalığı geçirenler ile aşılanmadan hastalığı geçirenleri değerlendirdiğimize semptomların aşılanmayanlarda çok daha ağır seyrettiği, akciğerlere indiği ve öksürük görülüyor. Aşılanan kişilerde elbette hastalığa yakalanabiliyor ancak semptomları çok daha hafif hatta asemptomatik olarak da seyredebiliyor. Korona virüs aşısı semptomları hafifletiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.