Denizli’de dere yatağından sulama kanalına karıştığı iddia edilen atık sular, üreticilerin tepkisine neden oldu. Vatandaşın sofrasına giden meyve ve sebzeler için bu suyu kullandıklarını ifade eden üreticiler, soruna çözüm bulunmasını istedi.
Denizli’nin Pamukkale ilçesine bağlı Akhan Mahallesi’nde üretim yapılan birçok tarlanın, bölgedeki sanayi işletmelerinden dere yatağına bırakılan atık sular nedeniyle kirlenen suyla beslendiği ileri sürüldü. Yıllar önce kaynak suyu olarak kullanılan Gökpınar Deresi’ne bilinçsizce atık su bırakıldığını öne süren çiftçiler, kirli suyun sulama kanalıyla buluşmasıyla birlikte suyun renginin siyaha yakın bir hale dönüştüğünü belirtti. Vatandaşın sofrasına giden meyve ve sebzeleri bu kirli suyla sulamak zorunda kaldıklarını savunan üreticiler, yaptıkları tüm girişimlere rağmen 5 yıldır bu soruna kalıcı bir çözüm bulunmadığını kaydetti.
Nedeni belirlenemeyen kirli su için defalarca şikayetlerde bulunduklarını belirten Ali Can, 4-5 yıldır tarlasını bu kirli suyla suladığını ve sulamak zorunda bırakıldığını söyledi. Şikayetler sonrasında kurum ve kuruluşların suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Çiftçi Ali Can, “Bu kirli su Gökpınar Deresi’nden geliyor. Kaynak suyu olarak bilinen bu derecen biz yıllar öncesine kadar su içemiyorduk. Şu anda olan bize oldu. Tarlalarımızı sulamak için zaman zaman pis suyun içerisine girmek zorunda kalıyoruz ve pis su üzerime sıçrıyor. Hastalık kapma riski ile karşı karşıyayız. Zaten bu su ile sulanan bitkilerde hastalanıyor. İlaç ile defalarca bitkiyi kendisine getirmeye çalışıyoruz” dedi. “Hangi vicdanla bu ürünleri satabiliriz”
4-5 bin dönümlük arazide kirli suyla sulama yapıldığını söyleyen Ali Can, binlerce vatandaşın kirli suda yetişen ürünleri yediğini söyledi. Ali Can, “Bu su; Korucuk, Akhan, Eskihisar ve Goncalı Mahallesi başta olmaz üzere 4-5 bin dönüm araziyi sulamaktadır. Bu 4-5 bin dönümlük araziden insanlar yazlık ve kışlık ürünler yetiştiriliyor. Bu ürünler hasadı yapıldıktan sonra pazarlarda satılıyor. Şu anda bu insan sağlığı için büyük risk taşıyor. Yetkililerden bu konu ile ilgili çözüm bekliyoruz. Bu ürünleri ilgili yetkili kişiler de yiyor. İnsanın giremeyeceği suda yetişen ürünleri nasıl yiyebiliriz? Hangi vicdan ile bu ürünleri satabiliriz?” şeklinde konuştu.