Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümünden Uzm. Dr. Bengisu Ay, havaların soğumasıyla birlikte artan grip salgınına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Uzm. Dr. Ay, influenzanın yani halk arasında bilinen adıyla gribin başlıca burun, boğaz, bronşlar ve bazen akciğerleri etkileyen, hafif veya ağır bir seyir gösterebilen, oldukça bulaşıcı viral bir hastalık olduğunu belirterek “Genellikle Ekim ayından başlayarak Mart sonu Nisan başına kadar olan dönemde sık görülen bir solunum yolu hastalığıdır. Bu aylarda hasta kişi sayısının belirgin şekilde artması beklenen bir süreçtir. Yaklaşık 2 günlük kuluçka süresinin ardından ortaya çıkan ani başlangıçlı yüksek ateş, genellikle kuru öksürük, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya burun tıkanıklığı, ciddi halsizlik, yorgunluk, titreme, bazen ishal ve kusma ile karakterizedir. Öksürük ağır olabilir ve 2 hafta ya da daha uzun süre devam edebilir. İnsanların çoğu herhangi bir tıbbi tedaviye gerek kalmadan 1 hafta içinde iyileşirler. Yaşlılarda, çocuklarda, gebelerde ve kronik hastalığı olanlarda ağır seyretmekte, zatürre, bronşit, sinüs ve kulak enfeksiyonları gelişebilmekte ve hastane yatışlarına ve hatta ölümlere neden olabilmektedir. Kesin tanı ancak yarım saat veya daha az sürede sonuç veren hızlı influenza testleriyle mümkündür” dedi.
“İlk 48 saatteki tedavi daha etkili”
Hastaların doktora danışmadan, kulaktan dolma bilgilerle ilaç kullanmaması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Bengisu Ay, “Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan tedavinin daha etkili olduğu bilinmelidir. Ayrıca grip olan kişiler bol sıvı almalı, beslenmelerine dikkate etmeli, ellerini sık sık yıkamalı, öksürme ve aksırma sırasında ağızlarını kâğıt mendille, mendil yok ise kolun iç yüzü ile kapatmalı, mümkün ise birkaç gün evde istirahat etmelidir. İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Grip genellikle hasta olan kişilerin konuşma, öksürme ve hapşırma gibi davranışları ile saçılan ve virüs içeren damlacıkların, hasta kişiye 1 metre ve daha yakın olan kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesi ile bulaşmaktadır. Daha nadir olarak virüs içeren damlacık ile kirlenmiş yüzeylere, araç ve gereçlere kişilerin önce elleri ile dokunması ve sonrasında ellerini ağız, burun veya gözlerine götürmeleri ile de bulaşabilmektedir. Hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Her yıl grip aşısı olunmalı”
Uzm. Dr. Ay, mevsimsel grip hastalığının etkenleri olan influenza virüslerinin çok fazla sayıda alt tipleri bulunduğuna işaret ederek, “Bir önceki yıl görülen virüsten oldukça farklı virüsler sonraki yıllarda insanları hastalandırabilmektedir. Bu durum neden her yıl grip olabildiğimizi ve her yıl aşı olunması gerekliliğini net bir şekilde açıklamaktadır. Hastalıktan korunmada en etkili yöntemin grip aşısı olduğu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl vurgulanmaktadır. Bu nedenle grip sezonu öncesinde ve grip sezonu süresince özellikle hastalığın ağır seyrettiği ve hatta ölümlerin görülebildiği risk grubundaki kişilerin grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından hekim reçetesi ile grip aşıları risk grubundaki kişilere her yıl tüm sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz yapılmaktadır. Aynı zamanda grip benzeri hastalıklara neden olan diğer solunum yolu virüsleri de dolaşımda yüksek düzeyde yer almaktadır (respiratory syncytial virüs, rhinovirus, parainfluenzavirus, adenovirus, coronavirus, enterovirus, vb.). Dolaşımdaki diğer solunum yolu virüslerinin baskınlığı mevsimlere göre değişkenlik göstermektedir. Grip sezonu başlarında soğuk algınlığına neden olan rhinovirüs baskın seyretmekte iken son haftalarda özellikle 5 yaş altı çocukları etkileyen respiratory syncytial virüsün baskın olduğu görülmektedir” açıklamasında bulundu.