Büyük İstanbul depremi konusundaki uyarılarıyla gündeme gelen Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bu kez İzmir’i işaret etti. Doç. Dr. Doğan Kalafat ise İstanbul’da beklenen depreme dikkat çekti. Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve Kandilli Rasathanesi Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, Kanal D ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan sunuculuğunu Hakan Ural ile Nur Tuğba Namlı ’nın yaptığı “Neler Oluyor Hayatta” programına telefonla bağlanarak, Türkiye’de beklenen depremler hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Görür, “İzmir’e dedim ki; bilim insanları sizi de uyarıyor. Aynen İstanbul’u uyardığımız gibi bizim yıllarca Maraş’ı uyardığımız gibi Hatay’ı uyardığımız gibi ve Elazığ’ı uyardığımız gibi” dedi. Prof. Dr. Görür sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün Türkiye’ye haykırarak bunu söylüyorum. Fay tartışmasını bırakın, ne zaman nerede olacağını bırakın, İstanbul nasıl olur, neresi yıkılır, orası mı sağlam, burası mı demeyi bırakın. Bu deprem gelirse on binleri telef edecek ve bu bilimsel gerçeklilik. Artık İstanbul’u İzmir’i depreme nasıl hazırlayabiliriz, ne yöntemler yapabiliriz bu belli. Depreme dirençli kentler haline getirelim.” “Marmara’da deprem er ya da geç olacak”
Doç. Dr. Doğan Kalafat, deprem konusundaki sözlerinin çarpıtıldığını söyleyerek açıklık getirdi ve ilk kez olası büyük İstanbul depreminin ihtimalleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Kalafat, kendisi hakkında bulunduğu iddia edilen söylemler üzerine, “Ben böyle bir söylemde bulunmadım. Bunu bir şekilde cımbızla almışlar. Benim dediğim şu, depremlerin önceden belirlenmesi bilimsel ve teknolojik olarak mümkün değil” ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Kalafat, depreme ilişkin, “Depremin ne zaman olabileceğine dair istatistik yaparak deprem katalogları kullanarak büyük depremlerin tekrarlanma periyodlarına bakıyoruz. Şöyle bir istatistik oluyor 30 yılda yüzde 64, 50 yılda yüzde 75, 90 yılda yüzde 95 olasılıkla 7’nin üzerinde bir deprem olabilir bölgede ama bu hiçbir zaman bu tarihler arasında deprem olacağını ifade etmiyor. Bu yalnızca bize sizin yaşadığınız coğrafyada depremin tehlikesi vardır ve zamanı iyi değerlendirin mesajını veriyor” değerlendirmesinde bulundu. Doç. Dr. Kalafat, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim özellikle odaklandığımız Silivri açıklarından başlayan bir parça. Bu mevcut olan depremlerden daha küçük bir deprem bu aslında. Zemini ağırlıklı olarak batı ve doğu ucunda olan zemini kötü yapılar yıkılacaktır en azından ağır hasar alacaktır. Marmara’da sismik boşluk diye tanımlanan bir parça var ve bu parça er ya da geç kırılacak.”