Van
Van'ın Tuşba ilçesine bağlı Çitören Mahallesi'nde Van Gölü'ne hakim bir noktada Orta Çağ dönemine ait olduğu değerlendirilen yaşam alanı bulundu.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığındaki kazı ekibinin kent merkezindeki tarihi yapıların kayıt altına alınması için yürüttükleri çalışmalar devam ediyor.
Bu kapsamda, ilçeye 30 kilometre uzaklıkta bulunan Çitören Mahallesi'ndeki Çarpanak Adası'nın karşısında 1800 rakımlı tepelik alanda çalışma yapıldı.
Daha önce iki Urartu kaya mezarının tespit edildiği bölgeye yakın bir alanda, ana kayaya oyulmuş 3 odalı yaşam alanı tespit eden ekip, bölgede inceleme başlattı.
Kültür varlıkları envanterine kayıtlı olmadığı belirlenen, ana kayaya oyulmuş 6 metre uzunluğunda ve 3 metre çapındaki 3 odalı alanda çeşitli çanak ve çömlek parçalarına da rastlandı.
Van Gölü'ne hakim bir noktada yer alan ve Orta Çağ'da da farklı medeniyetler tarafından kullanıldığı belirlenen alandaki kalıntılar arkeologlarca detaylı bir şekilde incelenecek.
"Çok hakim bir noktaya kurulmuş"
Çavuşoğlu, AA muhabirine, daha önce tespit edilen, Urartular dönemine ait 2 kaya mezarının doğusundaki yaşam alanının ana kayaya oyularak inşa edildiğini söyledi.
Kaya yerleşiminin önünde çok sayıda çanak ve çömlekle karşılaştıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Çanak ve çömlek parçalarından buranın Orta Çağ'da kullanılan bir yerleşim yeri olduğunu anlıyoruz. Buranın önemli olan özelliklerinden bir tanesi, çok hakim bir noktaya kurulmuş olması. Van Gölü, Gevaş, Van Kalesi, Topaktaş Kalesi, Toprak Kale'yi görebilecek çok güzel bir mevkide konumlandırılmış. Şu an elde ettiğimiz veriler, buranın Orta Çağ'da yoğun bir şekilde kullanıldığına işaret etmekte." dedi.
"İçlerinde yaşamsal alanları gösterecek nişler yer alıyor"
Yerleşim yerinin tarihi ticaret yollarını gözetleyen çok stratejik bir bölgeye kurulduğunu belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Eski çağdaki yol güzergahı Van Gölü kenarından geçiyordu. Yolu gözetleyen ilk kale Kalecik Kalesi'dir. Buradan sonra Topaktaş Kalesi geliyor. Burası da tüm bu güzergahları görebilecek bir noktada yer alıyor. Yerleşim yerinin doğuya bakan kısmı tahrip olmuş. İki katlı olarak düzenlenmiş. Bu özellik hem erken hem de Orta Çağ'da kullanılan bir özellik. İç kısmında üst kata çıkan yaklaşık bir metre çapında bir yapı söz konusu. Muhtemelen merdivenle üst kata çıkılıyordu. Ana kayaya oyulmuş, oval görünümlü yapılardan söz ediyoruz. İçlerinde yaşamsal alanları gösterecek nişler yer alıyor. Oralarda günlük eşyalarını koyabilecekleri bölümler açılmış. Bazı noktalarda da sekiler yer almakta. Bizler de ölçümlerimizi yaptık, çanak ve çömlekleri de detaylı bir şekilde inceleyeceğiz."