Fizyoterapist-Schroth Terapisti Gülnihal Ertürk, kıyafetlerin vücuda tam oturmamasının skolyozun belirtisi olabileceğini söyledi.
Medicana Sivas Hastanesi Fisyoterapisti ve Schroth Terapisti Gülnihal Ertürk, omurga eğriliği hakkında önemli bilgiler verdi. Sağlıklı bir omurgaya arkadan bakıldığında omurların düz bir hat üzerinde dizilmiş olduğunun görüldüğünü söyleyen Ertürk, “Omuzların ve kalçanın yüksekliği simetrik ve baş orta hattadır. Skolyozda ise bu düz hat bozulmaya başlar ve omurlar zaman içinde sağa veya sola doğru yer değiştirmeye başlar. Omurlar kendi ekseni etrafında dönebilir. Bu da göğüs kafesi ve kalçada kaymalara neden olabilir. Scoliosis Research Society’e (SRS) göre Cobb açısı 10 derecenin üzerinde olan omurga eğrileri skolyoz olarak değerlendirilir” dedi. “Tesadüfen tespit de edilebilir”
Ertürk, skolyozun herhangi bir nedenle çekilen grafilerde tesadüfen tespit de edilebilir olduğunu ifade ederek, “Skolyoz erken dönemlerde belirti göstermeyebilir. Herhangi bir nedenle çekilen grafilerde tesadüfen tespit de edilebilir. Detaylıca açıklayacak olursak; aynı yükseklikte olmayan omuz ve kürek kemikleri, bir kalçanın diğerine göre daha çok önde, arkada veya yukarıda olması, dik durmada zorluk çekme ve omurgada oluşan asimetrik kavisler skolyoz hastalığının belirtileridir” diye konuştu. “Ağır sırt çantaları taşımak skolyoza neden olmaz”
Sanılanın aksine ağır sırt çantaları taşımak, yatış ve duruş bozukluğu gibi faktörlerin skolyoza neden olmadığını söyleyen Ertürk, “Çoğu durumda nedeni bilinmeyen yani idiyopatik skolyoz görülür. Diğer nedenler ise kas ve sinir hastalıklarına ve metabolik hastalıklara bağlı skolyozlardır. Omurgada meydana gelen deformiteler özellikle kemik gelişimi devam eden çocuklarda belirgin bir artış gösterebiliyor. Erken teşhisle skolyoz veya kifoz (kamburluk) kontrol altına alınabiliyor” ifadelerini kullandı. “Fizyoterapist desteği almadan yapılan yüzme faaliyeti skolyozu artırıyor”
Fizyoterapist desteği almadan yapılan yüzme faaliyetinin skolyoz derecelerini arttırdığına değinen Ertürk, “Kıyafetlerin vücuda tam oturmaması, pantolon giyildiğinde tek taraflı kalçayı daha fazla sıkması, sürekli düşen tek taraflı atlet veya sütyen askısı, öne eğilme ile artan omurga eğriliği, omuzlarda düşüklük ve postürde genel asimetrik görüntü açısından dikkatlice incelenmelidir. Herhangi bir durum fark edildiğinde aileler vakit kaybetmeden uzman hekime başvurmalıdır. Akademik kaynaklar kişiye özel değerlendirme yapılmadan ve fizyoterapist desteği almadan yapılan yüzme faaliyetinin skolyoz derecelerini arttırdığını göstermektedir. Skolyoz kendiliğinden düzelmez, yüzme ya da başka bir sporla durdurulamaz. Skolyozlu bireyler omurgadaki deformitelerinin üç boyutlu olduğunu ve tedavisinin de yine üç boyutlu egzersizlerden oluşan kanıtlanmış egzersizleri içermesi gerektiğini unutmamalıdır. Schroth yöntemi bu konuda etkinliği kanıtlanmış en eski uygulamalardan biridir” şeklinde konuştu. Her skolyoz egzersiz ile düzelir mi?
Son olarak Ertürk şunları söyledi:
“Skolyozun derecesi akciğer fonksiyonlarını etkilemeye başladıysa, eğrilik kısa zamanda hızlı arttıysa ve derecesi çok yüksek ise cerrahi gerekebilir. Bunun kararını konuyla ilgili uzman hekim vermelidir. Ancak hem cerrahi öncesi hem de cerrahi sonrası fizyoterapist eşliğinde çalışmanız sürecin daha olumlu ilerlemesini sağlayacaktır.”