Mardin'de "palancı" mesleğinin son temsilcilerinden biri olan Aydın İldoğan, yarım asırdır teknolojiye rağmen mesleğini icra ederek hem ailesini geçindirmeye, hem de unutulmaya yüz tutmuş olan mesleğini devam ettirmeye çalışıyor.
Mardin'de palan ustası olan 58 yaşındaki Aydın İldoğan, 8 yaşında babasından öğrendiği mesleği yarım asırdır sabırla sürdürüyor. Şimdiye kadar 4 çırak yetiştiren İldoğan, çıraklarının da mesleği ellerinde tutmamasıyla teknolojiye rağmen mesleğin varlığını sürdürmeye devam ediyor.
8 yaşından beri mesleğini yürüttüğünü, geçimini bu şekilde sağladığını söyleyen Aydın İldoğan, "Yaklaşık 50 yıldır çalışmaktayım. Bu mesleği babamdan öğrenerek, 8 yaşından beri bu meslekteyim. 4 tane çırak yetiştirdim hiç biri devam etmiyor. 6 kardeşiz bir tek ben devam ediyorum. Bu mesleği yaparak çocuklarımı okuttum. Bizden sonra yetişen olmadığı için bu meslek bitecek. Ondan sonra at, eşek ve katırlara yazık olacak. O zaman kıymetimiz anlaşılacak" dedi.
Halkın semer mesleği ile palancılık mesleğini birbiri ile karıştırdıklarını belirten İldoğan, "Bu mesleğin asıl adı palandır. Semer ile arasındaki fark ise semerde tahta iskele kullanılır. Palanda, el dokuması keçe, kilim kullanılır. Her türlü zorluğa rağmen devam etmekteyiz. Mardin'de son 2 usta kaldık. At, eşek ve katırlara palan yapıyoruz. Daha çok yük binek hayvanları için kullanılmaktadır" diye konuştu.
Palanın içine de kamış odunlarını koyduklarını aktaran İldoğan, "Kamış ise suyun içindeki bataklıktan çıkartılıyor. Toplanılması çok zahmetlidir. Doğubayazıt, Muş, Bitlis'ten getiriyoruz. Çuvaldızın çabuk girmesi için ceylan boynuzu kullanıyoruz. Rahat çalışmak için yağlama yapıyoruz. Ceylan boynuzunu kullanma sebebimiz kuyruk yağı koyduğumuzda asla koku yapmıyor, adeta bir dondurucu görevi görüyor. Bunun da özelliği bu" şeklinde konuştu.