Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın katılımıyla başladı. YÖK Başkanı Özvar, vakıf yükseköğretim kurumlarının ücretlerinde indirim talepleri geldiğini belirterek, “Vakıf üniversitelerinin ekstra bir indirim kampanyası yapması faydalı olacaktır” dedi.
TOBB Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı, TOBB’un merkez binasında başladı. Toplantının açılışında konuşan YÖK Başkanı Özvar, Türkiye’deki yükseköğretimin çözülemeyecek sorunu olmadığını söyleyerek, yükseköğretim konusunda iş birliği içerisinde hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Özvar, vakıf üniversitelerinin sorumluluğunun üniversiteleri vakıf kimliğine ve ruhuna uygun şekilde işletmek ve kamusal faydayı gözetmek olduğunu kaydetti. 75’i üniversite olmak üzere vakıf yükseköğretim kurumlarının sayısının 79’a ulaştığını hatırlatan Özvar, gençlerin yükseköğretime erişimlerinin artırılmasının YÖK’ün en önemli misyonu arasında yer aldığını belirtti. “Vakıf yükseköğretim kurumlarındaki öğrenci sayısı dünyaya kıyasla düşük”
YÖK olarak vakıf üniversitelerinden beklentilerinin kaliteli ve farklılaşan yükseköğretim hizmeti sunması olduğunu ifade eden Özvar, “Vakıf yükseköğretim kurumlarımızdaki öğrenci sayılarımız önceki yıllara göre artsa da dünyadaki birçok ülkeyle kıyasladığımızda hala çok düşüktür. Önümüzdeki dönemde eğitim-öğretimde kaliteye, araştırma-geliştirmede daha büyük yatırımlara öncelik veren vakıf üniversitelerimize yönelik yeni teşvik politikaları ve mekanizmaları ilan edeceğiz” dedi.
Türkiye’de öğrenim gören 250 bin uluslararası öğrenci sayısını 500 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Özvar, “Uluslararası öğrenci sahasına girmek veya burada daha çok var olmak isteyen vakıf üniversitelerimizden öğrencilerin suistimaline sebebiyet verecek tasarruf ve uygulamalar konusunda fevkalade dikkatli olmalarını rica ederim. Uluslararası öğrenci kabulünde kalite ve memnuniyet odaklı hareket eden kurumlarımızı desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu. “Vakıf üniversitelerimiz farklı illerden gelen taleplerin karşılanmasında yetersiz”
İstanbul, Ankara ve İzmir illerinin vakıf yükseköğretim kurumlarının yaklaşık yüzde 80’ine ev sahipliği yaptığını belirten Özvar, “Bu durum göstermektedir ki vakıf yükseköğretim kurumlarımızın nüfusa oranla coğrafi dağılımı dengesizdir. Bu dengesiz dağılım farklı illerden gelen taleplerin karşılanmasında da vakıf üniversitelerimizin sayıca yetersiz olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle vakıf yükseköğretim kurumlarımızın taleplerini değerlendirirken coğrafi dağılımı göz önünde bulundurduğumuzu belirtmek isterim” dedi.
Vakıf üniversitelerindeki doluluk oranının yüzde 98’e yükseldiğini belirten Özvar, vakıf üniversitelerindeki öğrenim ücretleri konusuna değinerek, “Vakıf yükseköğretim kurumlarımızın bu yıl için açıkladığı ücretlerle ilgili velilerden indirim yapılması konusunda çok sayıda talep gelmektedir. Sağladığınız burslardan dolayı topluma katkınızı önemsiyoruz. Açıkçası biz, vakıf sektörümüzün istikrarlı bir şekilde yoluna devam etmesini istiyoruz ve bu yönde her türlü desteği sağlıyoruz; bundan sonra da sağlamaya devam edeceğiz” dedi. “Vakıf üniversitelerinin ekstra bir indirim kampanyası yapması faydalı olacaktır”
“Öğrencileriniz Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda yer alan koşullar çerçevesinde üniversitelerinizi tercih etse de kayıt aşamasında ücretlerden kaynaklı olarak oluşabilecek tereddütlerin kayıtlı öğrenci sayısını olumsuz etkilememesi için sizlerin ekstra bir indirim kampanyası yapması faydalı olacaktır” diyerek vakıf üniversitelerine ‘eğitim indirimi yapılması’ mesajını veren Özvar, ücretli programlara yerleşen hiçbir öğrencinin maddi imkansızlık nedeniyle eğitimini aksatmasını istemediklerini vurguladı. Özvar şunları aktardı:
“Vakıf üniversitelerimizden öngörülebilir ve istikrarlı bir ücret politikası benimsemelerini de bekliyoruz. Ücretli programlara yerleşen öğrencilere çeşitli indirimler yapan vakıf üniversitelerimize teşekkürlerimi ifade etmek isterim. Bu konudaki süreçleri yakından takip ettiğimizi bilmenizi istiyorum. Atacağınız adımlara ek olarak, bizler de süreçleri hızlandırma ve vakıf yükseköğretim kurumlarının taleplerini karşılama konusunda daha destekleyici bir tutum içerisinde olacağız.”
Vakıf üniversitelerinden öğrenci kayıt sayılarını maksimum düzeyde tutması yönünde adımlar beklediklerini dile getiren Özvar, “Ülkemizin ihtiyaç duyduğu doktoralı akademisyen ve araştırmacı yetiştirilmesine yönelik büyük bir açığımız bulunmaktadır. Hem yükseköğretim kurumlarımızın hem de özel sektörün ihtiyacını karşılamak adına yükseköğretim kurumlarımıza büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Devlet üniversiteleriyle kıyaslandığında lisansüstü eğitim sunma konusunda geride gördüğümüz vakıf üniversitelerimizden, kapasitelerini artırmalarına yönelik beklentilerimiz vardır” ifadelerini kullandı. “Özellikle öğrencilerimizin barınmasında vakıf yükseköğretim kurumlarımız daha fazla destek vermelidir”
“Üniversite ve program sayıları dikkate alındığında vakıf üniversitelerimizin doktoralı araştırmacı ve akademisyen yetiştirme konusunda devlet üniversitelerinin üzerindeki yükü paylaşması için daha fazla gayret göstermesi gerekmektedir” diyen Özvar, şunları söyledi:
“Özellikle öğrencilerimizin barınmasında vakıf yükseköğretim kurumlarımız daha fazla destek vermelidir. Toplam 79 vakıf yükseköğretim kurumumuzun toplam yurt kapasitesinin 35 bin olduğunu da üzülerek müşahede ediyorum. 700 bin civarında öğrenciye sahip vakıf yükseköğretim kurumlarının yüzde 5’lik bir yurt kapasitesine sahip olmaları kabul edilemez. Bundan sonra, vakıf yükseköğretim kurumlarının kontenjanlarını belirlerken öğrencilerin barınma kapasitelerini de dikkate alacağımızı sizlerle paylaşmak isterim. Barınma hususunda bu yıl vakıf yükseköğretim kurumlarımızın ihtiyacı olan öğrencilerimizin en az yüzde 10’u için bir imkan oluşturmalarını bekliyoruz. Son olarak vakıf üniversitelerimizin öğrencilerine önceki yılda öğrenim ücretleri hakkında verdikleri taahhütleri yerine getirmelerini beklediğimizi ve bunu yakından takip edeceğimizi vurgulamak isterim.” “Vakıf üniversitelerimiz, öğrencilere yardım ve destek olma noktasında imkanları ölçüsünde azami gayreti göstermiştir”
TOBB Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı’nın ilkinin 30 Eylül 2021 tarihinde yapıldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu ise, üniversitelerin Türkiye’nin eğitimde dünyaya açılan kapısı olduğunu belirtti. Yükseköğretimin hassas bir denge içinde öğrencisinden akademisyenine, yatırımcısından yöneticisine kadar tüm tarafların görüşleri ile kısa, orta ve uzun vadeli planlarla şekillenmesinin geleceğin doğru temellendirilmesi açısından büyük önem arz ettiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Bu açıdan YÖK ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu toplantıları çok kıymetli buluyorum. YÖK Başkanımızın sorun ve taleplerimizi burada bizzat dinleyecek olmasını da son derece önemsiyorum” dedi.
2022 yılının zor bir yıl olduğunu ve bu durumun devam ettiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Bu noktada yükseköğretim sektörünün her zamankinden çok desteğe ve yakın ilgiye ihtiyacı olduğunu belirtmek isterim. Elbette vakıf üniversitelerimiz de öğrencilere yardım ve destek olma noktasında imkanları ölçüsünde azami gayreti göstermiştir, bundan sonra da göstermeye devam edecektir” diye konuştu.
TOBB Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti.