Bolu’da 1 kişinin öldüğü ve 141 kişinin zehirlenerek hastaneye kaldırıldığı Yuva Köyü’nde, ilk vakanın üzerinden geçen 50 günün ardından 2 kişi daha aynı belirtilerle hastaneye yatırıldı. Köyde yaşayanların tedirginlikleri devam ederken, tedavi olan vatandaşların bir kısmı kalıcı sağlık sorunları yaşamaya başladıklarını söyledi.
Edinilen bilgiye göre, Bolu merkeze bağlı Yuva köyü Çaydurt mahallesinde Kurban Bayramı’nın son günü itibariyle başlayan zehirlenme vakalarında 1 kişi öldü, 141 kişi de hastanelerde tedavi altına alındı. Hastalardan 115’i yapılan tedavilerinin ardından taburcu edilirken, tedavileri devam edenlerin arasında entübe edilen ve yoğun bakımda yaşam mücadelesi verenlerden iyi haber bekleniyor. Köyde bulunan su depolarında yapılan temizlik ve klorlama çalışmalarının ardından vatandaşların evlerine sular yeniden verilmeye başlamasına rağmen suların içme suyu olarak kullanılmaması isteniyor. Vatandaşların içme suları köye şişeler halinde getirilen hazır sulardan karşılanıyor. 50 gün geçmesine rağmen zehirlenme devam ediyor
Yuva köyünde ilk zehirlenme vakalarının üzerinden 50 gün geçmesine rağmen kanlı ishal ve mide bulantısı şikayetleriyle hastanelere başvurular devam ediyor. Bugüne kadar zehirlenme vakalarının sebebinin belirlenememiş olmasından dolayı korku dolu günler yaşayan köylülerin bir kısmı kent merkezine yada diğer köylerdeki akrabalarının evlerine taşınıyorlar. “Günlük hayatımız korku içinde geçiyor”
Zehirlendikten sonra 8 gün hastanede tedavi gören Çetin Konukçu, “Hastaneye gittiğimde zaten bilincimi kaybetmiştim. Komple büyük abdesttim kan. Acayip şekilde mide ağrısı, sanki bıçak sokuyorlarmış gibi. Öyle bir hastalık yaşadım. 8 gün yattım. 8 gün gece gündüz hep ağrıyla geçti. Hayatımda çok şey değişti. Geçmişi unutkanlık başladı, şekerim çıktı. Terlemem başladı. Otururken su gibi terliyorum. Daha önce bu rahatsızlıklar kesinlikle yoktu. Ben incelenmesini, bunun açıklanmasını istiyorum. Tedirginliğimiz hala devam ediyor. Ben bunu bir şeye bağlayamıyorum. Olay belli ama açıklama yok. Günlük hayatımız korku içinde geçiyor. Yarın ne olacağımız belli değil. Evvelsi gün yine bir arkadaşımızı hastaneye kaldırmışlar. Aynı kanlı ishal.” dedi. “Hala neden korunacağımızı bilmiyoruz”
2 torunundan birisi yoğun bakımda tedavi gören Sabahattin Çalışkan, “Benim iki tane torunum zehirlendi. Bir tanesi İzmit’te 14 gün yattı. Tedavisi bitti. Onun devam ederken öbür torunum rahatsızlandı. O da acilen Bursa’ya götürdük. Şimdi Bursa’da 14 gün entube edildi. Uyutuldu, öyle tedavi yapıldı. Hala da yoğun bakımdan çıkamadı. Yürüyemiyor, konuşamıyor. Değerleri tutmuyor. Beyinde hasar oluştu zannedersek. Raporlardan belli olacak. Daha o mikrobu silemedi. Biz, bunun neden olduğuna dair resmi bir açıklama göremedik. Çünkü bizim tatmin olmamız için resmi bir açıklama bekliyoruz. Hala neden korunacağımızı, nasıl davranacağımızı, çocukları, kendimizi, çevremizi nasıl koruyacağımızı bilmiyoruz. Bildiğim kadarıyla dün 2-3 tane vaka olmuş ama onlardan tam olarak bilgim yok. Nereden oldu, neden oldu bilemiyorum” diye konuştu.