Gündem

150 milyon yıllık Karaca Mağarası’nda turizm hareketliliği devam ediyor

Gümüşhane’nin torul ilçesi sınırlarında bulunan ve “gümüşhane’nin yer altı sarayı” olarak nitelendirilen dünyaca ünlü damlataşı karaca mağarasında turizm sezonu devam ediyor.

150 milyon yıllık Karaca Mağarası’nda turizm hareketliliği devam ediyor
11-10-2022 11:12

Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarında bulunan ve “Gümüşhane’nin yer altı sarayı” olarak nitelendirilen dünyaca ünlü damlataşı Karaca Mağarasında turizm sezonu devam ediyor.


Yoğun sarkıt, dikit ve damlataşı şekilleriyle Gümüşhane’nin yer altındaki gizemli mekanlarından Karaca Mağarası ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.


Torul ilçesine bağlı Cebeli köyü sınırlarında bulunan ve ismini aynı adlı mahalleden alan Karaca Mağarası son dönemde özellikle yabancı turistlerin uğrak yeri oldu.


Nisan ayında ziyarete açılan ve yoğun kar yağışlarına kadar ziyarete açık tutulması planlanan mağarayı görmek için bugüne kadar 31 bini yabancı olmak üzere toplam 87 bin kişi ziyaret etti.


Sarkıt, dikit, damlataşı şekillerinin en yoğun, en güzel ve en görkemli örneklerine sahip olan Karaca Mağarası Gümüşhane-Trabzon karayoluna 4 kilometre mesafede, denizden bin 550 metre yükseklikte, ortalama tavan yüksekliği 18 metre ve toplam iç alanı yaklaşık bin 500 metrekare. Mağaraya gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler yüksek tavanlardan aşağıya ve tem tersi istikamette milyonlarca yılda oluşan devasa sarkıt, dikit ve sütunlarla mağara çiçekleri, mağara incileri, traverten havuzları, mağara gülleri gibi oluşumları hayranlık ve şaşkınlıkla karşılıyor.


Gümüşhane İl Özel İdaresi’nin şirketi tarafından işletilen ve yaklaşık 150 milyon yıllık dolomitik kireç taşlarının zengin yeraltı suları tarafından aşındırılmasıyla oluşan ve pasif karakterli bir mağara olan Karaca Mağarasındaki sarkıt ve dikitlerin 15 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilirken, yatay yönde gelişim gösteren 6 ayrı salonun birleşmesinden bir araya gelen mağaranın içerisinde sarkıt, dikit, sütun, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri, perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları ve mağara gülleri yer alıyor. Mağaranın ılık ve nemli havasının solunum yolları hastalıklarına da iyi geldiği rivayet ediliyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER