ÖNDER İmam Hatipliler Derneğince Sivas Cumhuriyet Üniversitesi 4 Eylül Kongre Merkezi'nde yapılan kurultayın son gününde sonuç bildirgesi okundu.
Türkiye'nin 81 ilinden ve ilçelerinden 1200'e yakın katılımcı ile gerçekleştirilen kurultayın sonuç bildirgesinde, imam hatip okullarının eğitim sistemi içinde farklı bir model olarak öne çıkan özgün bir okul türü olduğuna vurgu yapılarak, bu okulların öğrenci ve velilerin istekleri doğrultusunda İslami ilimlerin yanında, fen bilimleri ile sosyal bilimlerin verildiği, öğrencileri hayata ve yükseköğretimin her bölümüne hazırlayan okullar olarak görmek gerektiği belirtildi.
Bildirgede, imam hatip okullarının kurulduğu günden itibaren milyonlarca mezun verdiği, mezunların eğitim, bilim, sanat ve spor gibi pek çok alanda önemli hizmetlere imza attığı, sağlıklı ve doğru bir din anlayışının oluşmasına katkı sağladığı ifade edildi.
İmam hatip okullarının bugüne kadar en büyük hamisi ve destekçisinin halk olduğunun vurgulandığı bildirgede, bu okulların yürüttüğü gönül bağını güçlendiren çalışmaların aynı hassasiyetle sürdürülmesinin imam hatip dernekleri açısından önemli bir sorumluluk olduğu aktarıldı.
Ayrıca, bu okulların kurulmasından geliştirilmesine, ihtiyaçlarının karşılanmasından öğrencilerinin yetiştirilmesine kadar birçok alanda gayret eden, isimleri unutulmuş binlerce imam hatip gönüllüsüne vefa göstermenin, onları şükranla ve rahmetle anmanın, imam hatip neslinin en önemli görevi olduğu kaydedildi.
Bildirgede, çalışmalarda ve teşkilat yapısında gençlere ve kadınlara alan açan bir anlayışla hareket etmenin büyük önem arz ettiği bildirildi.
Bildirgede, "İmam hatip okullarının gayesi milletimizin evlatlarını vatanına ve milletine aşkla hizmet eden nesiller olarak yetiştirmektir. Bu gerçeği ve öğrencilerimizin birçok alanda gösterdiği başarıları görmezden gelerek imam hatip okullarını günlük çekişmelere konu etmek bu okullarda okuyan milyonlarca öğrenciye haksızlıktır." ifadelerine yer verildi.
Bildirgenin son bölümünde, imam hatiplilerin tüm insanlığa, İslam ümmetine, Türk milletine ve tüm imam hatip camiasına karşı sorumluluklarının olduğu belirtilerek, şunlara yer verildi:
"Bu sorumlulukların bilincinde olmak ve bunları yerine getirmek ahde vefanın bir gereğidir. İmam hatip okullarının öğrencilerimizin ilgi ve istekleri, çağın getirdiği zorunluluklar ve toplumsal değişimin sonuçları dikkate alınarak güncellenmesi, bu okulların güçlü geleneğinin güçlü bir geleceğe doğru tahkim edilmesi gerekmektedir. Bu konuda derneklerimizden ve eğitimin tüm paydaşlarından gelen öneriler dikkate alınmalıdır. İlk vazifemizin Allah'a vefa olduğu bilinci ile ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve tüm mezun derneklerimizle birlikte imam hatip markasını her yönden daha nitelikli hale getirmek için çalışmak ahdimizdir. Bu ahdimize bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da sahip çıkmaya devam edeceğiz."
ALİ ERBAŞ: İMAM HATİP NESLİ, YÜCE BİR İNANCIN VE MEDENİYETİN TEMSİLCİSİDİR
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "İmam hatip nesli, yüce bir inancın ve medeniyetin temsilcisidir. Milletimizin birlik beraberlik harcıdır, kardeşlik sigortasıdır. Güzel ahlakın ihyasından merhamet medeniyetinin inşasına kadar her alanda öncü bir nesildir." dedi.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği'nin ev sahipliğinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi 4 Eylül Kültür Merkezi'nde düzenlenen 19. İmam Hatipliler Kurultayı'nın kapanış dersinde konuşan Erbaş, dünya, bölge ve ülke açısından önemli zamanlardan, hassas dönemlerden geçtiklerini söyledi.
Sosyal, siyasal, iktisadi ve benzeri açılardan hızlı gelişmelere şahit olduklarını ifade eden Erbaş, bu süreçte özellikle din, inanç ve dindarlıkla ilgili konuların daha çok gündeme geldiğini gördüklerini ve görmeye de devam edeceklerini anlattı.
İmam hatip neslinin, millete, ümmete ve insanlığa hizmet vazifesini, tüm bu gelişmelerin farkında olarak sağduyulu bir yaklaşımla, bilgi, şuur ve ferasetle, çok güçlü ve düzenli şekilde yerine getirmesinin hayati önem arz ettiğini belirten Erbaş, "Zira imam hatip nesli, yüce bir inancın ve medeniyetin temsilcisidir. Milletimizin birlik beraberlik harcıdır, kardeşlik sigortasıdır. Güzel ahlakın ihyasından merhamet medeniyetinin inşasına kadar her alanda öncü bir nesildir." diye konuştu.
Erbaş, imam hatiplerin milletin yüreğindeki inancın, mücadele ruhunun, azminin, duasının, umudunun ve gelecek heyecanının temsilcisi nesil olduğunu vurguladı.
Bugün imam hatiplere gönül verenlerin nasıl bir nesil için çalıştıklarını iyi anlamak ve o ideali hep canlı tutmak zorunda olduklarını dile getiren Erbaş, milletin imam hatiplere teveccühünün sebeplerini iyi idrak etmek ve ona göre çalışmak zorunda olduklarını kaydetti.
Zira bu okulların, hayatın ve varoluşun gayesini idrak eden, kendine, topluma, çevreye ve Rabbine karşı sorumluluklarının farkında olan, bütün insanlığın huzur ve güvenini isteyen bir nesil hedefinin neticesi olduğunu aktaran Erbaş, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan ve adaleti zulümden ayırt edebilen, can taşıyan bütün varlıklara karşı merhamet hissiyle, eşyaya karşı estetik kaygısıyla ve çevreye karşı koruma duygusuyla yaklaşabilen bir nesil özleminin sonucu olduğunu belirtti.
- "HER DAİM BİR AHLAK VE MANEVİYAT NESLİ OLMUŞTUR"
İmam hatip neslinin tarihini bilen, gelecek tasavvuru yapabilen ve geleceğe umutla bakan, büyük idealleri olan ama bu ideallerin peşinde koşarken başkalarının haklarını, zarafeti ve saygıyı asla ihmal etmeyen bir nesil hayalinin ürünü olduğunu ifade eden Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilgi ile hikmeti bütünleştiren, hayatı anlamlı kılan değerlerle hayatı kolaylaştıran, bilimsel gelişmeleri birlikte öğrenen ve insanlığa hizmete dönüştüren bir nesil idealinin neticesidir. Sevgi ve kardeşliği temel değer bilen, güven veren, güvenilen, şiddetin ve anarşinin uzağında, zulmün karşısında, mazlumun yanında 'gencin süsü güzel ahlaktır' prensibini ilke edinen bir nesil özleminin sonucudur. Bu ideal neslin adı bazen Asım'ın nesli, bazen 'Büyük Doğu' nesli olmuştur ama her daim bir ahlak ve maneviyat nesli olmuştur."
Erbaş, kendisinin de dört kardeşi ve dört çocuğu ile imam hatipliler neslinin bir ferdi olmaktan gurur duyduğuna işaret ederek, "Bunu onurla ifade ediyorum. Çünkü imam hatipliler nesli, var olduğu günden beri, milletten aldığı güçle vatanına milletine, devletine hizmette hiçbir fedakarlıktan geri durmamıştır. Hepimiz biliyoruz ki imam hatip nesli pek çok zorluklarla karşılaştı. Ötekileştirme politikalarına, psikolojik baskılara maruz kaldı. Haklarından mahrum bırakıldı. Medeni cesareti kırılmak istendi. Kendini ispat etmek için daha çok çalışmak zorunda kaldı." değerlendirmesinde bulundu.
Darbeler, muhtıralar, ihanetler nedeniyle ülkenin zor zamanlarının, imam hatip nesli için daha zor geçtiğini aktaran Erbaş, ama imam hatip neslinin her zaman, en zor dönemlerde bile vatanına, milletine, devletine ve değerlerine hizmetten geri durmadığını söyledi.
Bugün nesle, millete, ülkeye ve insanlığa hizmet yolunda pek çok imkanlara sahip olduklarını vurgulayan Erbaş, bunun ise sorumluluklarını daha da artırdığını bildirdi.
Erbaş, konuşmasına başlamadan önce, Bursa'daki trafik kazasında hayatını kaybeden Baykar uçak mühendisi Tarık Kesekci'nin annesi Beyhan Kesekci'ye, kurultayın teması olan "ahde vefa" metnini verdi.