Yavuz Sultan Selim’in 1517 yılında Mısır’ı fethetmesinden sonra Anadolu’ya gelen yaklaşık 500 yıllık ’gölge oyunu’nu Seçkin Bayramoğlu 25 yıldır sahnelerde sergiliyor. Seçkin Bayramoğlu, "Kültürel erozyonu yaşadığımız bu dünyada bizim kahramanlarımızla bizim çocuklarımıza ve nesillerimize dersler verici, ibret alıcı öykülerle kurduğumuz oyunlarımızla tanıtmak için yollardayız" dedi.
Padişah Yavuz Sultan Selim’in 1517 yılında Mısır’ı ele geçirmesinden sonra Anadolu’ya gelen 500 yıllık gölge oyununu, Seçkin Bayramoğlu aldığı eğitimler sonrasında 25 yıldır sahnelerde sergiliyor. Çağın vazgeçilmezleri arasında yerini alan sinema ve televizyona direnen tiyatro sanatı ise 7’den 70’e ilgi görmeye devam ediyor. Bu çerçevede, Bayramoğlu’nun Sakarya’da Ali Dilmen İlkokulu’nda sergilediği Karagöz ve Hacivat gölge oyunu miniklerden tam not aldı. Öğrencilere unutulmaz anlar yaşatan Bayramoğlu, bu sanatın usta çırak ilişkisinden geldiğini 25 yıldan beri sahne sanatlarıyla ilgilendiğini belirtti. “500 yıldır Anadolu’da gölge oyunu oynanıyor”
Kültür Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcı Geleneksel Tiyatro Sanatçısı Seçkin Bayramoğlu, “Orta oyunu, meddahlık ve Karagöz geleneklerinde Sakarya’da ve bölgemizde oyunlar sergileyip, geleneğimizi gelecek nesillere tanıtmayı hedefleyen işler yapıyoruz. Gölge oyunu hususunda çeşitli rivayetler var ama tarihi belgeler ışığında Karagöz sanatı yaklaşık 500 yıllık bir sanat. Gölge oyunu çok daha eski ama Karagöz sanatımız gölge oyununu temel alarak bundan yaklaşık 500 yıl önce Yavuz Sulta Selim’in Mısır seferinde gördüğü gölge oyunu sanatçısını İstanbul’a davet etmesiyle birlikte Anadolu topraklarına girdiği, belgelerde kayıtlı halde bulunmaktadır. Biz bunu mihenk taşı olarak aldığımız vakit 500 yıldır Anadolu’da gölge oyunu oynanıyor. 17. yüzyılın sonları ve 18. yüzyılın başları itibariyle bu gölge oyunun şuan izlediğimiz Türk gölge oyununa dönüştüğünü söyleyebiliriz" dedi. "Karagöz’ün tanımlanacak bir yaşı yok"
Bayramoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Karagöz sadece Ramazan ayına has bir seyirlik sanatmış gibi düşünülüyor ama öyle değildir. Karagöz, yılın 365 günü seyirciyle buluşması gereken seyirlik bir sanat. Çağırıldığımız yere erinmeden bu sanatı ve Türk tiyatrosuna ait türleri yaşatmak için gayret gösteriyoruz. Dede, baba ve torunun bir araya gelip seyredebiliyorlar, Karagöz’ün tanımlanacak bir yaşı yok. Karagöz, herkesin kahramanıdır. Bizde bu kahramanı özellikle günümüzde kültürel erozyonu yaşadığımız bu dünyada bizim kahramanlarımızla bizim çocuklarımıza ve nesillerimize dersler verici, ibret alıcı öykülerle kurduğumuz oyunlarımızla tanıtmak için yollardayız"