Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun 6'lı masayı konuk edeceği toplantının arefesinde sarfettiği sözler siyaset gündemini çalkaladı. Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7.com Yazarı Mehmet Acet, Karamollaoğlu'nun sözlerinden 'u' dönüşü yapmasının nedenlerini ve Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşme' tiyatro gösterileriyle CHP'nin içerisindeki azınlıkların rahatsızlığını köşe yazısında aktardı.
İşte çok konuşulan o köşe yazısı:
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu zaman zaman yaptığı çıkışlarla 6’lı masada yürekleri ağza getiriyor.
Şimdi de çıktı, “6’lı masanın eskiden olduğu gibi büyük bir önemi kalmadı. Seçim Kanununda değişiklik yapılınca, yani beraber olmanın getirdiği ekstradan bir avantaj vardı, o kalktı” diye bir açıklama yaptı.
Açıklamanın zamanlaması da bir hayli manidar.
Tam da Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde yapılacak olan (21 Ağustos Pazar günü) 6’lı masa toplantısının arifesinde söyledi bunları Temel Bey.
Hemen bir telaş, hızlıca durumu düzeltme çabaları, Halk Tv’ye yapılan, “Sözlerim çarpıtıldı” sözleri eşliğinde, "Biz otoriter rejimlere evrilen bu sistemi değiştirmeye kararlıyız" açıklaması…
Aslında ortada telaş etmeyi gerektiren bir durum var mı ayrıca tartışmak gerekir.
Zira, Temel Karamollaoğlu yönetimindeki bir Saadet Partisi’nin 6’lı masadan başka bir masaya yöneleceğine dair ortada herhangi bir işaret yok.
Ancak, Temel Bey’in 6’lı masanın önemine dair bu ‘orijinal görüşlerinin’ yeni olmadığı, işin aslı herhangi bir düzeltmeye de ihtiyaç olmadığına dair işaretler var mı?
Evet, var.
“ŞARTLAR DEĞİŞTİ, GÖRÜŞLERİMİZ DE DEĞİŞTİ…”
Nisan ayına gidelim.
AK Parti ve MHP, seçim kanununda değişiklik öngören çalışmanın içine ‘artık oylar’ diye bilinen maddeyi de ekleyince, Temel Bey’in 6’lı masaya dair ‘heyecanında’ daha o gün azalma olmuştu.
Bugün söylediklerini o ilk açıklamasında (Nisan 2022) daha da iyi biçimde anlaşılacak şekilde şöyle ifade etmişti Karamollaoğlu:
"Şu anda şartlar değişti. Seçim kanunu ile birlikte görüşlerimiz de değişti. 6'lı masa aslında muhalefetin diyalog ortamını oluşturuyor. İlle de her noktada birlikte hareket etme mecburiyeti yok. Zaten bu durum da çıkan kanunla ortadan kalkmış oldu.”
Görüldüğü üzere, Temel beyin 6’lı masaya dair birkaç gün önce, Bursa’da yaptığı açıklamada aslında yeni bir şey yok.
Kendisi, Nisan ayında Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklik ile birlikte, 6’lı masanın çok bir öneminin kalmadığına dair görüşlerini sürdürüyor.
Bu durum, tabi ki Saadet Partisi’nin 6’lı masayı terk edeceği anlamına geliyor değil.
Ancak defalarca bir araya gelen, saatlerce birbirleriyle konuşan muhalefet liderlerinin kendi içlerindeki görüş ayrılıklarını yansıtması bakımından ‘siyasi önemi’ olan bir mesele bu.
Bir türlü heyecan üretecek ortaklaşmalar sağlayamamalarının, soyut kavramlar üzerinden ortak açıklamalar yapmalarının gerekçelerini anlamamıza yardımcı olacak bir veri bu.
Bu heyecan verememe halinin arkasındaki etkenlerden bir etken de denebilir.
KILIÇDAROĞLU HELALLEŞME DEDİKÇE CHP’LİLERİN ÇOĞU DİŞLERİNİ GICIRDATIYOR
Malum, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dilinde bir süredir, bir ‘helalleşme’ söylemi var.
Bu söylemin lafta güzel, kulağa hoş gelen bir tarafı var mı?
Evet, var.
Keşke diyor insan her seferinde.
Bunu biraz daha özümsemiş olarak, biraz da içten şekilde yapsalar, yapabilseler.
Ama olmuyor işte.
Her seferinde, bu söylemin salt ‘oy avcılığı’ için yapıldığı, köprüyü geçene kadar bir şeyler elde etme amacıyla gündemde tutulduğunu belli eden görüntüler ortaya çıkıyor.
En son İstanbul İl Başkanlığı’nın yaptığı ‘helalleşme’ şovunda olduğu gibi.
Araştırmalara göre kadınların yüzde 58’nin başörtülü olduğu bir ülkede, ortalama değerlere sahip muhafazakar, mütedeyyin kadınlardan bir grup oluşturup ‘helalleşme’ programı yapmak mümkün iken, başörtülü diye, İslam’ın temel prensiplerine ters düşen açıklamalar yapmış, bu nedenle Diyanetten uzaklaştırılmış, nikahında alkollü servis yaptırmış, CHP’den kendisi helallik isteyen birini bulup, ‘helalleşme’ müsameresi yapıyorsun.
Pes denmez mi buna?
Şu anlama geliyor:
CHP içinde, çoğunluğun çoğunluğunu temsil eden bir kesim, Kılıçdaroğlu ‘helalleşme’ dedikçe, “Ne helalleşmesi” diye tepki veriyor.
Kılıçdaroğlu, “İki dakika sabredin, şu köprüyü geçene kadar idare edin” dedikçe, çoğunluğun çoğunluğu olan o kesim, dişlerini gıcırdatıyorlar.
Durum bundan ibaret.