Kahramanmaraş'ta meydana gelip on bir şehrimizi tahribata sürükleyen asrın felaketinin yaraları devlet ve millet dayanışmasıyla sarılmaya çalışılırken, ABD'nin üst düzey yetkilileri tarafından Ortadoğu'ya düzenlenen ziyaretler bir süredir gündemdeki yerini koruyor. ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley ile Savunma Bakanı Lloyd Austin'in aynı tarihlerde Suriye ve Irak'a yaptığı ziyaretler ve son olarak CENTCOM Komutanı Erik Kurilla'nın terör örgütü PKK iltisaklı YPG-PYD kamplarını ziyaret etmesi iç kamuoyunda tepkilere neden oldu.
ABD'nin hazırlık içerisinde olduğunu belirten uzmanlar, bölgedeki hareketliliğin Türkiye aleyhinde gelişebileceği noktasında fikir birliğine vardı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Terör ve Güvenlik Uzmanı Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, harekât ihtimalinin altını çizerken, Emekli Albay Eray Güçlüer, Türkiye genel seçimlerine vurgu yaptı. İşte, uzmanların Haber 7'ye özel açıklamaları:
CENTCOM Komutanı Kurilla'dan PKK'ya ziyaret
HUDUT KARAKOLU SALDIRISINDA ABD DETAYI
Sözlerine Anadolu coğrafyasından bir özdeyişle başlayan Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, terör örgütü PKK'nın depremin akut dönemindeki saldırısında ABD'nin parmağı olabileceğini şu sözlerle anlattı:
"Anadolu’da bir laf vardır ya, ‘Allah düşmanın da merdini versin’ diye, işte o lafın tecelli ettiği anı görüyoruz. Amerika dediğimiz yapı, o kadar haince bir tutum içerisinde ki, senin içine düştüğün durumu fırsat bilip kendi aklınca siyaset üretiyor. Depremden dakikalar sonra PKK’nın hudut karakollarımıza yapmış olduğu saldırıyı hatırlayalım. Bu elbette ABD’nin talimatıyla oldu. Orada bile durumu fırsat bilen vahşi anlayışla yüz yüzeydik. Buradan ABD’nin teröre olan desteğini kesmeyeceğini ve onlarla iç içe yaşamaya devam edeceklerini söyleyebiliriz."
ZÄ°YARETLER BÄ°RBÄ°RÄ°YLE BAÄžLANTILI
ABD'den üst düzey isimlerin Suriye'nin kuzeydoğusuna ve Irak'a yaptığı ziyaretleri yorumlayan Coşkun Başbuğ, Haber 7'ye yaptığı açıklamasına şu ifadelerle devam etti:
"Peki biz ne yapmalıyız ve ABD ne yapmak istiyor? ABD’nin Mart ayının ilk haftalarından bu yana Suriye’nin kuzeydoğusuna yaptığı üç kritik ziyaret gündeme gelmişti. ABD Genelkurmay Başkanı Milley, bizim Ayn el Arab dediğimiz, onların Kobani diye tanımladıkları coğrafyayı ziyaret etti. Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığımız harekete geçmiş ve ABD Büyükelçiliği’ni çağırmıştı. Onlar da ‘Bu Genelkurmay Başkanımızın kendi tasarrufu, dünyanın her yerinde ABD üsleri var. Biz orada askerlerimizi ziyaret ettik’ şeklinde bir savunma yapmıştı. Doğru mu? Asla değil… Orada da terörle bir görüşme yapıldı… Programında olmamasına rağmen İsrail’den sonra Suriye’nin kuzeydoğusunda terörle temas kurdular… Bunun arkasından ABD’nin Savunma Bakanı Lloyd Austin, Ürdün’e, Umman’a, İsrail’e ziyaret gerçekleştirecekken bir anda Irak’a geldi. Orada Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile görüştü. Ve ‘ABD-Irak birlikteliğini yeniden tesis için buradayız. Irak’a barış, özgürlük’ gibi kendi kuş aklınca kulağa hoş gelen cümleler kurdu. Tabi bölgeye yapılan son ziyarette de CENTCOM Komutanı Erik Kurila vardı. O da doğrudan terör örgütüyle açıktan görüşme gerçekleştirdi. Şimdi bu üç bağımsız ziyaret aslında birbiriyle bağlantılı…"
ABD'NİN MESAJI: "BÖLGEYİ YAKINDAN GÖZLÜYORUM"
Mart ayı içerisinde gerçekleşen ziyaretlerin Türkiye dışında İran, Suriye ve Rusya'nın da gündeminde olduğunu belirten Başbuğ, ufuktaki seçimlere işarette bulundu:
"ABD, bu ziyaretlerle üstü kapalı bir şekilde bölgeye olan ilgisinin devam ettiğini göstermek istiyor. Bunu niye şimdi yapıyorlar? Deprem yaralarını sarmaya çalışan Türkiye’nin bu halini fırsat bilmeye çalışıyorlar… Amerika, ‘Bölgeyi çok yakından gözlüyorum’ mesajı veriyor ama biz de onları çok yakından gözlüyoruz. Onların attığı her adımı takip ediyoruz… Flake’in Dışişleri’ne çağrılması bu yüzdendi… Öte yandan ABD’nin 2023 seçimleri sonrasına oynadığını anlıyoruz. Altyapı oluşturmanın gayreti içerisindeler… Muhalefetin iktidara gelmeleri halinde burada tam gaz kaybettiklerini hızla geri almaya çalışacaklar. Aynı zamanda ABD, burada İran’a, Rusya’ya, Suriye rejimine ve Türkiye’ye ayar vermek istiyor. Yani Suriye rejimine ‘İran, Rusya ve Türkiye bu hafta kritik bir görüşme yapacak. Sakın Türkiye’ye yanaşma. Bu bölgede hala aktifim. Ve bu yaklaşımı desteklemiyorum’ diyor."
HÂREKAT İHTİMALİ
Türkiye'deki seçimlerin Suriye'nin kuzeyinde belirleyici olacağını vurgulayan Emekli İstihbarat Albay Başbuğ, sözlerini şu şekilde noktaladı:
"Bütün bunları üst üste koyduğunda, ortaya çıkan sonuç şu, Allah korusun bir iktidar değişikliği olursa, bizim buradaki Mehmetçiklerimizin eve döneceğini, tezkereye hayır denileceğini ve ABD’nin burada istediği gibi at koşturacağını ve bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımların yerle bir olacağını ve ülkenin çok daha büyük tehditlerle yüzleşmesi söz konusu olacak. Mevcut iktidarın yoluna devam etmesi halinde bu kez harekât senaryosu ön plana çıkacak. Suriye’nin kuzeyine harekât yapmaktan başka çaremiz yok ve bu kısa sürede gerçekleşmeli… Çünkü ABD gördüğünüz gibi ne yerinde duruyor ne de laftan anlıyor…"
"MASADAN ÃœMÄ°DÄ° KESTÄ°LER"
Emekli Albay Eray Güçlüer, Suriye'deki gelişmelerin Türkiye seçimleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu söyleyip, ABD'nin altılı masaya karşı yaklaşımının değiştiğini kaydetti:
"Bu ziyaretler çok açık şekilde Suriye’nin kuzeydoğusunda bir şeyler olacağını gösteriyor. ABD, Türkiye’deki sandıktan Recep Tayyip Erdoğan’ın çıkacağını düşünüyor. Bölgedeki hazırlıklar da bununla bağlantılı… Türkiye’deki seçimlerin kazanılamayacağına inansalar, orada çok daha rahat dolaşırlardı. Onlar da altılı masadan ümidi kesmiş durumda… İşini masaya bırakmayacaklar. Ben buradaki hazırlığı depremden ziyade seçimle ilişkilendiriyorum. On bir ilde deprem olması Türkiye’nin milli gücünü sarsmaz. Şimdi de savaşabiliriz… Hem de dört cephede birden savaşırız… Türkiye’nin çok güçlü olduğunu unutmamakta fayda var."
ABD'YÄ° RAHATSIZ EDECEK GELÄ°ÅžME
Türkiye ile Suriye arasındaki olası ittifakın ABD'yi rahatsız edeceğini aktaran Güçlüer, Haber 7'ye yaptığı açıklamalarını şu ifadelerle noktaladı:
"Peki bu hazırlığı, bölgedeki ciddi hareketliliği neye yormak lazım? ABD’nin Türkiye’yi yakından takip ettiğini biliyoruz. Hatta Barack Obama’ya seçim kazandıran medya şirketinin Türkiye’de oldukça kapsamlı bir analiz yaptığını gördük. Şimdi seçimi Recep Tayyip Erdoğan kaybedecek olsaydı buradaki hazırlıklar daha sakin tonda ilerler, zamanla oradaki askerimiz geri çekilir ve bölge ABD’nin rahatça at koşturacağı alan haline getirilirdi. Fakat bu telaşın ardında seçim çalışmalarının gidişatı olabilir. Yalnız bunu sadece Türkiye için de düşünmemek lazım. Yani Türkiye’nin Suriye rejimiyle uzlaşıp ABD’nin sahadaki üslerine saldırıda bulunmalarına karşı hazırlık yapıyorlar anladığım kadarıyla. Bu gelişme haliyle onları rahatsız edebilir…"