Michigan'ın Hamtramck kentinin ana caddesinde yürümek, dünyayı gezmek gibi. Polonyalı sosis dükkanıyla Doğu Avrupalı fırının yanında bir Yemen mağazası ve Bengallilere ait bir giyim dükkanı var. Kiliselerden çan, camilerden ezan sesleri yükseliyor.
Beş kilometrelik alanda yaklaşık 30 dil konuşulan Hamtramck, kendi içinde bir dünya.
ABD'nin orta batısındaki 28 bin nüfuslu bu kent, bu ay başka bir ilke de imza attı. Müslüman bir belediye başkanı ile üyelerinin hepsi Müslümanlardan oluşan bir belediye meclisi seçerek, ülkenin tamamen Müslüman Amerikalılar tarafından yönetilen ilk kenti oldu.
Bir zamanlar ayrımcılığa uğrayan Müslüman kent sakinleri, şimdi kent nüfusunun yarısından fazlasını oluşturuyor. Ekonomik güçlükler ve yoğun kültürel tartışmalara rağmen herkes uyum içinde yaşıyor. Bu anlamda ABD'de giderek artan farklılıkların geleceği konusunda incelemeye değer bir örnek sunuyor. Peki Hamtramck, bir istisna mı, yoksa geneli yansıtan bir vaka mı olacak?
Detroit yakınlarındaki Hamtramck bir zamanlar Amerikan otomotiv sanayinin merkezlerinden biriydi. General Motors fabrikası buradaydı. İlk Cadillac Eldorado 1980'lerde burada üretilmişti.
Alman yerleşimcilerin kurduğu kent, 20. yüzyıl ilerlerken Polonyalı işçi akınıyla "Küçük Varşova" olarak anılmaya başladı. 1970'de kent nüfusunun yüzde 90'ı Polonya asıllıydı. Ancak otomobil üretiminin inişe geçmeye başlamasıyla daha genç ve varlıklı olan Polonya asıllılar banliyölere taşınmaya başladı. Bu değişim, Hamtramck'ı Michigan'ın en yoksul kentlerinden biri haline getirdi ama bu sayede kent göçmenler için bir çekim merkezi oldu.
Son 30 yılda Hamtramck bir değişimden daha geçerek Arap ve Asyalı göçmenlerin, özellikle de Yemen ve Bangladeş'ten gelenlerin yerleştiği bir kent oldu. Bugün kent sakinlerinin önemli bir bölümü, yüzde 42'si, yabancı ülkelerde doğanlar. Yarısından çoğunun da Müslümanlardan oluştuğuna inanılıyor.
Yeni seçilen yerel yönetim, nüfus yapısındaki bu değişiklikleri yansıyor. Belediye meclisinde iki Bangladeş asıllı, üç Yemen asıllı, bir de Polonyalı asıllı olup, sonradan Müslümanlığı kabul etmiş bir Amerikalı var.
'Onur ve gurur duydum'
Oyların yüzde 68'ini kazanan Amer Ghalib, ABD'deki ilk Yemen asıllı belediye başkanı olarak yakında göreve başlayacak. "Onur ve gurur duydum ama bunun büyük bir sorumluluk olduğunun da farkındayım" diyen 41 yaşındaki Ghalib, Yemen'de bir köyde doğmuş ve ABD'ye 17 yaşındayken taşınmış. Başlangıçta Hamtramck yakınlarındaki bir fabrikada plastik otomobil parçaları yapımında çalışırken, sonradan İngilizce öğrenip tıbbi eğitim almış ve sağlık görevlisi olmuş.
Hamtramck Belediye Meclisi'ne seçilen Amanda Jaczkowski, kentin farklı kültürlerden gelenlerin birbirlerini etkilediği bir eritme potasından çok içinde herkesin kendi "tadını" koruduğu bir "karışık salataya" benzediğini söylüyor. "Asimilasyon olsaydı, bu benzersiz özelliğimizi kaybederdik" diyor.
29 yaşındaki Jaczkowski, "birbirine bu kadar yakın yaşayınca, görüş ayrılıklarının üstesinden gelmek zorunda kalıyorsunuz" diye konuşuyor.
Görevden ayrılmak üzere olan eski belediye başkanı Karen Majewski'ye göre ise Hamtramck yine de "eğlence parkı" değil. Majewski, buranın küçük bir yer olduğunu ve anlaşmazlıklar çıktığını söylüyor. 2004 yılında ezan okunmasıyla ilgili bir oylama ardından gerginlik yaşanmış. Bazı kent sakinleri de camilerin yakınlarındaki barların yasaklanmasının yerel ekonomiye zarar verdiği görüşünü savunmuşlar.
Altı yıl önce ABD'nin Müslüman ağırlıklı ilk yerel yönetimini seçince Hamtramck dünya basınının ilgi merkezi olmuş. Bazı yayın organları o dönemler, buranın Müslüman akınına uğrayan "gergin" bir kent olduğundan dem vururken, ana akım medyadan bir sunucu Majewski'ye "Belediye başkanı olmaktan korkuyor musunuz?" diye sormuş. Müslümanların Hamtramck Belediye Meclisi'nde çoğunlukta olması yüzünden şeriat uygulanmasından çekinenler olmuş.
Majewski, Hamtramck halkının bu tür sözleri onaylamadığını belirtirken, kentte kucaklayıcı bir toplum bulunmasından memnuniyet duyduğunu, insanların kendi deneyim ve dillerini anlayan kişilere oy vermelerinin doğal olduğunu söylüyor.
ABD'de tahminen 4 milyona yakın Müslüman yaşıyor
ABD nüfus sayımında insanların dini ile ilgili bilgi toplanmıyor, ancak Pew Araştırma Merkezi'ne göre, 2020'de ülkede yaklaşık 3,85 milyon Müslüman yaşadığı tahmin ediliyor ve bu da toplam nüfusun yüzde 1,1'ini oluşturuyor. Müslümanların 2040 yılına kadar Hristiyanlardan sonra ABD'deki ikinci büyük din grubunu oluşturması bekleniyor. Ancak sayıları artmasına rağmen, Amerika'daki Müslümanlar önyargılarla karşılaşabiliyor.
Shahab Ahmed, 11 Eylül 2001'de uçak kaçıranlar tarafından ABD'ye düzenlenen saldırıdan kısa bir süre sonra belediye meclisi üyeliğine aday olunca zor günler yaşamış.
Bangladeş asıllı Ahmed, "kentin her tarafına, 20. hava korsanı olduğumu, ancak uçağa yetişemediğimi yazan afişler asıldı" diyor. Seçimi kazanamayınca komşularının kapısını çalıp kendisini tanıtmış. İki yıl sonra seçilerek
Hamtramck'ın ilk Müslüman belediye yetkilisi olmuş.
O zamandan beri kentteki Müslüman topluma verilen destek artıyor. 2017'de dönemin ABD Başkanı Donald Trump bazı Müslüman ülkelerden sığınmacı alınmasına yasak getirdiği zaman kent halkı protesto için bir araya gelmiş.
'Herkes başkalarına saygı göstermesi gerektiğinin farkında'
"Hamtramck, ABD" adlı belgeselin yönetmenlerinden Razi Jafri, "Bu bir bakıma insanları seferber etti ve birleştirdi. Zira herkes Hamtramck'da yaşamak için başkalarına saygı göstermek gerektiğinin farkında" diyor.
Müslümanlar ulusal düzeyde de artık daha çok görünür oldu. 2007'de Minnesota'dan Demokrat Partili Keith Ellison ABD kongresine seçilen ilk Müslüman oldu. Şu anda Kongrede dört Müslüman üye var.
Bu ay Hamtramck'da yapılan seçimde birçok seçmen seçim merkezlerinin önünde toplanarak selamlaştı, pek çoğunun üzerinde seçim hatırası olarak "Oy kullandım" çıkartması vardı.
Ancak ülkenin geri kalanı gibi burası da yoğun kültürel tartışmalardan geri kalmıyor.
Haziran'da belediye binasının önüne eşcinsellerin onur günü bayrağının çekilmesi onaylanınca bazı kent sakinleri sert tepki gösterdi.
Marihuana da bir başka tartışma konusuydu. Marihuana satan üç dükkan açılınca hem Müslümanlar hem de Polonyalı Katolikler öfkelendi.
Muhafazakar Müslüman toplumlarında kadınların yeteri kadar siyasete katılmaması da kaygı yaratıyor.
Seçim gecesi, belediye başkanı seçilen Ghalib, zaferini kutlamak için düzenlediği partide Yemen asıllı Amerikalılara baklava ve kebap dağıtırken, sayıları 100'ü geçen bu toplulukta hiç kadın bulunmadığı dikkat çekti.
Ghalib, kadınların seçim kampanyasına katıldıklarını ancak kadınlarla erkeklerin ayrı durmasının buna karşı çıkan "Amerikalılaşmış" genç kuşağa rağmen hala geleneksel bir tavır olduğunu söyledi.
Hamtramck'ın ayrıca çürümüş altyapıdan, içinde yüksek miktarda kurşun tespit edilen içme suyu kirliliğine, halkın neredeyse yarsının yoksulluk sınırı altında yaşamasına kadar birçok sorunu var. Bunlar yeni yerel yönetimin önündeki konulardan sadece birkaçı.
"Peki, Müslümanların yönettiği bir kentte demokrasi neye benziyor?" diye soran belgesel yönetmeni Jafri, sorusunu yine kendi yanıtlıyor:
"Her yerde olduğu gibi karışık ve çetrefilli. Bu nedenle balayı dönemi bitince işlerin yapılması gerekiyor."