İzmir Ekonomi Üniversites'nde (İEÜ) görevli 4 akademisyen, küresel iklim değişikliğinin de etkisiyle; sel, yangın, hortum ve deprem gibi doğal felaketlerin artması üzerine harekete geçerek ‘afet iletişimini' konu alan bir proje hazırladı. Afete müdahale sürecinde görev alan kurumların kendi aralarında kullanacağı, örnek bir ‘iletişim modeli' hazırlamak hedefiyle geliştirilen proje, TÜBİTAK'tan 1.3 milyon lira destek almaya hak kazandı.
Türkiye'de, afet iletişimini konu alan çalışmalar arasına adını yazdıracak proje, İEÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Uzunoğlu, Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Pınar Umul, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Selin Türkel ve Yazılım Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Senem Kumova Metin tarafından hazırlandı. 2 yılda tamamlanacak proje çerçevesinde İEÜ'lü ekip, öncelikle kurumlar arasında diyaloğun nasıl sağlandığını belirlemek amacıyla mevcut iletişim sistemlerini inceleyecek.
Bu hedef doğrultusunda ülkemizde yakın zamanda afet yaşamış, 7 bölgeden toplam 10 şehre ziyarette bulunulacak. AFAD ve belediyeler dahil olmak üzere ilgili tüm kurumların temsilcileriyle görüşülecek. Yerel basın temsilcilerinin de değerlendirmeleri alınacak. Bunlara ek olarak, son yıllarda hangi bölgede ne tür afetlerin yaşandığı, geniş bir şekilde analiz edilecek.
İEÜ'lü ekip, kent ziyaretlerini tamamlanıp kurumlar arasındaki mevcut iletişim şeklini netleştirdikten sonra, yeni oluşturacağı iletişim modeline son şeklini verecek. Bu süreçte, yapay zeka desteğiyle çeşitli görseller ve veri çalışmaları yapılacak. Her bölgeye, kendi özelinde bir iletişim stratejisi kazandırılmış olacak. 6 Şubat'ta yaşanan Kahramanmaraş depreminden önce hazırlanarak TÜBİTAK'a sunulan proje, afet sonrası döneme ilişkin mevcut çalışmalara büyük katkı sağlayacak ve yetkililere zaman kazandıracak.
Dekan Prof. Dr. Ebru Uzunoğlu, Türkiye'de son yıllarda yaşanan doğal afet sayısındaki artışa dikkat çekti, hazırladıkları projenin büyük önem taşıdığını belirtti. Prof. Dr. Uzunoğlu, “Tüm dünyayı etkileyen iklim değişikliği, ülkemizde de acı yüzünü gösteriyor. Son dönemde yangınların, sellerin, hortumların arttığını görüyoruz. Yakın zamanda yaşadığımız Kahramanmaraş depremi de maalesef bu afet salgınının çok acı bir örneği oldu. İzmirli olarak bizler de yaklaşık 3 yıl önce deprem felaketini yaşamıştık. Tüm bunlar, muhtemel afetlere çok iyi hazırlanmamız gerektiğini gösteriyor. İletişim, hayatın her alanında olduğu gibi afet döneminde de çok önemli. Biz de yakın zamanda afete maruz kalmış kişiler olarak, üzerimize düşeni yapıp yetkililere fikir desteği sağlamak, örnek bir model sunmak istedik” dedi.
Prof. Dr. Uzunoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Yeni bir iletişim modelini kurmak istiyorsak, öncelikle mevcut durumu analiz etmeliyiz. Örneğin; bir yangın olduğunda ilk olarak nasıl bir iletişim kanalı kurulduğuna, sürecin nasıl işlediğine, kimlerin hangi görevleri üstlendiğine bakacağız. Ardından da önerilerimizi paylaşacağız. Mevcut sistemi daha da iyiye götürmek için neler yapabileceğimizi belirleyeceğiz. Detaylı, her şeyiyle tam bir iletişim modelini oluşturup yetkililere sunacağız. Bu süreçte, afet konusunda görevli tüm kurumlarımızdan da destek alacağız. Kurumlar arası iletişime yönelik bir strateji, model hazırlayacağız. 2 yıl içinde projeyi bitirmeyi hedefliyoruz ve kısa süre içinde şehir ziyaretlerine başlayacağız.”