Antalya
Yıldırım, Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde gerçekleştirilen AK Parti Ankara İl Başkanlığı İstişare Kampı'nda yaptığı konuşmada, seçimlerin 2023'ün Haziran'ında yapılacağını belirterek teşkilat üyelerinin seçime hazır olmalarını istedi.
Muhalefetin erken seçim talebinde bulunduğunu ifade eden Yıldırım, "'Umut, fakirin ekmeğidir.' derler. Tabii ki seçim isteyecekler, bunu da doğal karşılamak lazım. 15 sefer mindere çıkmışlar, yenilmişler. 16. kez de çıkacaklar, yine yenilecekler." dedi.
AK Parti'yi 2023 ve 2024'te zaferle taçlandıracak heyecanı teşkilat üyelerinde gördüğünü dile getiren Yıldırım, kadın, gençlik, tüm teşkilat üyelerine güvendiklerini aktardı. AK Parti'nin 20 yıldır büyük engelleri aşa aşa bugünlere geldiğini söyleyen Yıldırım, "Tabiri caizse şeytan taşlamaktan iş yapmaya neredeyse zaman bulamadık. Arta kalan zamanlarda da ülkemizin 50 yıllık, 70 yıllık biriken işlerini yapa yapa bugünlere geldik." diye konuştu.
Türkiye'nin geçmişte yaşadığı sıkıntıları bugünün neslinin çok iyi bilmediğini dile getiren Yıldırım, AK Parti ile doğan çocukların internet çocuğu olduğunu, hayata ve siyasete bakış açılarının da farklı olduğunu anlattı.
"Delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu"
2023'te 3 kuşağın bir arada karar vereceği bir seçimin yaşanacağını vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:
"2019 yerel seçiminde bir nebze dijital siyaset, sosyal ağlar üzerinde yapılan siyaset tecrübe edildi. Bu siyaset benzetme yapacak olursak delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu. Sosyal ağlarda atış serbest. Söylediğiniz şeyin gerçek olmasının hiç önemi yok. Bu sosyal ağlarda, sanal alemlerde yapılan siyasette tamamen yalanı ilk önce söyleyen kazanıyor. Benzetme yapacak olursa yalanı söyleyen dağlar aşıyor, doğruyu söylemeye devam eden düz yolda şaşıyor."
2023'teki seçimde oy kullanacak gençlerin AK Parti dışında bir iktidar görmediğini ve geçmiş dönemle kıyaslama yapamadıklarını vurgulayan Yıldırım, Türkiye'nin 1950'li yıllardan bu yana yaşadığı sıkıntılara işaret etti. Türkiye'nin vesayet odakları nedeniyle darbelerle geçen bir süreç yaşadığını aktaran Yıldırım, koalisyon dönemlerinde aylarca cumhurbaşkanı seçilemediğini belirtti.
Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde Türkiye'nin dünyaya açılmaya başladığını dile getiren Yıldırım, Özal'ın altyapı projelerini hayata geçirdiğini anlattı. Ancak Özal döneminin de çok uzun sürmediğini aktaran Yıldırım, 1990'lı yıllarda koalisyonların yeniden yaşandığını, iktidarların ömrünün ortalama 1,5 yıl, bakanların ömrünün de 8 ay olduğunu söyledi.
Parlamenter sistemde aynı partiden olmalarına rağmen cumhurbaşkanı ile başbakanın zaman zaman çatışma yaşadıkları dönemlerin olduğunu anımsatan Yıldırım, cumhurbaşkanı ile başbakanın yetkilerinin çatıştığı bir sistem ile ülkenin yönetilmeye çalışıldığını ifade etti.
20 yıl önce ise AK Parti iktidarının tek başına iktidara geldiğini hatırlatan Yıldırım, bu süreçte de vesayet odakları ile mücadele edildiğini, çeşitli engellerle karşılaşıldığını kaydetti. e-Muhtıra, parti kapatma davası, Gezi olayları, 17-25 Aralık ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimi ile karşı karşıya kaldıklarını anlatan Yıldırım, "15 Temmuz, vesayet odaklarına Türkiye'de en sert tokadın vurulduğu tarihtir. O gece bu aziz millet liderinin çağrısıyla meydanları doldurdu yediden yetmişe, ülkesine, bayrağına, ezanına sahip çıktı. Halkın ve hakkın gücü tankın gücünü yendi. Bu nasıl oldu, liderine inandı, hükümetine güvendi. Herkes o gün meydanlardaydı." diye konuştu.
Ekonomiye yönelik saldırılar
Darbe girişiminden sonra da şer güçlerin, iç ve dış odakların boş durmadığını aktaran Yıldırım, Türkiye'nin bölgesinde giderek güç kazanmasından rahatsız olanların ekonomiye yönelik oyunlar oynamaya başladığını belirtti. 2018'den sonra da büyük bir saldırı ile karşı karşıya kalındığını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hala da ekonomiye yönelik bu tehditler, saldırılar devam edecek. Bitmez. Biz zor bir coğrafyadayız, stratejik olarak konum olarak bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu coğrafya. Bulunduğumuz yer, o kadar önemli ki tarih boyunca çok önemli oldu. Her dönemde önemli oldu. Medeniyetlerin başladığı, devam ettiği, doğudan batıya batıdan doğuya göçlerin olduğu güzergahtayız. Bu coğrafya bizim kaderimiz. Doğrusu ayakta durmak için güçlü olmaya mecburuz."
Yıldırım, Türkiye'nin güneyinde bir terör örgütü oluşturulmak istendiğini, buna karşılık da Fırat, Zeytindalı ve Barış Pınarı harekatlarını başlattıklarını ve başarılı operasyonlar sayesinde bölücü terör örgütün, dost gibi görünen devletlerin emellerine ulaşamadıklarını ifade etti. Bu planların bitmediğini, her zaman Türkiye'ye yönelik planların olacağını aktaran Yıldırım, bugün Kazakistan'da yaşanan olayların da farklı olmadığını kaydetti. Türkiye'nin tek gayesinin ezilen, horlanan, geri kalan milletlere kucak açmak, onların huzura kavuşmasını sağlamak, kendi devletleri, ülkelerinde hür ve bağımsız yaşamalarına destek olmak olduğunu dile getiren Yıldırım, bu doğrultuda çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.
Türkiye'nin gelişmiş altyapısı ile Avrupa'da 5. sırada geldiğini belirten Yıldırım, bunların son 20 yılda yapıldığını söyledi. Ekonomik alanda da Türkiye'nin daha fazla istihdam, yatırım, üretim, kalkınma ve büyüme modeli üzerinde ilerlediğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Son zamanlarda yaşanan döviz kurundaki ritim bozukluğunu bir tarafa bırakırsak ekonomimizin temelleri sağlam. Onu da kontrol altına alıyoruz. Zorluklarımız elbette ki var, bunun farkındayız, bunları görmezden gelmiyoruz, üzerine üzerine gidiyoruz ve bu zorlukları da inşallah aşacağız, aşıyoruz. Burada hiç kimsenin tereddüdü olmasın, milletimiz rahat olsun."
"2023 olmadan 2024 olmaz"
Genel Başkanvekili Yıldırım, 2023 ve 2024'te gerçekleştirilecek seçimlerin Türkiye'nin geleceği açısından önemli olduğunu belirtti. İki seçimin de ayrı düşünülemeyeceğini ifade eden Yıldırım, "2023 olmadan 2024 olmaz. O halde önce 2023'e hazırlanacağız. Belediye başkanlarımız, ilçelerimiz beldelerimiz köylerimiz mahallelerimiz bütün yoğunluğumuzu 2023'e ayıracağız. Çünkü 2023'ü halledersek 2024 daha kolay olur, 2023 olmazsa 2024 daha kolay olmuyor." diye konuştu.
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı rekor oyla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi konusunda teşkilat üyelerine çağrıda bulundu. AK Parti'nin sürekli kendini geliştiren bir parti olduğunu anlatan Yıldırım, 20 yıldır açık ara birinci parti olduğunu anlattı. Eski dönemde bir kişiye söylenen sözün 6 kişiye ulaştığını, şimdi ise sosyal medya aracılığıyla bir paylaşımın aynı anda 6 bin kişiyi etkilediğini bildiren Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Sosyal ağlar, siyasi faaliyetlerde önemli. Zorluğumuz, biz ilkelere sahip partiyiz, hep doğruları söyleyen partiyiz, yapacaklarımızı söyleriz, yapamayacaklarımızın sözünü vermeyiz ama sosyal ağlarda böyle bir ilke yok. Delikli demir çıktı, mertlik bozuldu. Böyle bir sosyal ağı yok sayamayız. Sosyal ağlar bu seçimin en önemli belirleyicisidir. Burada bu ağları yasaklamakla falan olmaz. Aynı araçları daha etkin ve zamanı da ışık hızıyla kullanarak öne geçeceğiz. İlk söyleyen kazanıyor. Arkasından gelen aynı etkiyi sağlayamıyor. Gündemi oluşturmaktan bahsediyorum. Oluşturulan bir gündemin arkasına takılmaktan bahsetmiyorum. Bazı düşünürler yazarlar sosyal ağlar üzerinden yapılan kampanyaları 'yalanın siyaseti' diye tanımlıyorlar. Etkisi çok kısa sürüyor ama kalıcı etkisi de var."
İlkelerden taviz vermeden sosyal medyanın en etkin şekilde kullanılması çağrısında bulunan Yıldırım, gençleri en büyük kaynakları olarak gördü. Yüz yüze, gönül, sokak siyasetini de sürdüreceklerini belirten Yıldırım, iki stratejiyi de birleştirerek daha büyük bir sinerji oluşturacaklarını bildirdi.
AK Parti'nin 13 milyon üyeye sahip olduğunu dile getiren Yıldırım, her bir üyenin en az bir kişiyi sandığa götürmesi tavsiyesinde bulundu.
Türkiye'nin üçüncü büyük partisinin kararsızlar olduğunu ifade eden Yıldırım, "Kararsızlar da 'İktidardan kopmadım ama iktidar partisinin gidişatına bakacağım.' diyor. Bu mesajı iyi algılamamız lazım." dedi.
Yıldırım, yaşlıların tecrübesi, gençlerin enerjisi ile Türkiye'nin geleceğini inşa etmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.