Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze programının bu haftaki konuğu AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe oldu.
Kabaktepe'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
İstanbul'un ışığının sönmeye başladığını ve halkın da artık 2024'te artık halkın gerekli tepkiyi vereceğini belirtmek istedim. Bu cümlenin hafif olduğunu görmüş olduk. Artık İBB, servis dışı. Kişisel olarak yeteneksizlik ayrı bir konu ama yönetim olarak Başkan ve ekibi İstanbul'un geleceğini planlayamadığını ve sistemi yürütemediğini görüyoruz. Büyük oranda değerlendirme yaptığımızda, İstanbul'u bir basamak kılmak isteyen Başkan ile karşı karşıyayız. Yürüyen merdivenler bile çalışmıyorsa, işler bitmiyorsa, devraldığınız Avrupa'nın en genç filosunu yönetemiyorsanız...
"Levazım bana ne lazım" diyorsa, bir tünel var, AK Parti döneminde başladı, 70 dakikayı 5 dakikaya indirecek. İBB Başkanı buna ne lazım diyorsa, millet de "Bize siz lazım değilsiniz" diyecek. Asıl sorun şu, yılda 300 binin üzerinde araç trafiğe katılıyor İstanbul'da. Her yıl bu kadar aracın trafiğe katıldığı bir kentte, 50 bin aracın geçeceği tüneli neden yapayım, diyorsanız, ben sizin İstanbul'u yönetme kapasitenizden şüphe duyarım.
YENİ TAKSİ TEKLİFİ NEDEN REDDEDİLİYOR?
İstanbul'a en son 1000 taksi verildi, İBB 3 ay sonra uyguladı. Gelin, bir ulaşım komisyonu kuralım, dedik. Metrolar yapılınca minibüsler boşa çıkıyor. Önce binle başlayalım sonra gerekli ihtiyaçları da karşılayalım dedik, bin daha verildi. İBB, farklı şeylerle teklifin önünü tıkadı. İkinci bini de getirin ama birlikte planlayalım dedik. Bu yaklaşım, mecliste yine gündeme gelir. İstanbul'daki taksiyle ilgili adetin üzerinde sorunlar var. ben esnafımızın ulaşım kalitesinin gelişmesinde yararlı olduğunu düşünüyorum. Taksi lisanslama ile ilgili süreç son 3 yıldır yapılmadı. Biz Avrupa'ya göre dijitalleşmeyi az kullandığımız için daha az kapasiteyle çalışıyoruz. Eğitime sürekli devam edilmeli. Rakamsal anlamda entegre edilmesi lazım. Önümüze gelen sadece 5 bin olur mu olmaz mı, AK Parti grubu yapıcı tutumunu her zaman gösterdi, evet dedik, UKOME de evet dedi. Bu sistemler arasında entegrasyon sağlanırsa çözülebilecek bir sorun. Önümüzdeki günlerde gündeme gelecektir.
İSKİ TÖRENİNDE YAŞANAN GERGİNLİK
Hep beraber kınamamız gereken kara bir leke. Şadi Bey'in konuşmalarını dileyebilir herkes. Bir tesis var, 3'üncü fazı yapan belediye başkanına da teşekkür ediyor. Adını kullanmadı da, sayın başkan dedi, ne fark eder? Bundan bir sorun çıkıyorsa kötü niyet var demektir. Kapasite olarak orayı zedeliyorsunuz demektir, 16 milyonun başkanı değilsiniz. Şadi Bey'e gösterilen davranışın hiçbir şekilde izahatı mümkün değil. Yetkililerin bu durumdan özür dilemesi gerekir. Hakaret edilmiyor, nezaketsizlik yok, ilçeyle ilgili bazı istekler isteniyor. Orada bir de 'lan' diye konuşuyor. Ekrem Bey, yanlış olduğunu bilmiyorsa onunla konuşmaya gerek yok. AK Parti, hakikatin peşinden ayrılmaz. İBB, sahte sorularla gerçekleri örtüyor. Buradan hangi akılla çıkıp, "şunu çaldınız" şeklinde bir konuşmayı nasıl yaparsınız? Kim kimin parasını çalmış? Alınması gereken pay eksik gelmiş mi?
Bütçeyi eksik ayırır, zamanında işleri bitirmezseniz siz İstanbullunun parasını çalmış olursunuz. Geçen sene gelmesi gereken paranın üzerinde bir para gelmiş. AK Parti hukuki zeminden ayrılmayan bir partidir. İBB Başkanı bu şekilde cümle kuramaz, yakışmaz. Pandemiye de herhalde hırslarını alamamışlar. Bir dahakine de herhalde, pandemiyi de AK Parti çıkardı diyecekler.
EKREM BEY'İN AKLI HALA CUMHURBAŞKANLIĞINDA
Ekrem Bey'in aklı hala Cumhurbaşkanlığında. İş ve duruşları, söylemleri ile kendilerini öne çıkarabilirler, böyle şeylere gerek yok. Herkes aday olmak isteyebilir. Olabilme ve isteme noktasında biz kimseye sormuyoruz, halihazırdaki görevinizi kurban ediyorsanız sorma hakkımız var. Cumhurbaşkanı olmak için İBB başkanlığını basamak olarak gördüğünü sadece biz değil iç muhalefet de söylüyor.
