HABER7
AK Parti İstanbul Milletvekili Sena Nur Çelik Kanat, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 11. maddesi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir konuşma gerçekleştirdi. Dünyanın saatlerin bile kritik olduğu çok olağanüstü bir dönemden geçtiğini söyleyen Çelik, farklı coğrafyalarda iç savaşlar, katliamlar ve soykırımlar yaşandığını belirtti.
2. Dünya Savaşı sonrası verilen sözlerin tutulmayarak Gazze'de savaş suçları işlendiğini ve yaşananların uluslararası sistemin temellerini derinden sarstığını ifade eden AK Partili Sena Nur Çelik Kanat, Türkiye'nin dünyanın geçtiği bu çalkantılı dönemde tarihi bir misyon üstlenerek barışın ve istikrarın sembolü olduğunu söyledi.
TÜRKİYE OYUN KURUCU GÜÇ OLDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde üretilen dış politikalarla hem Türkiye'nin stratejik çıkarlarının korunduğunu hem de yapılan jeopolitik hamlelerle bölgesel güvenliğin garantörü ve oyun kurucu güç olunduğunu söyleyen Çelik, "Şanlı tarihimizin mirasını değiştiren dış politikamız, dünyanın ilham alabileceği, referans gösterebileceği ve en önemlisi insanı temel alan bir yapıya sahiptir. Yıllardır Ukrayna'dan Suriye'ye, Gazze'den Somali'ye kadar geniş bir coğrafyada insanlık onurunu ve hayatın kutsallığını popülist gündemlere feda etmeden dış politikasını sürdüren ülkemizin, hiçbir propagandaya ihtiyaç duymayan bir itibara kavuştuğu bir hakikattir." ifadelerini kullandı.
"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR" ÇAĞRISININ ÖNEMİ BİR KEZ DAHA KANITLANDI
AK Partili vekil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'de haykırdığı 'Dünya 5'ten büyüktür' çağrısının öneminin ise her geçen gün bir kez daha kanıtladığının altını çizdi.
Türkiye'nin dış politikadaki çabalarına dikkat çekerek Gazze için tüm diplomatik kanalları kullandığını söyleyen Çelik, "Ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması, İsrail'e silah satışının durdurulması , Filistin'in devlet olarak tanınması ve özellikle Lübnan ve Suriye olmak üzere savaşın coğrafi yayılımının engellenmesi için yoğun bir çaba harcayan aktör olmuştur. Ülkemiz bir yandan İsrail'e ticaretin kesilmesi gibi ekonomik yaptırımlar uygularken , diğer yandan sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için Uluslararası Adalet Divanı'ndaki tarihi soykırım davasına müdahil oldu." dedi.
"SURİYE'NİN ÇOCUKLARI BÜYÜDÜ VE GASP EDİLENİ GERİ ALDI"
Dünyanın artık birçok noktasındaki kriz bölgelerinde çözüm reçetesi beklenen tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Çelik, bunun nedeni olarak ise Türkiye'nin haritalar üzerinden değil, kalpler üzerinden karşılıklı onurlu bir ilişki kuran vicdanlı dış politika uygulamasından kaynaklandığını söyledi.
Türkiye'nin dünyada umudun bayraktarlığını yaptığını ifade eden AK Partili Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü;
Ülkemiz 13 yıl boyunca Suriye halkının meşru taleplerinin karşılandığı kalıcı bir siyasi çözüm arayışını kararlılıkla desteklemiş ve muhacirlere yuva olmayı sürdürmüştür . Yıllarca politik ve söylem üstünlüğünü elinde tutan , haksız ve zalim oyuncuların yerine babasız kalmış, kötü başına yıkılmış ihtiyarların, hayatta kalan son ferdi olan mazlumların yanında olduk. Gün gelir, devran döner, çocuklar büyür, umutlar yeşerir derken bu coğrafya için şafak söker.
Nitekim varil bombalarının yağmur gibi sivillerin üzerine yağdığı şehirlerden çıkan ve bize misafir olan Suriye'nin güzel çocukları büyüdü ve kendilerinden gasp edileni geri aldılar. Türkiye'nin kimsesizlerin kimsesi olmayı zorbalıkla çıkar elde etmeyi yeğ tutan anlayışı hem tarih nezdinde hem de insanların arasında daimi bir saygıyı kazanmıştır.
"TÜRKİYE'NİN İRADESİ BİZSİZ KURULAN BÜTÜN MASALARA YUMRUK GİBİ İNİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde son yıllarda savunma sanayii alanında yapılan atılımlara da değinen Çelik, Türkiye'nin yerli ve milli silahlarıyla dünyanın çok az ülkesinin erişebildiği kapasiteye ulaştığını belirtti. Savunma sanayiindeki atılımların Türkiye'nin dış politikasında da elini güçlendirdiğini ifade eden Çelik, "İşte böylece bir gece ansızın Libya'da darbecilerin karşısında , Suriye'de teröristlerin ensesinde, artık umut kesildiğinde Karabağ'ın özgürlüğünde biz varız. Kilometrelerce kare mavi vatan inşa ettiğimiz Doğu Akdeniz'de mavinin her tonunda mührümüz var. Denizin dibindeki zenginliğimizden gökyüzünde uçan SİHA'larımıza kadar Türkiye'nin iradesi bizsiz kurulan bütün masalara yumruk gibi iniyor." şeklinde konuştu.
"BARIŞ DENİLDİĞİNDE BARIŞIN KASTEDİLDİĞİ TEK SÖYLEM BU ÜLKEYE AİTTİR"
Sözde insanlık ve demokrasiden dem vuran Avrupa ülkelerinin mesele Filistin olduğunda yaşadığı kimlik değişimlerinin ibretle izlendiğine de dikkat çeken Çelik, Avrupa'nın Suriyeli ve Ukraynalı mültecilere uyguladığı çifte standartla bilinç altındaki İslam düşmanlığını bir kez daha gözler önüne serdiğini vurguladı.
Çelik konuşmasına şu sözlerle devam etti;
Batı'nın içini boşaltıp işlevsiz hale getirdiği barış, adalet, demokrasi gibi kavramların yok edilen anlamlarını yeniden inşa etmek Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'ye düşmüştür. Barış denildiğinde gerçekten barışın kastedildiği tek söylem bu ülkeye aittir.
İnsan haklarının denildiği zaman gerçekten insanın merkeze konduğu politikalar bu ülkeye aittir. İleride barışın ve esenliğin hakim olduğu günlerde insanlar Türkiye'nin kavramlarıyla konuşacaklar. Buna yürekten inanıyorum.
Türkiye bugün daha adil bir dünya için insanlığın tutunduğu tek umut haline geldi. Sayın Cumhurbaşkanımızın ilmek ilmek dokuduğu bu gurur verici manzara gelecek kuşaklarımız içinde bir teminattır. Zira onurlu bir ülkenin tarihin doğru tarafında yer aldığı bir milletin çocukları olarak yarınlarımızı inşa edecekler.
Sözlerime son verirken bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan olmak üzere tüm bakanlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum .
Kaynak: HABER7.COM
