İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bölge istişare toplantısı için geldiği Balıkesir’de 2024 yılında yapılacak yerel seçimlerde partisinden belediye başkan adayı olan 4 ismi açıkladı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ismi geçen İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez ile ilgili soruyu yanıtlayan Meral Akşener, “Yorum yok” ifadesini kullandı.
Türkiye’de her seçim öncesinde toplumun kutuplaştırılmak istendiğini öne süren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener 2024 seçimlerinde de toplumun İsrail-Filistin savaşı üzerinden kutuplaştırılmaya çalışıldığını iddia etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hamas’la ilgili açıklamalarını değerlendiren Akşener, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalara neden olan Hamas’ın ilk yaptığı hamlenin terör olduğunu kaydederken, “Hamas terör örgütüdür, Netanyahu katildir” diye konuştu. “Bütün vukuatlarım Balıkesir’de oldu”
Balıkesir’in kendisi için önemli bir yere sahip olduğunu belirten İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Balıkesir’in siyasi hayatımda çok önemli bir yeri var. Çünkü siyasi hayatımdaki farklı bir adımı atmaya ne zaman karar verdiysem buradan başladım. Dolayısıyla Balıkesirliler beni hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Eğer doğru bir iş yapıyorsam Balıkesirliler beni yalnız bırakmadı. Basın mensuplarını görünce önceden buraya geldiğim günleri hatırladım. Burada bir olumsuzluk yaşamıştım ki Allah’tan basın mensupları vardı. Yaşadığım olay sizlerin yaptığı haberler sonrasında düzeltildi. Burada bir toplantı yapmıştık. Burada 15 Mayıs’ta yapılan bir kongreydi. Ben önce “ayın 15’inden sonra kazanacağım, inşallah başbakan olacağım” demiştim. Sonra bunun arkasından tarihin 15 Mayıs olduğunu söylemiştim. Sonra meşhur, çirkin, hain kalkışma olduğu zaman o tarih alındı ve benim 15 Temmuz sonrasının başbakanı olacağım iddia edildi. O kadar ilginç ki tam 7 sene boyunca bu iddianın üzerine Türkiye’nin her yerinde şikayetçiler organize edildi, ama sonra sizin yaptığınız haberler üzerinden açılan dosya kapandı. Doğruyu yazdığınız için bu dosya kapandı. Onun için Balıkesir’in hem siyasi hem de basın mensuplarının dürüstlükleri üzerinden hayatımdaki yeri çok önemlidir. Yine Balıkesir’e geldiğimde o zaman akil adamlar da buradaydı. Sonradan çok aslan kesilenler o zaman kedi gibi miyav yapmışlardı. Ben de o insanlar için bir tanımda bulunmuştum ve mahkemelik olmuştum. Yani bütün vukuatlarım Balıkesir’de oldu” diye konuştu. “Netanyahu bize göre katildir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Batı, Hamas’ı bir terör örgütü olarak görüyor. Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını korumaya çalışan bir kurtuluş ve mücahitler grubudur” şeklindeki açıklamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Meral Akşener toplumun İsrail-Filistin çatışması üzerinden ayrıştırılmak istendiğini ileri sürdü. Akşener şunları kaydetti:
“Bizim bu konudaki duruşumuz çok net. Hamas’ın İsrail’de en başında yaptığı, sivillerin öldürülmesine yol açan eylemin adı terördür. Bunu bir kenara koyarsak bunun en büyük zararı da Filistinlilere ve Gazze’de yaşayan insanlara vermiştir. Orada da ne vardır; eski bir İçişleri Bakanı olarak benim kafamda koca bir soru işareti vardır. Bu başka bir şey. Ama Netanyahu bize göre bir katildir. Netanyahu’nun şu anda çoluk, çocuk, kadın, hastane, ibadethane, okul demeden Gazze’yi bombalaması bir devlet insanına yakışmayan; bir katilin davranışına uyan davranışlardır. Netanyahu bir katildir. Dolayısıyla bir savaş suçlusu olarak yargılanmalıdır. Bu kadar açıktır. “Uluslararası diplomasiye devam edilmeli”
Bugüne kadar Erdoğan ve arkadaşları yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yöneticileri olarak dikkatli bir dille, sakin bir tutumla götürdüler. Dün itibariyle (önceki gün) bu tutumun arkasında olduğumuzu, olacağımızı söyledik. Çünkü diplomasi öncelikle kendi ülkenizin vatandaşlarını korumaktır. Ama o arada çok enteresan şeyler çıktı. Sürekli olarak birileri “Mehmetçik Gazze’ye” şeklinde ağır bir tahrik yapılan sistem ortaya çıktı. Şimdi tabii yerel seçimlere gidiyoruz. Yerel seçimlerde genel olarak kutuplaştırma hep işe yaramıştır. Genel seçimler de de bu işe yaramıştır. Ama Filistin ile Gazze konusunda şu anda Türkiye’deki tüm siyasi partiler ve onların taraftarı, yöneticisi, seçmeni hükümetin devlet adına durduğu yeri doğru bulduk ve yanında olduğumuzu söyledik. Yani garantör devlet olmaya devam ettirin dedik, masada dursun dedik. Can kayıplarının önlenmesi için arabuluculuk görevi bizde olsun dedik, siz yapın dedik. Yani buna yönelen uluslararası diplomasiyle bunu sisteme koyun dedik ki orada insanlar ölüyor. Ama biz bir şey daha gördük orada; batı Amerika başta olmak üzere batı dünyası demokrasi, memokrasi, hava gazıymış, İsrail’in yanında yer aldılar. Buna karşılık Gazze’nin, Filistinlilerin karşısında yer aldılar. Bunu da kınadık, yanlış olduğunu söyledik. Ama Sayın Erdoğan’ın dün yaptığı (önceki gün) konuşmada Hamas’ı bir mücahit birliği olarak değerlendirdi. Bunun karşılığı farklı bir taraf olma halidir. Yani Türk Milleti, tüm siyasiler Gazze’deki can kaybının, mezalimin, öldürmenin, katilliğin karşısında ve Gazzelilerin ve Filistinlilerin yanında yer aldılar. Bu başka bir şeydir ama bugün farklı bir taraf olma söz konusu oldu. Bunu yönetilebilir bulmadığımı ifade etmek isterim. Şimdi buradan hızlı bir dönüş yaşanırsa rezil oluruz. Tıpkı Rahip Bronson’da, Kaşıkçı Davasında, şimdi meclise gelen İsveç işinde olduğu gibi o zaman Türkiye gerçekten rezil olur. Zig zag yapılmaması gerekiyor. Çok doğru dürüst bir sistemdeydi ama muhtemelen AK Parti’nin iç bünyesinde sert bir seçmen duruşu vardı ise ki -bunu biz bilmiyoruz- Sayın Erdoğan bunu yaptı. Sonuçlarını göreceğiz. Bana göre Hamas’ın yaptığı eylemi de ayıplamak zorundayız. Onun da yanlış olduğunu söylemek zorundayız çünkü orada da siviller öldü. Ama o dürtmenin sonucu ne oldu? Gazze’de ölen insan sayısının bin 700’ü çocuk. Kim kaybetti? Gazzeliler kaybetti. Yazık günah ve oradan atılmaya çalışılıyor. Bunların önüne geçmemiz gerekiyor. Bunun da yolu elbette İsrail’le ahbaplıktan bahsetmiyorum dünya devletleri diplomasisinin doğru yönetmektir. Bunu da en doğru yönetecek Türkiye’dir. “Yeni bir kutuplaştırma oluşturulmak isteniyor”
Bununla ilgili bir şey daha var. 28 Ekim tarihinde Filistin mitingi yapılıyor. Keşke bu bir hafta sonra ya da bir hafta önce hepimizi davet ederek, bütün siyasi partileri davet ederek yapılsaydı. Çünkü Filistin ve Gazze’ye dair kınama mesajı mecliste hepimizin imzasıyla çıktı. Bunlar Türkiye’yi birleştiren şeylerdir. O mitingde ben konuşma falan da yapmazdım Sayın Erdoğan konuşurdu. Ama hepimiz davet edilseydik, hepimiz gitseydik ondan sonra da hepimiz hep birlikte Cumhuriyetin 100’’cü yılını kutlasaydık. Bu ikisini birleştirip dünkü konuşmayı da bir araya getirdiğimiz zaman ortaya çıkan gerçeklik seçim kazanmaya yönelik yeni bir kutuplaştırmayla karşı karşıyayız. Bu Türkiye’ye, insanımıza, Gazze’ye de oradaki masumlara da, oradaki mezalime de herhangi bir fayda sağlamaz.”
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez’in isminin geçtiğiyle ilgili soruya "yorum yok” şeklinde yanıt veren Meral Akşener yerel seçimlerde izleyecekleri politika ve CHP’nin muhtemel adayı Ahmet Akın hakkında değerlendirmede bulundu. Akşener, “Yerel seçimlere tek başımıza gideceğiz ve bu Balıkesir’e özel bir durum değildir. Biz bazı şehirlerde ilin ve ilçelerin adaylarını açıkladık. Dolayısıyla netleştirdiğimiz adayları açıklıyoruz. Öncelikle size partimizin prensiplerini söyleyeyim. Biz altı yıl önce kurulduğumuzda iki kutuplu sistemi bozmak için yola çıktık. Vatandaşa üçüncü bir seçenek oluşturmak için çıktık. Seçmenin velinimet olduğu, çiftçiyi, esnafı, gençleri, kadınları dinlediğimiz, çözüm üretip buyurun kardeş iktidara dediğimiz yapamıyorsanız da biz yapacağımız dediğimiz bir sistem. Mücadele, rekabet bunun üzerine olmalıdır. Türkiye uzun bir zamandır seçmen odaklı rekabet anlayışını kaybetti. Bizim de iddiamız buydu. Fakat sonra malum ucube sistem sebebiyle ittifak sistemi doğdu. Başlangıçta bu ittifak sistemine şüphesiz girdik. Fakat o dönem Millet İttifakından 3 tane aday oldu. Ben aday oldum, Temel Karamollaoğlu ve Muharrem İnce ile Tayyip Erdoğan adaydı. Oradan döndük ki biz Muharrem Beş, Temel Beş ve benim aldığımı koyduğunuz kadar hepimiz Ekmeleddin İhsanoğlu kadar oy aldık, Tayyip Bey de seçildi. Sonra benim buradan çıkardığım kişisel ders Millet İttifakı’nın tek adayla gitmesi şeklindeydi. Ama bu arada 2019’da beraber yol yürümeyi de biz teklif ettim. Oradaki amacımız da 2018’de seçmenin morali çok bozuldu, iş bizden bir şey olmaza gitti. Dolayısıyla bunu düzeltmek amaçlı İstanbul, Ankara gibi şehirler başta olmak üzere alınıp seçmenin umudunun yeniden tahkim edilmesiydi. Biz orada Allah şahit olsun ki Türkiye mi İYİ Parti mi dendiğinde Türkiye’yi tercih ettik. 2023’de tekrar bir araya geldik, ittifakı tekrar kurduk. Orada da bir şey ortaya çıktı İstanbul’u almanın Türkiye’yi almaya yetmediğini anladık. Ne yaparsak yapalım değişmediğine göre biz asıl kurulma amacımız olan, kendi iddiamızla; inşallah iktidar ulaşmak, inşallah bir üçüncü yolu ortaya koymak ve sadece vatandaşı konuşarak onların dertlerine çözüm üreterek devam etmek istedik. Artık bu kutuplaşma işinden siyasileri vaz geçirmek için biz de bu arada kendimiz neyiz, kaç kiloyuz, boyumuz ne kadar öğrenmek istiyoruz. Sadece kaybettiğimize üzülürüz, kazandığımıza seviniriz. Şu kaybetti, bu kazandı bizi ilgilendiren durum değildir". 4 ilçenin başkan adayını açıkladı
Yaptığı açıklamaların ardından İYİ Parti Genel Başkanı Mera Akşener, 2024 yılında yapılacak seçimlerde Susurluk’ta Nurettin Güney’le devam etme kararı aldıklarını belirterek, Karesi ilçesi için Mustafa Lemi Aytekin’in, Gönen ilçesinde Fedai Coşkun, Erdek ilçesinde de Arif Demir’in belediye başkanlıklarını açıkladı.