Kahramanmaraş’ta yaşanan depremlerden sonra yastık altındaki altınların bankalara aktarılmaya başlandığı kamuoyuna yansımıştı. İstanbul Altın Rafinerisi CEO’su Ayşen Esen konuya ilişkin Dünya’nın sorularını yanıtladı.
CEO’su Ayşen Esen, konunu detaylarını şöyle anlattı:
ŞİMDİYE KADAR 150 TON SİSTEME GİRDİ
İstanbul Altın Rafinerisi olarak, ilk gram altın üretimini yapıp, altının bankacılık sistemine girmesine ve altın mevduat hesaplarının açılmasına ön ayak olduğumuz günden beri, yani 13- 14 yıldır altını çizdiğimiz ve yoğun emek harcadığımız “ekonomi dışında atıl kalmış bulunan yastık altındaki altınların sisteme kazandırılması” sürecinde bugüne kadar yastık altından ekonomiye kazandırılan 150 tona yakın altın bulunuyor. Bu miktarın %80’i 12 banka ile yürüttüğümüz altın bankacılığı süreçleri ve 3 yıldır sürdürmekte olduğumuz KAD-SİS Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi süreci sayesinde tarafımızdan gerçekleşmiştir.
YATIRIMCI TALEBİ KADSİS’İ GETİRDİ
Yıllardır her ortamda halkımıza altını evde tutmanın sakıncaları, riskleri anlatılmış, bunun yerine bankacılık sisteminde tutmanın güvenceleri dile getirilmiştir. Halkımız her zaman kötü günler için güvenli liman olarak gördüğü altın yatırımlarının “altın” olarak kalmasını istemiş, güven ile ilgili sorunlarını dile getirmiş ve hep neden Türk Lirası ve/veya yabancı para yatırımlarının getirisi varken altının yok, bu konularda da çözüm bekliyoruz görüşlerini dile getirmişlerdir. Tüm bu görüşler dikkate alınarak KAD-SİS geliştirilmiş ve halkın büyük teveccühünü görmüştür.
SİSTEM HAFTANIN 7 GÜNÜ ÇALIŞIYOR
KADSİS ile her aşaması güvenle geliştirilmiş bir Fin-Tech alt yapısı üzerinden bankalarla entegre çalışan, devletin onayladığı ve denetlediği bir sistem var ve bu sistem sayesinde artık sadece hafta içi 5 gün mesai saatleri arasında altın hesabınıza yatırımlarınızı aktarmak zorunda değilsiniz. Haftanın 7 günü mesai saatleri dışında da Türkiye’nin her yerindeki KADSİS’e dahil edilmiş kuyumcular üzerinden işlem yapabiliyorsunuz.
DEPREM SONRASI SİSTEME GİRİŞ 3 KAT ARTTI
2022 yılında 2021 yılına oranla 2 katı daha fazla işlem sayısı gerçekleşmiş ve ellerindeki fiziki altın yatırımlarını bankadaki hesaplarına aktarmışlardır. Maalesef ülkemizde yaşanan acı deprem sonrasında bir önceki aya kıyasla 3 kata yakın işlem gerçekleştirilmiş ve 3 kata yakın altın bankadaki hesaplara aktarılmıştır. Ülke olarak yaşadığımız bu acı süreci el ele vererek birlik ve beraberlik içinde atlatmaya çalıştığımız bu süreçte mühim olan kaç kaç kilo altın toplanmış olduğu, ne kadarlık bir ekonomi yaratılmış olduğunun ötesine geçmiştir.
Depremden yeni çıkmış evlerinden canlarını kurtarmış olan insanlarımızın bu sefer mal canın yongasıdır diyerek o hasarlı evlere girdiklerine şahit olunduğunda, halkın mal güvenliğine katkıda bulunmak, daha huzurla daha güvende olmalarını sağlamanın önemi ortaya çıkmıştır. Ülkemiz maalesef deprem kuşağında yer alan bir ülkedir ve başta devlet, kurumlar olmak üzere tüm bireyler olarak da bu gerçekle yaşamanın güvenli yollarını bulmak geliştirmek ve önlem almak zorundayız.
BİR BİLİNÇLENME SÜRECİ
Deprem sonrasında zaman zaman konu ile ilgili sorular gündeme gelse dahi önceliğimiz can ve yaşam iken her birimiz şahıslar ve kurumlar olarak ne yapabilirize konsantre olduğumuzdan konuyu pek gündeme getirmedik. Bu gerçekle yaşamanın güvenli yollarını konuşmanın zamanı geldiğini düşünerek halkımızı tekrar bilgilendirmenin doğru olacağını düşünmekteyiz. Hep söylediğimiz gibi bu süreç bir proje bir kampanya gibi algılanmamalı, bir bakış açısı, bir bilinçlenme süreci olarak hayatımızda yer etmelidir.
MERKEZ BANKASI ALTIN TOPLAMAYA DEVAM EDİYOR
Altın fiyatı 1.850 dolar seviyesini korurken, merkez bankaları 2023'te altın toplamaya devam ediyor. Dünya Altın Konseyi yayınladığı bir notta, Ocak ayında merkez bankalarının aylık %16 artışla 31 ton altın satın aldığını açıkladı. Satın almaların çoğu üç merkez bankası tarafından yapıldı ve bunlar yeni oyuncular değiller:
Türkiye, Çin ve Kazakistan. Türkiye 2022'de en büyük resmi altın alıcısıydı ve Çin'in geçen yılın sonuna doğru altın alımlarını agresif bir şekilde artırdığı biliniyor. Verilere göre Türkiye 2022 yılında 148 ton altın alımı ile bu konuda merkez bankaları arasında birinci sırada yer aldı. Böylece Türkiye Merkez Bankası altın rezervini 565 tona çıkardı. Çin, v vOcak ayında 15 ton altın satın aldı. Çin toplam altın rezervlerini 2.025 tona çıkardı. Kazakistan merkez bankası 4 ton altın ekleyerek toplam rezervlerini 356 tona çıkardı.
SAKLAMAK YERİNE TAKMAYA BAŞLADILAR
Elazığ Kuyumcular Odası Başkanı Fikret Çakmakçı, kadınların deprem sonrası altınları yastık altında saklamak yerine takmaya başladığını söyledi.
BANKALARDA BOŞ KASA YOK
Elazığ Kuyumcular Odası Başkanı Fikret Çakmakçı, deprem sonrasında enkaz altında tonlarca altının kaldığını ifade ederek, ''Tonlarca altın derken Kahramanmaraş bizim kuyumculuk sektörünün imalat yönünde İstanbul’dan sonra gelen ikinci şehri. Kahramanmaraş’ın korkunç derece de bir ihracat ve imalat potansiyeli var. Kuyumcu kentler yapıldı dışarıda üretim yapan firmalar sonuçta bunların altınlarının çoğu ve vatandaşların altınları enkaz altında kaldı.
Kahramanmaraş vatandaş olarak da altın yönünde talep eden bir şehir. Enkaz altında altınlar kaldı. Özellikle hafta sonu olması dolayısıyla tüm toptancılar ve bütün üretim yapan firmalar hep büyük şehirlere ürünlerini pazarlamaya gitti. Sonra dönüş yaptılar kendi illerine ellerinde kalan ürünleri de dükkanlarında bulunan kasalarına girmedi. Haberlerde de görüldüğü gibi poşetlerle altınlar maalesef enkaz altında kaldı.
Bu altınlar bir şekilde güvenlik birimlerimiz tarafından toparlanıp çıkarılıyor. Hak sahiplerine bir şekilde iade edilecek. Bunun da bir süreci var. Enkaz altında kalan altınlardan dolayı vatandaşımız da özelliklede bayanlarda bir tedirginlik var. Tam, yarım ve çeyrek diye tabir ettiğimiz yatırım altınları şimdi bayanlar tarafından bozdurulup kollarına bilezik olarak ya da boyunlarına zincir olarak kullanılıyor. Kutudaki altın eğer bir olumsuzluk olursa en azından kolumda olsun diyor. Altın dünyanın her tarafında satılabilecek bir maden. Özellikle bayanlarımız koluna ya da güvendiği bildiği kasalara veriyor zaten bankalara soruyoruz hiçbir şekilde kasa yok, kasa kiralamak için boş yer yok” dedi.
Altındaki son durumu da değerlendiren Çakmakçı, “Önümüzdeki günlerde ve dönemlerde yapılacak faiz kararları piyasaları etkiler. Biz şöyle düşünüyoruz altında hiçbir şekilde uzun vadede düşüş beklemiyoruz. Vatandaş altından kaçmasın yine uzun vade yatırımını her zaman güvenli liman olan altına yapsın diyoruz” ifadelerini kullandı.
"BENCE EN MANTIKLISI BANKALARA VEYA GÜVENİLİR KUYUMCULARA TESLİM ETMEK"
Adıyaman’da, Malatya’da vatandaşların yıllarca topladıkları emeklerinin heba olduğunu anlatan vatandaşlardan Kemal Dal, ''Belki bir çoğu da bu emekleri göremedi kayboldu gitti. Bence en mantıklısı bankalara veya güvenilir kuyumculara teslim etmek. Sonra çalışıyorsun, biriktiriyorsun evde saklıyorsun canın da gidiyor malın da gidiyor. Neticede canın kurtulsa bile emeğinde ortada kayboluyor, bulamıyorsun da. Yüzlerce kilo altın sağda solda bulundu. Bir kısmı kötü niyetli, art niyetli insanlar tarafından da alıp götürüldü. İnsanlarımızın canları gitti canları gitmeyenlerde tabi ki malları gitti. İnsanların geleceğe olan yatırımları vardı evlerinde, kasalarında belki de yastıklarının içerisinde. Bunlar güvenilir yerlerde olmadığı için deprem sürecinde hep kayboldu gitti. Bir kısmı altınlarını, ziynetlerini bulamadılar bile. Halbuki güvenli yerlerde olsalardı belki de kendilerine bir barınma yeri, ev tekrardan yeni bir yaşam kurma servetleri vardı ama şimdi bunu yapmayanlar hep mallarından hem de canlarından oldu” diye konuştu.