Kültür

Asırlık Kadırga Tulumbacılar Kahvehanesi yeni çağa yenik düştü

Fatih'te havuzlu kahve olarak da bilinen asırlık kadırga tulumbacılar kahvesi, dizilere set oldu.

Asırlık Kadırga Tulumbacılar Kahvehanesi yeni çağa yenik düştü
15-10-2023 09:20

Fatih’te Havuzlu Kahve olarak da bilinen asırlık Kadırga Tulumbacılar Kahvesi, dizilere set oldu. Reyting rekorları kıran dizilerin bazı sahnelerinin çekildiği tarihi kahvehane, marka mekanların da etkisiyle unutulmaya yüz tutulunca iş yapamaz hale geldi. 89 yaşındaki Arif Çaker sahibi olduğu kahvehaneye turistik bölge olduğu halde müşteri gelmediğini anlattı.


Fatih’te Havuzlu Kahve olarak da bilinen Kadırga Tulumbacılar Kahvesi, marka mekanlara yenik düştü. Eskiden başta mahallenin uğrak yeri olan tarihi kahvehane, şimdilerde çok az müşteriyi ağırlıyor. 1900’lü yıllarda yangın söndürmede görevli tulumbacıların toplanma yeri olarak da kullanılan tarihi mekanın bulunduğu yer, turistik bir bölge olarak biliniyor. Buna rağmen unutulmaya yüz tutan tarihi kahvehane şimdilerde dizelerin bazı sahnelerinin çekildiği sahneye dönüştü. Sahibi olduğu kafenin kendisiyle birlikte anıldığını söyleyen 89 yaşındaki Arif Çaker, eski zamanların mahalle kültürünün ve müşterinin kalmadığını belirterek, kahvehanenin dizi çekimlerinde kullanıldığını anlattı. “1900’lü yıllarda Tulumbacılar burayı kendine kulüp yapmışlar”


8 çocuklu ailenin en küçüğü olduğunu belirten Arif Çaker, “Anne babayı da sayınca bayağı kalabalık bir aileydik. Benim çocukluğum güzel geçti. Burası Kadırga, eskiden burada topçular yetişirdi. Bazı birinci kümede oynattığımız buranın delikanlıları vardı. O senelerde topu biraz bilenlerdeniz. Bu mekan da Tulumbacılar Kahvesi. Bugünlerde geçerli olan herkesin bilmek istediği Kadırga Tulumbacılar Kahvesi. Havuzlu Kahve diye de bilinir. Tarihi bir havuzu da var. 1900 civarlarında olsa gerek belki biraz daha geri de mahalle yangınlarını söndürmede bıçkın insanlar, o devrin delikanlıları gönüllü bir spor manasında yapıyorlarmış. Ahşap evler olduğu için, ahşap sit alanı burası çok yangın oluyormuş. Burayı da kendilerine kulüp yapmışlar. 5-6 kişi oluşmuşlar, yangın grubu yapmışlar. O zamanki delikanlılar biraz da mahalle koruyuculuğu yapmışlar. Tulumbacılar Kahvesi diye ondan denir” şeklinde konuştu. “Burada bir mahalle kültürü vardı kahve de buna bir sebepti”


Kendilerinin 100 sene öncesinde kiracı olduğunu daha sonra kahvehaneyi satın aldıklarını anlatan Çaker, "Babam çoluk çocuk sahibi olduktan sonra zaman itibariyle de kiracılıktan mal sahibinin teklifine nazaran ben burayı satın aldım. Şimdi benimle anılan bir yer. Bir manada son Osmanlı’yım ben. Bu kahve benden sonra ne olur bilmiyorum. Ben idame ettiriyorum. Ben buraya gözümü açtığımda havuz vardı. Ben tulumbacıları görmedim. Benim doğduğum senelerden önce olsa gerek. Muhit güzel bir yerdir. Eski İstanbul muhitidir. Sayısız güzel insanlar çıkmıştır. Burası güzel bir mahalledir. Herkes birbirini sever ve sayar. Herkes birbirini tanır. Şimdi köylerde oluyor mu bilmiyorum ama biz o zamanlar birbirimize çok yatkındık. Burada bir mahalle kültürü vardı kahve de buna bir sebepti. Muhitin insanları çoluk çocuklu babalar iş dönüşleri, cumartesi ve pazar günleri bize gelirlerdi. Mahalle sakinleri geldiği için onların sayesinde burası mahalle sakinleri olduğu için muhit olurdu. Eski insanlar tulumbacıların buradan yetiştiklerini ve mahalleyi koruduklarını söylerlerdi. Ayrıca mahalle delikanlılığı yaptıklarını söylerlerdi. Bizde oradan biliyoruz yani. Buranın Tulumbacılar Kahvesi olması icap eder çünkü rivayetlerin bir hakikati de vardır. Şimdi burası otel pansiyon, turistik bir bölge oldu. Ben şimdi gelenlerle yetiniyorum. Bir grup gelirse, birileri gelirse, merak eden varsa, gelen varsa onlara hitap edebiliyorum. Ben de gelenlere duyduklarımı nakletmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı. “Dizilerde kahve sahneleri için buraya geliyorlar”


Kahvehanesinin dizi çekimlerinde kullandığını belirten Çaker, "Şimdi bu muhitte diziler çekiliyor. Çeşitli artistler, jönler, refakat edenler geliyorlar. Burada ‘Ezel’ çekildi. ‘İkinci Bahar’ çekildi. Şimdi bu uzun metrajlı oynayan değil de ilk başlarında ‘Arka Sokaklar’ bendeydi. Seviyorlar burayı. Kendi yerleriymiş gibi rahat hissettirecek bir pozisyonum var benim. Eski eserlerden böyle geniş bir yer olmuyor. Sultanahmet Meydanı’nı andıran bir yerdeyim ben. Fakat turistik açıdan müşterim olmayabiliyor. Ancak böyle şeyler bekliyorum. Burayla alakadar olmak isteyenlere açık kapım. Bir ticari yerdir burası. Kısaldı işlerim. Ne yapalım günü idare edeceğiz" dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER