"Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"ni değerlendiren Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, "Yeni tasarruf paketi ile kamuda artık yeni bir döneme giriyoruz, açıklanan pakette yalnızca tasarrufa gidilmesi değil, verimliliğin de ön planda tutulması son derece önemli" dedi.
Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın "Kamuda Tasarruf Yasası"na yönelik açıklamalarını dikkatle takip ettiklerini kaydeden ATSO Başkanı Ali Bahar, "Böyle bir yasanın zaruret olduğunu, ancak tek başına asla yeterli olmayacağını ve verimliliğin ön planda tutulması gerektiğini dile getirmiştik. Bugün açıklanan tasarruf paketi bizlere göstermiştir ki kamu binalarından araç alımlarına, istihdamdan yatırımlara ve enerji tasarrufuna kadar birçok alanda düzenlemeye gidilmiştir" dedi. Kamuda Tasarruf Paketi hakkında açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in amacının "Uygulanan geniş çaplı politikaların temel amacının hayat pahalılığını azaltmak ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak" olduğunu ifade ettiğini belirten Bahar, "Bu son derece önemli bir yaklaşımdır. Bu açıklamalar devletimizin enflasyon ve ekonomik büyüme konusunu ne derece önemsediğini fazlasıyla göstermektedir" diye konuştu. "OVP ile uyumlu, geniş kapsamlı bir program"
Açıklanan tasarruf paketinin geçmiş dönemlerde hazırlanan tedbirlerden son derece farklı ve daha geniş kapsamlı kararlar içerdiğine işaret eden Başkan Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Bakanımızın da açıkladığı gibi, alınan kararlar, OVP hedefleri ile uyumlu, verimliliğin esas alındığı, denetimin de sıkı biçimde uygulanacağı bir program olmuştur. Yalnızca merkezi yönetim bütçesinde değil, yerel yönetim bütçelerine yönelik tedbirler içermektedir. Bu yönüyle oldukça geniş kapsamlı bir programdır.
Bu kararlar, Türkiye ekonomisine olan güvenin artması anlamında da çok önemli bir göstergedir. Esasında 2023 yılının ikinci yarısından itibaren kısmen de olsa bazı tasarruf tedbirleri hayata geçirilmişti. Bunun da bir yansıması olarak 2023 yılı bütçe açığı, tahmin edilenden daha pozitif bir gerçekleşme göstermişti. Kamuda tasarrufa gidilmesi hem serbest piyasa ekonomisinin hem de verimli bir ekonomi yönetiminin olmazsa olmazları arasındadır.
Özellikle izleme ve denetim sürecinin de aktif olarak işletilecek olması, alınacak tasarruf tedbirlerin etkisini daha da artıracak ve kalıcı bir yapıya dönüşmesine de vesile olacaktır. Bu nedenle alınan kararları destekliyor, son derece yerinde ve memnuniyet verici bir program olarak değerlendiriyoruz." "Tasarrufla yeşil dönüşüme ve dijital dönüşüme kaynak doğacak"
Açıklanan tedbir kalemleri ile birlikte kamuda zorunlu olmayan harcamaların ve kamu tüketiminin ortadan kaldırılarak kamu gelir ve giderindeki dengenin de sağlanacağını belirten Başkan Ali Bahar, "Özellikle kamuda verimliliği artırmaya yönelik olarak atılacak en önemli adımlardan birisi dijitalleşen dünyada kamu kurumlarını da dijitalleşmeye entegre ederek birim alanda verimliliğin artırılması olacaktır. Kamuda dijitalleşmenin artması özellikle son dönemde sıklıkla dile getirilen kayıt dışılıkla mücadele için de gerekli tedbirlerin sıkı bir şekilde uygulanmasına ve tespit edilmesine imkân sağlayacaktır" diye konuştu. Enerji ve atık yönetimine ilişkin tedbirlerin de açıklanan kararlar kapsamında yer almasını koşulsuz olarak destekleyeceklerini dile getiren Başkan Ali Bahar, "Destekleyeceğimiz bir karar olmuştur. Sokak lambalarında LED dönüşümünün sağlanması, kamu binalarında enerji verimliliğinin öncelikli konular arasına yer alması, çok hassas bir yaklaşımdır. Biz ATSO olarak yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüme çok büyük bir önem veriyor ve projelerimizi de bu bakış açısı ile şekillendiriyoruz. Benzer bir yaklaşımı devletimizden de görmek, dönüşüm süreçlerine daha fazla yatırım yapılacağını görmek son derece önemlidir" dedi. "Devletimiz de fedakârlığa ortak olmuştur"
Tasarruf tedbirlerinin bir diğer önemli tarafının da enflasyon ve verimsizlik ile topyekûn bir mücadele içeriyor olduğunu vurgulayan Bahar, "Enflasyon genellikle dar gelirli vatandaşlarımızın en büyük düşmanıdır. İşletmelerimiz açısından da büyük bir risk ve belirsizlik kaynağıdır. Yüksek enflasyon dönemlerinde hane halkı ve iş dünyası elini taşın altına en fazla koyan ve en fazla cefa çeken kesimler olmaktadır. Ekonomik iyileşmenin ve istikrarın sağlanabilmesi için daha önce birçok kez elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğimizi dile getirmiş, bu ifadelerimizi de sözde bırakmayarak, aldığımız kararlar ve eylemlerimiz ile desteklemiştik. Gelinen süreçte; açıklanan tasarruf tedbirleri ile önümüzdeki süreçte devletimizin de vatandaşın üzerindeki yüke ortak olacağını, dezenflasyonun kalıcı biçimde tesis edilebilmesi için müşterek biçimde sorumluluk üstlenileceğini görmüş olduk. Bu da iş dünyasını son derece memnun etmiştir. Bu fedakârlığın toplumun tüm kesimlerinde karşılık bulmasını temenni ediyor, hem ekonomik hem sosyal refahın sağlanmasına katkı sunacağını ümit ediyoruz" açıklamasında bulundu.