İsrail'in Gazze'yi işgaline ve yaklaşık 5 bini çocuk olmak üzere 11 bini aşkın Filistinliyi öldürmesine tepki gösteren Avrupa halkları, Filistin ile dayanışma için bir araya gelmek ve çeşitli etkinliklerle seslerini yükseltmek istediklerinde aralarında İngiltere, Fransa, İsviçre, Almanya, Çekya, Avusturya ve Bulgaristan'ın olduğu birçok Avrupa ülkesinde Filistin'e destek sloganlarından bayrak ve pankart yasağına kadar çeşitli engellerle karşılaştı.
ULUSLARASI AF ÖRGÜTÜNDEN UYARI
Af Örgütü, İsrail'e karşı barışçıl protestoların bir güvenlik sorunu gibi görülemeyeceğini, Filistinlilerle dayanışma gösterilerinin yasaklanmasının, bu kapsamda görüşlerini ifade edenlerin taciz edilmesi ya da gözaltına alınmasının, bu tür faaliyetlere katılan yabancıların sınır dışı edilebileceği yönündeki uyarıların veya bu gerekçeyle işten çıkarılmaların bu ülkelerin insan hakları yükümlülükleriyle çeliştiği uyarısında bulundu.
AVRUPA ÜLKELERİNDEN EYLEM YASAKLARI
İngiltere'de 14 Ekim'den beri her cumartesi yüz binlerin katıldığı Filistin dayanışma eylemlerine yasaklama girişimleri yaşandı.
Filistin'e destek yürüyüşleri, "Nefret yürüyüşü" olarak nitelendirildi
Eski içişleri bakanı Braverman Filistin'e destek yürüyüşleri için "Nefret yürüyüşü" ifadesini kullandı. "Londra sokakları nefret, şiddet ve antisemitizmle kirleniyor." diyerek gerginliği daha da artırdı.
Aynı çağrı Başbakan Rishi Sunak ve Londra Metropolitan Polisinden de geldi. Sunak, Ateşkes Günü'nde yapılacak bir yürüyüş için "Provokasyon ve saygısızlık" ifadesini kullandı.
Fransa'da "Yahudi karşıtlığı gerekçesiyle" gözaltına alınanların sayısı arttı
İsrail'in Gazze'ye saldırılarının ardından Fransa'da hükümet, Filistin'e destek gösterilerine topyekun yasak getirdi. Bu karar, ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle danıştaya taşındı. Filistin'e destek gösterilerinin başladığı tarihten bu yana ülkede "Yahudi karşıtlığı gerekçesiyle" gözaltına alınanların sayısı arttı.
Bern'de 17 Kasım-24 Aralık'ta büyük miting ve yürüyüş yapılması yasaklandı
İsviçre'nin Basel ve Zürih kantonlarında 7 Ekim sonrasında "gösterilerin, polisler, göstericiler ve çevrede bulunanlar için risk oluşturduğu" gerekçesiyle Filistin yanlısı gösteriler düzenlenmesi yasaklandı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, gösterilere uygulanan yasakları "orantısız" olduğu gerekçesiyle eleştirdi.Almanya'da Filistin'e destek gösterilerinden 99'una izin verilmedi
Almanya'da İsrail ile Filistin arasında 7 Ekim'de başlayan çatışmaların ilk haftalarında Filistin yanlısı birçok gösteri yasaklandı. Başkent Berlin'de öğrencilerin Filistin şalı ve üzerinde Filistin bayraklarının bulunduğu çıkartmalar taşımasına yasak getirildi. Bavyera eyaletinde ise Filistin yanlısı gösterilerde kullanılan "Nehirden denize" sloganı yasaklandı.
Ülkede bugüne kadar Filistin'e destek gösterilerinden 99'una izin verilmedi.
Çekya ve Avusturya'da "Nehirden denize Filistin özgür olacak" sloganı yasaklandı
Çekya İçişleri Bakanlığı, dünyanın her yerindeki Filistin'e destek gösterilerinde uzun yıllardır yer verilen "Nehirden denize Filistin özgür olacak" sloganının kullanılmasının, "terör propagandası" sayılarak cezalandırabileceğini duyurdu.
Avusturya'da ise söz konusu slogana "kışkırtıcı ve dışlayıcı" olduğu gerekçesiyle gösterilerde yer verilmesi yasaklandı.
Bu sloganın yasaklanmasına tepki gösteren grupların gösteri talepleri kabul edilmedi ve olası gösteri girişimleri yasaklandı.
Bulgaristan'da Filistin'e destek gösterilerine izin verilmedi
Bulgaristan'da 7 Ekim sonrası hükümet, Hamas'ı terör örgütü ilan edip İsrail yanlısı tavır aldı ve parlamentoda Hamas'ı kınayan, İsrail'e koşulsuz destek veren bildiri kabul edildi.
Bulgaristan'da İsrail'e destek gösterileri düzenlenirken ülkedeki Arap-Filistin yanlısı derneklerin gösteri yapma girişimleri sürekli engellendi.