Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Süleyman Şah Türbesi'nin taşınması ile ilgili, “Süleyman Şah Türbesi'nin taşınması gerekiyordu taşıdık” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kayseri televizyonları ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Süleyman Şah Türbesi'nin daha önce de taşındığını ve yine Suriye topraklarına taşındığını söyleyen Bakan Akar, “Orası çok tehlikeliydi ve oradaki askerlerimizin hayatını riske atmak istemedik. Karakolda nöbet tutan 40 civarındaki askerimizin yemesi içmesi, oradaki değişimler ve dönüşümler çok sıkıntılı olmaya başladı. Orada bölgeye tamamen DEAŞ hakim olmuştu. Biz Fırat Kalkanı Harekatı'nı yapana kadar bölgede DEAŞ'ın çok ciddi bir hakimiyeti vardı. Bunlar tehdit yapmaya başladı ve taktik durumu, matematiği yapıldığı zaman karakolun oradan taşınması lazımdı. Bunu yaparken oradaki kutsal emanetler de dahil hiçbir şeyi zayi etmedik. Oradaki her şey alındı ve ilk operasyon değildi bu. 1939'da Süleyman Şah bulunduğu yerden taşındı. 1975'de bir kez daha taşındı. Şu anda bizim taşıdığımız yer yine Suriye toprakları. Eskiden 10 dönüm bir yerdeyken şimdi 120 dönüm bir yerde ve bütün vatandaşlarımız bu sınırda olduğu için eskiden gitmek gelmek zordu şimdi çok kolay. Şu anda türbenin bulunduğu yere Gaziantep'ten karayolu ile ulaşmak mümkün. Bütün vatandaşlarımızı biz oraya ziyarete davet ediyoruz. Biz bunları yaptığımızda orada bir algı oluşturuldu. Biz orada belki bir şekilde karşı koyabilirdik ama bu çok ciddi riskler oluştururdu oradaki Mehmetçiğin hayatı bakımından. Biz bu riski almadık ve bu maceraya da girmedik. Zaten çıkarken de Dışişleri Bakanlığı vasıtası ile biz görüşmesek de Suriye ile yine onların konsoloslukları vasıtasıyla gerekli hukuk metni içerisinde her hakkımız mahfuz kalmak kaydıyla dedik ve bölgede hakkımız devam ediyor. Yani şartlar oluştuğunda biz istediğimiz yere taşıyabiliriz. O yüzden bunu abartmanın hiçbir manası yok. Orada can var. Ani bir harekat olursa, baskı olursa oradaki Mehmetçiğin hayatının garantisi ne olacak? Dolayısıyla taktik bakımından en uygunu buydu ve onu yaptık. 10 dönümlük yere karşılık 120 dönümlük bir alanda Süleyman Şah'ın bütün heybetiyle, bütün kutsal değerleriyle türbesini oraya getirmiş bulunuyoruz. Dediğimiz gibi de vatandaşlarımızın ziyaret etmesinden büyük memnuniyet duyarız. Burada da gerçekten imkan doğmuş oldu” dedi.
"Bizim tek hedefimiz teröristler"
Tek hedeflerinin teröristler olduğunu söyleyen Bakan Akar, "Burada en önemli konu şu; vatandaşlarımız ve hemşehrilerimiz tarafından anlaşılması gerekiyor ki bizim tek hedefimiz teröristler. Bunun dışında yaptığımız bir şey yok. Bu da Birleşmiş Milletler 51. Maddesi gereğince meşru müdafaa doğrultusunda yaptığımız bir faaliyet. Ülkemizin, milletimizin güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Hudutlarımızın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Terörist nerdeyse hedefimiz orası, bunu da iyi anlayalım. Bir sınırlama yok, kaçtıkları yerlere kadar kovalayacağız bunları ve inşallah artık bu 40 yıllık belayı başımızdan def edeceğiz. Burada önemli bir ayrıntı da şu; içeride mi dışarıda mı? Bazıları fitne fesat yapmaya devam ediyorlar ve bizim yaptığımız operasyonları sanki Kürt kardeşlerimize karşı yapılıyormuş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu kesinlikle yalan ve bizim şu anda yaptığımız faaliyetler hiçbir şekilde Kürt kardeşlerimize karşı olan faaliyetler değil” ifadelerini kullandı.
"2015'ten bugüne kadar 37 bin 893 terörist etkisiz hale getirildi"
Bakan Akar, 2015'ten beri 37 bin 893 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyleyerek, “Burada bir rakam vermek gerekirse 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar 37 bin 893 terörist etkisiz hale getirildi. 1 Ocak'tan itibaren de mücadelemiz devam ediyor ve bugüne kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı da 551. Yani biz en son terörist etkisiz hale getirilmeden bu iş bitti demeyeceğiz. Teröristlerin önünde 2 yol var. Bunlardan ilki teslim olmak, ikincisi de yok olup gitmek başka çareleri yok. Bunu anlamaları lazım. Bunu tepedekiler anladılar Bir şekilde alttakilerin de bunu anlayıp buna göre davranmaları lazım. Son zamanlarda teslimler çok arttı ve diğer taraftan da katılımlar sıfıra yaklaştı. Bu çerçevede mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Bu konuda Mehmetçik gereğini yapacak. Azimli ve kararlıyız, çok şükür buna da muktediriz” dedi.
"Burada Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirlerini aldık"
Hudut meselesinin siyasi değil devletin konusu olduğunu söyleyen Akar, “Biz sadece ve sadece hudutlarımızın ve vatandaşlarımızın güvenliği için çalışıyoruz ve bunların herhangi bir şekilde Türkiye'den çıktık dedikten sonra da peşini bırakmayacağız. Yarın bir gün tekrar toplanıp başımıza tarihte olduğu gibi bela olmasınlar. Bu nedenle biz bunun sonunu getireceğiz. Hudut meselesinde sebebini biz de değil karşı tarafta aramamız lazım burada böyle patolojik bir durum var. Israr var, anlamamakta inat var. Bu hudut meselesi devletin meselesi. 780 bin kilometrekare vatanımızın meselesi. 2 bin 949 kilometrelik huduttan bahsediyoruz. Burada Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirlerini aldık. Bunun bir polemik konusun yapılmaması lazım. Siyasi bir konu değil bu, politika konusu değil. Ülkemizi korumaya çalışıyoruz. Burada bir yanlışlık varsa gelin düzeltelim. Bunu yapmak zorundayız, hudutlarımızı korumak zorundayız” dedi.