Hazine ve Maliye Bakanı Nebati "2022'de dünyanın her ülkesinde enflasyon yükseldi. Türkiye'de enflasyon hariç, tüm makro ekonomik göstergelerde tam bir iyileşme var." dedi.
Bakan Nebati "İkinci el konutla ilgili talep var. Bankalarımızla bu konuda çalışma yapılıyor. Bankalarımız kendi belirledikleri faizle ikinci el konut konusuna girebilir." dedi.
Bakan Nebati "(Yeni Evim) Bu bir çağrıdır. Pazartesi günü kamunun ortaya koymuş olduğu tavra, siz (konut firmaları) de destek vereceksiniz. Siz de bunu kampanyaya dönüştüreceksiniz." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati "Kredi Garanti Fonu ile EYT'linin hesabına yatırılacak" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin açıklamalarından satır başları;
Dünya ekonomisinin çok sıkıntılı sürecin içinde olduğunu bilmekte fayda var. 2020 yılında başlayan salgın öngörülme ve dünya içinde yaşayan herkesi ilgilendiren bir krize dönüştü. Wuhan'da hapşuran bir kişi Brüksel'de insanların ölmesine, Londra'da zatürre olmasına, Türkiye'de hastalıklardan dolayı hastanelere gidilmesine gerçek bir öngörülmezlik, aynı zamanda küreselleşmenin yaşandığı bir dönem oldu. 8 milyar insanın yaşadığı tek dönem varsa o da 2020'deki salgındır. Herkes kendisini karanlık bir tünelde gördü. Bu kadar ağır bir şeydi aslında. Son yüzyılın en büyük problemlerin yaşandığı bir dönemdi.
Türkiye'de hem sağlık sistemine hem de Cumhurbaşkanımıza olan güven artarak devam etti. Bu koşullardan kurtulunmaya başlandığı dönemde Rusya-Ukrayna savaşı başladı. Bu aslında tam tuz biber ekmeydi. Savaşın başlamasıyla birlikte Emtia fiyatlarında korkunç bir yükselme oldu. Gıda fiyatları pik yaptı. Taşıma maliyetleri çok ciddi şekilde kriz oluşturdu. Salgında üretimden kaynaklanan dengesizliklerden dolayı her türlü üretimde sıkıntılar baş göstermeye başladı. Türkiye bu krizde en çok etkilenenlerin başında geliyor. Yanı başında savaş patlamış. Savaştan önce dövizle ilgili makro ekonomik göstergelerle bağdaşlaşmayan Döviz Kuru atağı yaşamış. Dolardaki bu artış Türkiye'de fiyatların ciddi şekilde artmasına neden oldu. Fiyatların yüksekliği vatandaşlar tarafından ne oluyora geldi. Şubat'taki savaş bunun ciddi şekilde artmasına, toplumda enflasyonla ilgili beklentilerin atalet oluşturmasına neden oldu.
ENFLASYON MESAJI
Aslında savaş olmadığı, her yıl ülkemizde Haziran-Temmuz-Ağustos döneminde gıda fiyatlarındaki düşme ülke ekonomisine nefes aldırır. Savaş bunu bizi bir 6 ay attırdı. Aralık ayından itibaren belli noktaya geleceğini söyledim. Yüksek fiyat artışlarının toplumun her ferdi tarafından içselleştirme çok geç oldu. Temmuz-Ağustos ayından itibaren neden oldu. Gurbetçilerimiz Haber olarak görüyordu. Gurbetçiler giriş yapmaya başlayınca siz cennette yaşıyorsunuz, Avrupa'da fiyatlar çok yükseliyor söylemleri artı, Temmuz ayında memur ve asgari ücrette artış yapılmasıyla da Türkiye bir enflasyon problemini dünya ile birlikte yaşıyor ama hükümetin salgında olduğu gibi gerekli tedbirleri alıyor adımlar atıyor havası oluşmaya başladı.
Türkiye'de 2022 yılı dünya bir yana Türkiye bir yana. Türkiye 2022 yılında tüm makro ekonomik göstergelerde enflasyonu hariç tutuyorum. Enflasyonla ilgili beklentiyi kırdık. 2022 yılında dünyanın her ülkesinde gelişen ve gelişmekte olan ülkelerin tamamında enflasyon kendi çapında yükseldi, makro ekonomik göstergeler bozuldu. Türkiye'de enflasyon hariç makro ekonomik göstergelerde tarihi iyileşmeler var. Vatandaş birkaç ay içinde iyileşmeleri çok daha fazla hissedecek.
İki konut kampanyası düzenlendi. Bir tanesi TOKİ'nin düzenlemiş olduğu yüzyılın kampanyasıydı. Bu kampanya sayesinde özellikle de asgari düzeyde konuta ulaşımda zorluk çekenlere kapı aralamış olduk. İkinci kampanyayı uzun süren çalışmalar sonucunda sonuca getirip ilan ettik. Şartları izah ederek ortaya koyduk. Amacımız, zaman zaman bu kampanyaları yapıyoruz. Konut üreticileriyle de kampanya yaptık. Bunu sadece faiz kampanyasına dönüştürmeyelim, finansal bir mimari olsun. Özellikle de orta gelir seviyesindeki vatandaşlar konuta ulaşırken bunu kalıcı olarak bilsin, üretici de önünü görsün. Mortgage bir uygulamasını da gerçekleştirmiş olalım. 15 yıl vade yaptık. Orta gelir seviyesindeki vatandaşların konut fiyatlarında yükseliş oldu. İlk yıllardaki taksitlerin ödenmesi konusunda kolaylıklar getirdik. Faizi asgari seviyeye getirdik.
TEDBİRLERİMİZİ ALDIK YAPMAYIN!
Daha önceki kampanyalarda konut fiyatları yükseldi, konuta ihtiyacı olmayanlar aldılar, evini satanlar da paraları dövize yatırdılar. Konut fiyatlarının yükselmesi için kimlerin niçin yaptığını radarla takip altına almış olduğumuz için internet sitelerinden emlakçılara kadar her türlü fiyatlandırma bizim elimizde. Bunu yapmayın diyoruz. Bizim amacımız konuta ihtiyacı olan vatandaşların konut alabilmeleri. İlk 3 yıl kendisi kirada oturuyormuş gibi taksit belirledik. Hazine Bakanlığı olarak faizin büyük kısmını üstlenmiş olacak. 5 yıl da satılmayacak.
KİRADA OTURUYORMUŞ GİBİ FİYAT BELİRLEDİK
Konuta ulaşabilen bu konutu aldığında gerçekten ihtiyaç sahibi olsun. Yatırım amacı olarak yapmasın. Onun için ne yaptık ilk 3 yıl sanki kendisi kirada oturuyormuş gibi fiyat belirledik.
Hazine Bakanlığı olarak biz faizi üstlenmiş olacağız sen 3 yıl eve yerleş ondan sonra bu kiranın üzerine belli bir miktar koyarak aylık ödemelerini yapıp 15 yıl içerisinde konutun sahibi olacaksın, 5 yıl da satmayacaksın ve belli bir gelirin olacak.
İkinci bir amacımız var o da konut üretimini teşvik etmek sadece proje sahiplerini değil, mahalle aralarındaki bir müteahhidi de projeci olarak kabul ediyoruz. Onunla ilgili de KGF paketi açıkladık. Arsan var paran yok al sana şu parayı konutu inşa et ve Türkiye’nin konut ihtiyacını karşıla.
Olağanüstü dönemlerdeki şartlarla ilgili aldığınız kararları olağan dönemlerde yapmayacaksınız. Geçen yıl kiracılarımızı rahatlatmak için konutlarda yüzde 25'lik sınır getirmiştik, Temmuz ayında bitiyor. Burada konut fiyatlarındaki yükseklikten şikayetçi bulunan vatandaşların kira veriyormuş gibi ev sahibi olmasını sağlıyoruz. Buna ek olarak bankaların konut kullanımında ortaya koymuş olduğu sert duruşu bu kampanyalar dışında konut edinimi sağlayacak imkanları gevşeteceğiz. Önümüzdeki süreçte konut sahipliği daha da kolaylaşmış olacak. Her attığınız adımda mutlak surette birileri bu işten günün kısa karı diye düşünür açık kapılarından faydalanmak ister. Bir önceki kampanyalarda bu açık kapıdan faydalananların sayısı ilkinde çok fazlaydı, sonra aldığımız tedbirlerle azaldı. Gerekli tedbirleri alıyoruz. İstismarlar var diye bu işlerden kısa getirisi var diye bakanlar var diye vatandaşın ihtiyacı olan işlemlerde vatandaşı engelleyici davranışlarda bulunamayız. Kullandırdığımız kredilerdeki miktar tükenirse imkanımız var. Pazartesi gününden sonra gelecek olan taleplere biz gerekirse adımlar atılması hasıl olursa yapacağız. Konuta gidenin paranın mutlak suretle konut üretiminde kalması koşulumuz var. İstismarlar yukarı gidiyorsa fazla yumuşatmışız.
Bu da bir gerçeklik, ülkemizde rayiç bedel ile gerçek bedel arasında bir marjın açıldığına dair gerçekliğe dönüşmüş durumda. Burada vatandaş niçin gerçek değeri göstermiyor. Bunu çözmemiz lazım çünkü vergilerde dolayı. Tapu harcı, gerçek değere ulaştığı zaman ödeyeceği emlak vergisi. Bundan kaçınmak için fiyatlamalarda rayiç bedelin üzerine gidip ödemelerini açıktan yapıyor. Bu Maliye Bakanlığı’nın kabul edebileceği bir şey değil. Vatandaşın da kaçınma durumu var. Vatandaşın memnuniyeti, Hazine Bakanlığı’nın iradesi, belediyelerin de gelirlerinin aynı seviyede devam etmesi ile ortaya konacak bir uzlaşma ile bu işin çözülebileceğine inanıyoruz.
ayrıntılar geliyor...