Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ‘Türkiye Dokuma Atlası’ sergisinin açılışında yaptığı konuşmada, “Olgunlaşma Enstitülerini ne kadar canlı kılabilirsek, sözü geçen bir ülke olma yolunda da o kadar ilerlemiş oluruz” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde gerçekleştirilen “Türkiye Dokuma Atlasının” İstanbul’daki sergi açılışına katıldı. Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde saat 16.00’da başlayan serginin açılışına Bakan Mahmut Özer’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Bakan Özer, Anadolu’nun geleneksel dokumalarının aslına uygun modern tasarımlarla Türk Markası olarak dünyaya tanıtılmasını amaçlayan “Türkiye Dokuma Atlası” projesinin öneme değinerek, başta Emine Erdoğan olmak üzere, katkıda bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanına ve Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliğine Başkanına teşekkür etti. Milli Eğitim Bakanlığı olarak, yalnızca eğitim-öğretim faaliyetleri yürütmediklerini, Halk Eğitim Merkezleri ve Olgunlaşma Enstitüleri gibi iki önemli hizmette de çalışmaları olduğunu söyleyen Bakan Özer, bu hizmetlerin istihdam ve kültürel değerlerin korunması bağlamında sağladığı katkılardan bahsetti. “Halk Eğitim Merkezleri kadınlarımızın istihdamı bağlamında çok önemli”
Bakanlık olarak verilen hizmetlerden biri olan Halk Eğitim Merkezlerinin önemine ve hedeflerine değinen Bakan Özer, “Bildiğiniz gibi Milli Eğitim Bakanlığı olarak sadece eğitim-öğretim hizmeti vermiyoruz. Aynı zamanda Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğümüze bağlı iki önemli birim de vatandaşlarımızın yanında olmaya, kültür ve sanatla ilgili geçmişten geleceğe taşınacak mirasın aktif olarak yeniden üretilmesinde de büyük rol oynuyoruz. Halk Eğitim Merkezleri çok kıymetli. Hedefimiz, her ay 1 milyon vatandaşımızın bu kurslarla ayağına gitmek, hizmeti eriştirmektir. Başlangıçta düşük rakamlarla da olsa, şu ana kadar üç ay içerisinde, yaklaşık 2,6 milyon vatandaşımızı Halk Eğitim Kurslarıyla buluşturduk. İnşallah her ay 1 milyon vatandaşımızı Halk Eğitim Kurslarıyla buluşturmayı hedefliyoruz. Bunun yüzde 70’i de kadınlar. Yani aynı zamanda kadınlarımızın istihdamı, kadınlarımızın eğitimini yeniden tamamlaması bağlamında da çok büyük işlevi var” dedi. “Olgunlaşma Enstitülerini ne kadar canlı kılabilirsek, sözü geçen bir ülke olma yolunda da o kadar ilerlemiş oluruz”
Olgunlaşma Enstitüleri hakkında da konuşan Bakan Özer, “Diğer önemli bir hizmetimiz Olgunlaşma Enstitüleridir. Türkiye’de yaklaşık 24 tane Olgunlaşma Enstitüsü var. Bu proje Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde yürütülüyor. Olgunlaşma Enstitüleri ve bu projeye vermiş oldukları destekten dolayı kendilerine minnettarım. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanına, Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliğine Başkanına çok teşekkür ediyorum. Olgunlaşma Enstitülerini ne kadar canlı kılabilirsek, geçmişten formlarımızı sadece dokuma-tekstil alanında değil, diğer tüm alanlarda, onları bir taraftan yaşatarak, günümüze taşıyarak, bir taraftan da yeni formlarla günlük yaşama enjekte ederek ne kadar geleceğe taşıyabilirsek, 21’inci yüzyılda kimlikli bir ülke olarak ayakta kalma, bölgesinde iddia sahibi olma, dünyada sözü geçen bir ülke olma yolunda da o kadar ilerlemiş oluruz” diye konuştu. “6 bin 830 tane tasarım tescili alındı”
Bakan Mahmut Özer, Olgunlaşma Enstitülerinde yürütülen AR-GE faaliyetlerini de anlattı. Bakan Özer, “Olgunlaşma Enstitülerinde Milli Eğitim Bakanlığı olarak yeni bir hedef koyduk. Artık 24 Olgunlaşma Enstitümüz, sadece klasik konvansiyonel olarak bu hizmetleri yerine getirmiyor. Aynı zamanda birer AR-GE merkezi olarak da hizmet vermeye başladılar. Yani bizim şu anda Türkiye’de 24 tane Olgunlaşma Enstitümüz var, bu 24 tane de AR-GE merkezimiz var demektir. Bu AR-GE merkezlerimiz, Olgunlaşma Enstitülerimiz geçmişteki ürünlerin fikri mülkiyet ve sınai haklar kapsamında günümüze taşınmasında da büyük işlev görüyor. Genel Müdürlüğümüz, tüm Olgunlaşma Enstitülerindeki arşivlerin hızlı bir şekilde tasarım tescilinin alınması için fikri mülkiyet kapsamında çalışmalara başladı ve 7 bin 843 tane tasarım tescili için Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurdu. 6 bin 830 tane tasarım tescili alındı. Artık geçmişteki Olgunlaşma Enstitülerindeki tüm ürünlerin tasarım tescilleri bulunmaktadır. Bu, kültür hazinelerimizin korunması ve fikri mülkiyet kapsamında da istismarını önlemek için yapmış olduğumuz en önemli hizmetlerden bir tanesidir” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in konuşmasının ardından serginin açılışı kurdele kesimiyle yapıldı. Daha sonra, Bakan Özer, beraberindekilerle birlikte sergiyi gezerek eserler hakkında bilgi aldı.
