Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Kastamonu Merkez İlçe 8'inci Olağan Kongresi için Kastamonu'ya geldi. İlk olarak Kastamonu Valiliği'ni ziyaret eden Tunç, Vali Meftun Dallı ile bir araya geldi. Tunç, daha sonra Hüsnü Tandoğan Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Kastamonu Merkez İlçe 8'inci Olağan Kongresi'nde konuştu. Tunç, AK Parti kongrelerinin, partiye tazelik ve güç katma fırsatı sunduğunu belirterek, "Seçilen bütün ilçe başkanlarımıza başarılar diliyorum. Onlar inşallah 2028'e, önümüzdeki 3,5- 4 yılı en güzel şekilde değerlendirerek, ilçelerinde AK Parti'nin bayrağını yüksekte dalgalandıracaklar. İnşallah milletvekillerimiz de teşkilatımızla beraber 2028'e daha güçlü ve sonrasında 2029 seçimlerinde de yerel yönetimlerde yeniden Kastamonu'da AK belediyecilik bayrağını yeniden devralacaksınız. Bundan hiç şüphemiz yok" ifadelerini kullandı.
'MİLLETİMİZ YENİ BİR DÖNEM BAŞLATMIŞTIR'
AK Parti'nin milletin talebiyle kurulduğunu, Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kadar gelen milli iradenin ana damarının temsilcisi olduğunu söyleyen Tunç, "2001 yılında kurulan AK Parti, yalnızca 14 ay sonra tek başına iktidara geldi. Ancak bu süreçte, kuruluş aşamasında vesayetçi anlayışla karşılaştık. Darbeci bir yaklaşımı benimsemeyen parti, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin önünü kesmeye çalıştılar. Milletvekili seçimleri kararı alındığında AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan milletvekili adayı olmuştur. Yüksek Seçim Kurulu, 'Sen aday olmazsın' demiştir. Milletvekili listesinden düşürülmüştür. Daha kuruluş aşamasında, AK Parti kurucu üyeleri arasında, 'Başörtülü kadın var' diye Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmuştur. İhtar davası açılmıştır, o günleri unutmadık. Milletimiz, o vesayetçi direnişi kıra kıra gelmiş ve AK Parti'yi 3 Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidara getirmiştir. Genel Başkanı milletvekili bile olamayan bir partiyi, tek başına iktidara getirmiş ve Siirt seçimlerinde de Genel Başkanı'nın yolu açılmıştır ve Türkiye'de yeni bir dönem başlamıştır" diye konuştu.
'LAİKLİĞİN O YANLIŞ UYGULAMALARINI SONA ERDİREN BİR İKTİDARIZ'
Laikliğe aykırı eylemlerde bulunduğu iddiasıyla AK Parti'ye kapatma davası açıldığını belirten Tunç, şöyle konuştu:
"Bugün Milli Eğitim Bakanımıza sataşanlar, laiklikle ilgili sözlerini eleştirenler, daha dün Meclis'te, 'Okullarda, üniversitelerde başörtüsü serbest olsun' diyen kanuna 'Evet' diyen 411 ele, '411 el kaosa kalktı' diyen o günün basını değil miydi? Laiklik, din ve vicdan özgürlüğüdür ve herkesin inancında, düşüncesinde serbest olmasıdır. Laikliğin o yanlış uygulamalarını sona erdiren bir iktidarız. O nedenle milletimizden 22 yıldır destek alıyoruz. Herkes inandığı gibi yaşayacak, herkes düşüncesini serbestçe aktarabilecek, dile getirebilecektir. Biz reformcu olduğumuz için biz özgürlükçü olduğumuz için biz hukukun üstünlüğünü savunduğumuz için biz demokrasiyi savunduğumuz için biz icraatçı olduğumuz için 22 yıldan beridir iktidardayız. Milletimiz AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı, Recep Tayyip Erdoğan'ı neden iktidarda tutuyor? Milletin sesi olduğu için iktidarda tutuyor. Milleti gibi düşündüğü için iktidarda tutuyor. İcraatçı olduğu için eser ürettiği için iktidarda tutuyor. AK Parti eser siyaseti yapıyor. AK Parti karalama siyasetine, 'Hayır' diyor. Bugün CHP'nin eski genel başkanının da yeni genel başkanının da ne eskiden ders çıkarttıkları var ne akıllandıkları var. Sürekli bu ülkenin kalbinde yer etmiş, milletin sevdalısı olmuş bir lidere siz her gün hakaret ederseniz, işte sonunuz diyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski genel başkanı gibi olur. 'Hakaret siyaseti ile bir yere varılamaz. Millet hakaret siyasetine sıcak bakmaz ve sizi bir yere getirmez' diyoruz. 'İşte 10 yıldan fazla genel başkanlık yapıp, çok sayıda seçim geçirip, bir yere varamamış eski genel başkanınıza bakın bugün aynı duruma düşmeyin' diyoruz. Bu sefer de diyorlar ki; 'Adalet Bakanı olarak siz bunu nasıl söylersiniz? Siz acaba yargı sopasını mı gösteriyorsunuz?' 'Hayır' diyoruz. 'O ifadelerin, o kabul edemeyeceğimiz çirkin sözlerin suç teşkil etmediğine karar verecek olan, bu ülkenin bağımsız ve tarafsız yargısıdır' diyoruz. 'Ama siz karalama siyaseti yaparsanız, milletten destek bulamazsınız, o nedenle siyasette başarılı olmazsınız, o nedenle sonunuz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski genel başkanı gibi olur' diyoruz; ama anlamak istemiyorlar."