ATSO Başkanı Ali Bahar, "Geleceğe yönelik alacağımız kararlarda OVP hedeflerini dikkate almanın belirsizlikleri azaltacağı ve bunun da iş dünyamız açısından risklerin azaltılması noktasında büyük önem arz edeceği bellidir. Programa duyulan güvenin devam etmesi için hepimiz elimizi taşın altına koymaya hazırız" dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Aralık ayı enflasyon verilerinin açıklanması ile birlikte belli olan 2023 yılı enflasyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Enflasyonun son dönemde yaşanan arz talep dengesizliğinden ve dönemsel gelişmelerden kaynaklandığını dile getiren Ali Bahar, “Gerek arz tarafında yaşanan sıkıntılar gerekse artan tüketim talebi nedeniyle tüketici enflasyonu üretici enflasyonundan daha hızlı bir yükseliş gösterdi. Sektörel güven endeksi ve tüketici güven endeksinde son 4 ayda yaşanan artışların devam etmesi ve programa duyulan güvenin devam etmesi için hepimiz elimizi taşın altına koymaya hazırız” diye konuştu.
Başkan Bahar açıklamasında şunları kaydetti:
“2023 Aralık ayı enflasyonu bir önceki aya göre Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) yüzde 2,93, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’nde (Yİ-ÜFE) yüzde 1,14 olarak açıklanmıştır. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 64,77, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 44,22 olmuştur. Böylelikle 203 yılı enflasyonu, OVP’de 2023 yılı için tahmin edilen yüzde 65 yıllık enflasyon hedefinin 0,23 puan gerisinde gerçekleşmiştir.” “OVP’nin önemini bir kez daha görmüş olduk”
2023 yılı için Orta Vadeli Plan (OVP) kapsamında açıklanan yıllık enflasyon hedefinin yüzde 65 olarak belirlendiğini belirten Başkan Bahar, “Yılın son verisi olan Aralık ayı enflasyon rakamlarının açıklanması ile birlikte yıllık bazda yüzde 64,77 düzeyine ulaşan Tüketici Fiyat Endeksi, OVP yıl sonu hedefi olan yüzde 65’in az bir farkla altında kaldı. Bu da bize OVP’nin beklentilerimizi şekillendirmede ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi” ifadelerini kullandı. "İş dünyası olarak OVP hedefini dikkate almalıyız"
Geleceğe yönelik kararlarda OVP hedeflerini dikkate almanın belirsizlikleri azaltacağını kaydeden Başkan Bahar, “Bunun da iş dünyamız açısından risklerin azaltılması noktasında büyük önem arz edeceği bellidir. OVP hedeflerinin tutturulmasının önemi ortada, piyasalara yön veren en önemli gelişmenin de beklentiler olduğu açıktır. Şimdi önümüze baktığımızda 2024 yılı enflasyon hedefinin yüzde 33 olduğunu görüyoruz. Bu hedeflerin tutturulması noktasında iş dünyasına da büyük bir görev düşmektedir” dedi.
Sektörel güven endeksi ve tüketici güven endeksinde son 4 aydaki artışa dikkat çeken Başkan Bahar, “Bizler bu hedefi dikkate alıp, fiyatlandırma politikalarımızı bu beklentiye göre şekillendirebilirsek programın başarılı olması ve ekonomik güvenin sağlanması kaçınılmaz olacaktır. Programa duyulan güvenin devam etmesi için hepimiz elimizi taşın altına koymaya hazırız” diye konuştu. Gıdada enflasyon hız kesmedi
Aralık ayında en fazla artış gösteren ürünlerin yüzde 27,38 ile sebze, yüzde 14,47 ile ilaç ve yüzde 14,38 ile kuzu eti olduğunu belirten Başkan Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açıklanan veriler, düşük gelir grubu için nispeten daha önemli olan gıda, eğitim ve sağlık gibi kalemlerde enflasyonun daha güçlü hissedildiğini göstermektedir. En fazla düşüşün hava yolu taşımacılığı, ulaştırma gibi sektörlerde yaşanmış olmasının, özellikle 2022 yılında bu sektörlerdeki enflasyonun çok yüksek olması nedeniyle baz etkisinden kaynakladığını görebilmekteyiz.” 2023’te en fazla artış lokanta, oteller, eğitim ve sağlıkta yaşandı
TÜFE’de ana harcama grupları bazında en yüksek aylık artışın yüzde 5,30 ile eğlence ve kültür grubunda gerçekleştiğini kaydeden Bahar, “Bunu yüzde 4,97 ile konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar ve yüzde 4,81 ile gıda ve alkolsüz içecekler grupları izlemiştir. Yıllık bazda ise en yüksek artışların sırasıyla yüzde 93,24 ile lokanta ve oteller, yüzde 82,06 ile eğitim ve yüzde 79,59 ile sağlık gruplarında gerçekleştiği görülmüştür. Aralık ayında, endekste kapsanan 143 mal ve hizmet kaleminin 112’sinde artış yaşanırken yalnızca 20 başlıkta düşüş görülmüştür. Aynı dönemde 11 temel başlıkta fiyat değişimi gözlenmemiştir” dedi.
Üretici fiyatlarındaki artış hızının yavaşladığına işaret eden Ali Bahar, “Özellikle geçtiğimiz yıl, aşırı şekilde açılan ÜFE - TÜFE makasında tüm zamanların rekorları kırılarak aradaki fark ÜFE lehine yüzde 60’lara kadar çıkarak tarihi düzeylere yükselmişti. Özellikle seçim sonrasında yeni ekonomi yönetiminin izledikleri politikalar sayesinde ÜFE’nin hız kesmesi ile birlikte makasın kapanmaya başladığını ve yüzde 20 TÜFE lehine değiştiğini görmüş bulunmaktayız. Bu veriler bize üretim maliyetlerinde bir yavaşlama olduğunu ancak talebin yüksek seyretmesi nedeniyle enflasyonun hız kesmediğine işaret etmektedir” ifadelerini kullandı.