Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Bölgeler Meclisi Başkanlığına seçilen
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Türkiye’nin hakkını, imajını korumak için mücadele edeceğim” dedi.
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin 45. Genel Kurulu’nda oy birliğiyle Kongre’nin Bölgeler Meclisi Başkanlığı’na seçilen Soyer, İzmir’e dönmesiyle birlikte Adnan Menderes Havaalanı VIP çıkış kapısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bölgeler Meclisi Başkanı olarak 2,5 yıl boyunca görev yapacak olan Soyer, "Çok gururlu ve heyecanlıyım. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken ve dünya yangın yeriyken Türkiye’nin bu seviyede Avrupa Konseyi’nde temsil ediliyor olması çok kıymetli. Çünkü bölgeler meclisi kalkıp Türkiye’den 130 bin yerel yöneticinin temsil edildiği bir yapı. Bu yapının meclis başkanlığını üstlenmek gerçekten büyük bir gurur. Hem gurur büyük bir mutluluk ama aynı zamanda hani derler ya coğrafya kaderdir diye, biz Avrupa’yla bu yakınlıkta yaşamaya devam edeceğiz ama Avrupa Birliği’nin aldığı kararları maalesef süreçlerin içinde yer almadığımız için sadece uygulayan durumunda kalıyoruz. Fakat böylece yasama süreçlerinin içinde yer almak orada ağırlığımızı koymak mümkün olabilecek. Avrupa Birliği’yle Avrupa Konseyi’yle çok daha yakın ilişkiler kurmamız mümkün olacak. Diliyorum ki buradan şehrimize, memleketimize çok faydalar çıkartsın ve bunun için canla başla çalışacağız. En azından İzmir’in bilinirliği konusunda, farkındalığı konusunda da çok önemli bir sonuç da ortaya doğurdu. Herkes şimdi İzmir’i konuşuyor. Bu kadarını söyleyebilirim. Herkes İzmir’i merak ediyor" şeklinde konuştu. “Türkiye’nin oradaki hakkını hukukunu korumak için de mücadele edeceğiz”
Tebrik telefonları aldığını belirten Tunç Soyer, "Hem sosyal medyadan hem telefonla hem mesaj yoluyla onlarca yüzlerce telefon aldığım doğru. Her biriyle de gurur duyuyorum hakikaten. Tuğrul Türkeş Bey aradı. O tebrik etti. Yani sonuçta bu şu anda Türkiye’nin Avrupa Konseyi nezdindeki en büyük koltuğu. Ben sadece İzmir’i temsil etmiyorum artık. Yani dolayısıyla bu Türkiye’nin oradaki imajını Türkiye’nin oradaki hakkını hukukunu korumak için de mücadele edeceğiz. Ben en büyük mücadele alanının demokrasi ve barış olduğunu düşünüyorum. Türkiye büyük bir kaosun ortasında yani her tarafı savaş, yangın yani hakikaten çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde barışı ve demokrasiyi perçinleyecek, onu güçlendirecek adımlar atmamıza imkan verecek bir koltuk olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. “Türkiye’nin tüm yerel yönetimleriyle de Avrupa Konseyi arasında köprü kuracağız”
Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir her zaman Türkiye’nin batıya açılan kapısı olmuştur. Bu perçinlenmiş oluyor. İzmir batıyla daha da yakınlaşacak. Yani biz Türkiye’yle ilgili Avrupa’yla ilgili alınan kararları daha yakından takip etme fırsatı bulacağız. Açılan son kaynaklarından, hibe kaynaklarından çok daha rahat haberdar oluyor olacağız. Türkiye’deki yerel yönetimlerin Avrupa Konseyi nezdinde daha fazla yer bulabilmelerini, daha fazla kendilerini anlatabilmelerini sağlıyor olacağız. Yani kısacası 130 bin yerel yöneticinin temsil edildiği yapı olduğu için Türkiye’nin tüm yerel yönetimleriyle de Avrupa Konseyi arasında köprü kuracağız.”