Hemorid rahatsızlığı bulunan vatandaş, acılar içinde kıvranmaya başladı. Sigortası olmadığı için hastaneye gitmekte tereddüt eden hasta, akrabasına ait nüfus cüzdanıyla hastaneye gitti. Acil servisten giriş yapan hasta, aynı gün ameliyata alındı.
Sağlığına kavuşan hastanın akrabasının kimliğiyle tedavi olduğu tespit edildi. Bin 178 TL tutarındaki tedavi masrafını karşılayan SGK, resmi belgede sahtecilik yapıldığını iddia ederek 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, sigortası olmayan sanığın ani rahatsızlığı üzerine tedavi olmak amacıyla akrabasının kimlik belgesini alarak hastane kaydını onun üzerinden yaptırıp ameliyat olması eyleminde zorunluluk hali bulunduğundan kamu kurumunu dolandırma suçu oluşmayacağına hükmetti. Kararı SGK temyiz edince devreye Yargıtay 15. Ceza Dairesi girdi. Daire, mahkeme kararını onadı.
Yargıtay kararında şöyle denildi:
“Katılan kurum tarafından karşılandığı ve bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılan kurumu zarara uğrattıkları iddia edilmiştir. Sanığı hastaneye gittiği, burada görevli olan ve haklarında beraat kararı verilen sanıkların yardımları ile hastanenin genel cerrahi polikliniğine giriş kaydını yaptırdıktan sonra doktor tarafından muayene edilerek aynı gün ameliyat olduğu anlaşılmaktadır. Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılan kurumu zarara uğrattıklarının iddia edildiği somut olayda sanık savunmaları, hastane ve SGK cevabi yazıları ve diğer deliller doğrultusunda sanığın atılı suça ilişkin eyleminin zorunluluk hali kapsamında kaldığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin onanmasına oybirliğiyle karar verildi.”