Osmanlı'da Sultan 2'nci Bayezid tarafından Mimar Hayreddin'e yaptırılan, dönemin öncü sağlık kurumu Sultan 2'nci Bayezid Külliyesi ve Sağlık Müzesi'nin bahçesine bakılan 7 tavus kuşundan erkek olanı, 2021 başında öldü. Müze yönetimi, Pazarkule Sınır Kapısı'nda bulunan sınır karakolundaki erkek tavus kuşunu alınan izinle müze bahçesine getirdi. Kuş, 1 gün külliyede kalmasının ardından ertesi gün kayboldu. Müze yönetimi, tavus kuşunu bulmak için çaba sarf etse de sonuç alamadı. 6 ayın ardından kayıp tavus kuşu, külliyenin bulunduğu Yeniimaret Mahallesi Alacamescit Camii'nin bahçesinde görüldü. Tavus kuşunu gören Burhan Tekin, müze yetkililerine haber verdi. Cami bahçesinden alınan kuş, külliye bahçesine geri getirildi. Müze yönetimi ise tavus kuşunu bulan Tekin'i plaketle ödüllendirdi.
Sultan 2'nci Bayezid Külliyesi ve Sağlık Müzesi Müdürü Ruhi Pehlivancık, tavus kuşunun kaybolmasından dolayı çok üzüldüklerini belirterek, "Önceki erkek tavus kuşumuz ne yazık ki vefat etmişti. Yaklaşık 6 ay önce Tugay Komutanlığı'ndan bir erkek tavus kuşu rica etmiştik, sağ olsunlar bizi kırmadılar ve Pazarkule Hudut Kapısı'ndan alıp buraya getirdik. Maalesef ertesi gün kuş yaban hayata alıştığı için ihmal sonucu uçup gitti. 6 ay sonra burada, Yeniimaret semtinde bulunan Alaca Mescit Camii'nde Burhan Tekin beyefendi bulmuş kuşu. Bizim olabileceği aklına gelmiş ve hemen hızlıca gelip bize haber verdi. Biz de gidip baktık ki bizim kuşumuz ve hemen buraya getirdik. Tabii ki o vatandaşın duyarlılığı kuşun canına eş değer değil ama buna karşılık olarak şükran ve minnet göstergesi olarak küçük bir plaket de takdim ettik. Bizim için çok kıymetli bir olaydı. Geri gelmesine çok sevindik çünkü gittiğinde çok üzülmüştük. Tek erkek tavus kuşumuzdu, göz bebeğimizdi ve çok uzun uğraşlar sonucu bulup getirdik buraya. Çok üzülmüştük. Çok kalben istedik geri dönmesini ve en sonunda geri geldi" diye konuştu.
'OSMANLI'DA GÜNLÜK HAYATIN PAÇASI OLMUŞLAR'
Osmanlı geleneğinde hayvanlara hiçbir zaman 'öteki canlılar' olarak bakılmadığını söyleyen Pehlivancık, "Osmanlı geleneğinde hayvanlara hiçbir şekilde öteki canlılar olarak bakılmamış. Her daim günlük hayatın bir parçası olmuş. Bununla alakalı kurumsal olarak da birtakım vakfiyelerde akçeler ayrılmış bakım ve beslenmeleri için. Nitekim bu bizim kültürümüzün genlerinde olan bir şey ve biz bu şekilde hem onlara değer verdiğimizi gösteriyoruz ve buraya çok güzel olumlu bir hava kattıklarını düşünüyoruz" dedi.