Malatya'da meydana gelen deprem Gaziantep'te de büyük paniğe neden olurken, İMO Gaziantep Şube Başkanı Güçyetmez bir kez daha uyardı; "Depremlere dirençli kentler oluşturmalıyız"
Depremlerle yaşamayı öğrenmek zorundayız
"Malatya'da meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Can kaybı olmamasını temenni ediyorum" diyen İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez,
"Depremlerle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Bunun için de depreme dirençli kentler oluşturmaktan başka çaremiz yok!" diye konuştu.
Doğa olaylarının afete dönüşmemesi için gerekli tedbirlerin bir an önce alınmasını isteyen Güçyetmez, Malatya merkezli depremin ardından şu açıklamayı yaptı:
Kaynaklar büyük ölçüde depreme dirençli kentler için harcanmalı
"Afet bir doğa olayının kendisi değil doğurmuş olduğu sonuçlardır. Doğanın kendi kuralları her zaman işleyecektir. Önemli olan yaşanacak doğa olaylarını afete dönüştürmeyecek yapıların üretilmesi ve sağlıklı bir çevrenin yaratılmasıdır.
Depremin zamanını bilmediğimize göre kaybedecek zamanımız yok. Bir an önce yaşadığımız şehirleri depremlere dirençli hale getirmeliyiz. Depremi her zaman öncelikli gündem maddesi yapmalı ve yaşadığımız şehirleri depreme dirençli hale getirmeliyiz. Depremin öncelikli gündem maddesi olması için yeni bir depremin olmasını beklememeliyiz. Yerel yönetimler günlük politikalar yerine kalıcı, toplum yararı güden çalışmalar içerisine girmelidir. Kaynakların önemli kısmını depreme dirençli kentler ve sağlıklı çevreler oluşturmak için ayırmalı, günü kurtaracak değil güvenli yaşanabilir geleceği oluşturmak için çabalamalıdır.
Depreme hazırlık birinci gündem maddesi olmalı
Maalesef yaşadığımız onca depreme, acıya ve aradan geçen zamana rağmen depreme hazırlıklı değiliz. Afetlere hazırlık çalışmaları kaynak ve zaman gerektiren uzun soluklu çalışmalardır. Alınmayan tedbirlerin bedelini son olarak yaşadığımız 6 Şubat depremlerinde acı bir şekilde ödedik. Aradan geçen bunca zamandan sonra 6 Şubat depremlerinin hemen ardından benzer konular tekrar tartışıldı, kentlerimizin afetlere karşı hazırlıksızlığı tüm çevrelerce açık bir şekilde görüldü. Toplumun beklenen afetlere karşı endişeleri, yerel ve merkezi yöneticilerden beklentileri özellikle son yerel seçimlerde açık bir şekilde görüldü. Siyasi partilerin yerel seçim sürecinde yürüttükleri kampanyalarda afetlere karşı hazırlık önemli bir yer tutarken, bugüne kadar alınmamış tedbirlerin 6 Şubat depremlerinde ortaya çıkardığı yıkım, seçim sonuçlarını etkileyen başlıca konulardan biri oldu. Ancak ne yazık ki bu son felaket de gündemden çıkmış görünmektedir. Oysa önlem almak için kaybedilecek tek bir günümüz bile yoktur.
Tekrar tekrar vurguluyoruz ; Ülkedeki riskli yapı stoku belirlenmeli, yapı envanteri çıkarılarak belirli bir risk sırası ile tüm binaların deprem güvenliğinin belirlenmesi zorunlu hale getirilmelidir. Güvenli ve sağlıklı yapılaşma için, bilim çevrelerinin meslek odalarının önerileri derhal hayata geçirilmelidir."