Bizans ile Selçuklu ve Osmanlı döneminden izler taşıyan ve Yavuz Sultan Selim Han’ın Çaldıran Muharebesi’ne giderken kullandığı rivayet edilen Boğazkesen Köprüsü turizme kazandırılmayı bekliyor. Kelkit ve Tozanlı nehirlerinin birleşim noktasında yer alan tarihi Boğazkesen Köprüsü, yüzyıllardır insanlık tarihine tanıklık eden önemli bir yapı olarak dikkat çekiyor. Köprünün ayaklarının alt kısmında Bizans dönemine, üst kısmında ise Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait izler yer alıyor. Yavuz Sultan Selim Han’ın Çaldıran Muharebesi’ne giderken bu köprüyü kullanmış olması tarih sahnelerinde de önemli bir rol alıyor. Günümüzde sadece ayakları kalan tarihi köprünün, restore edilip turizme kazandırılması isteniyor. 3 medeniyetten izler taşıyor
Tarih araştırmacısı Aybike Gamze Gazioğlu, köprü ayaklarının Bizans dönemine ait olduğu, ayakların yarıdan sonrasının ise Selçuklu ve Osmanlı eseri olduğunu ifade ederek, “Köprünün ayaklarının alt kısmı Bizans dönemini üst kısmı ise Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait olduğu söylenmektedir. Bunun sebebi ise köprünün köye bakan ikinci ayağının altındaki taşa oyulmuş bir haç işareti olduğudur. Köprünün ayağının üst kısmında ise bir Selçuklu kartal ongunu olduğu köylerin yaşlıları tarafından söylenmektedir. Kartal ongunu zamanla suya kapılmıştır ve gözden kaybolmuştur. Yavuz Sultan Selim Han’ın Çaldıran Muharebesi’ne gittiği güzergâh olduğu da rivayet edilmektedir. Hatta Çaldıran seferinde bu köprüyü ordusu ile kullanmıştır. Köylerin şöyle bir rivayetleri de vardır. Köprünün kutsal olduğu düşünülmektedir ve bu kutsallığın Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Muharebesi’nde zafer kazandığını da kendi aralarında konuşmaktadırlar” dedi.