ÇALIŞKAN: BUNCA SESSİZLİK HAYRA ALAMET DEĞİL (!)
Hatay
Sosyal medyanın bir numaralı gündemi olan Sedat Peker’in ifşaatlarına itiraz edilmemesine ve bugüne kadar herhangi bir kolluk kuvvetinin, savcının ya da bir yetkilinin girişimde bulunmamasına Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan eleştirdi.
GİK Üyesi Çalışkan, “Peker, başlangıçta gazeteciler üzerinden yola çıktı. Daha sonra ifşaatların derecesini ve derinliğini artırarak işin içerisine en üst düzey bürokrasi yöneticilerini ve siyasetçileri hedefe koydu. İktidar yöneticileri, başkan danışmanları son aşamada ekonominin beyni sayılabilecek Sermaye Piyasası’nın tepesindeki kişi, rektör, milletvekili ve etraflarında oluşmuş olan rüşvet zincirini ele verdi.
Devletin bir mafya babasının adeta kontrolüne girmesi, geçmişi karanlık birinin siyaseti şekillendirmesi kötü ama iddialarda adı geçen şahısların teker teker istifa etmesi de olayın vahametini gösteriyor. Bu durum iddiaları kabul etmekten öte bir anlam ifade etmiyor.” dedi.
GİK Üyesi Çalışkan, “Peker, whatsapp yazışmaları, görüntülü aramalar, video kayıtları, sesli mesajlarla hatta resmi gazetede dâhil bazı küpürlerle sözlerini ispatlıyor ve belgelerle tasdik ediyor, bir savcı gibi delillendiriyor. Her ne kadar ifşaatları yapan kişinin geçmişiyle ilgili bazı soru işaretleri olsa da ortaya koyduğu iddiaların, delillerin, belgelerin ve ihbarların incelenmesi şarttır.” İfadelerini kullandı.
GİK Üyesi Çalışkan, iddiaları dile getiren ve eleştiren herkesin bir şekilde din düşmanı ithamına, vatan haini yaftalamasına ve fetöcü damgası yiyerek susturulduğunu, bugün siyasi konjonktürün de buna izin vermediğine ama böyle devam etmeyeceğini belirtti.
GİK Üyesi Çalışkan, “Bu da bir çürümüşlüğün, kokuşmuşluğun geldiği noktayı gösteriyor. Hüküm verme durumunda da değiliz. Gözle görülen, elle tutulan belli iddialar var ve bu iddialara karşı tavır alması gerekenler kör, sağır ve dilsizi oynuyor. Bu sadece hükümetin temize çıkarılması değil, geleceğe güvenle yaklaşma açısından son derece elzem bir durumdur. Sürecin sonunda güçlü adli merciler tarafından “temiz eller” operasyonuna benzer bir sürece gidilmelidir.” dedi.
Haber Merkezi