Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada hemen hemen bütün İslami STK'ları hedef alan CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'nın sözleri yanına kâr kalmayacak.
CHP'li vekil Kaya'nın taciz ve tecavüz gibi ağır ithamlarla suçladığı kuruluşlar, iftirayı yargıya taşıma kararı aldı.
16 STK VE MİLYONLARCA VATANDAŞ HEDEFTE
Meclis kürsüsüne, elinde "Anadolu Gençlik Derneği", "İskenderpaşa Cemaati", "İsmailağa Cemaati", "Erenköy Cemaati", "Nakşibendi Tarikatı", "Menzil-Adıyaman Vakfı", "Hizmet Vakfı", "Semerkant Vakfı", "Birlik Vakfı", "İlim Yayma Cemiyeti", "KADEM", "TÜRGEV", "TÜGVA", "Ensar", "Hayrat", "Şam Yetimleri Derneği" yazılı bir dövizle çıkan CHP'li Kaya, şu sözleri sarf etmişti:
"Eğitimden kestiğiniz parayı vakıf görünümlü istismarcı tarikatlara ve çok sevdiğiniz beşli çetelere peşkeş çektiniz. Milli Eğitim Bakanlığı ne yapıyor? MEB çocuklara tecavüzlerle anılan bu tarikatlara bu vakıflarla protokoller imzalıyor. Mahkemeler iptal etmesine rağmen ısrarla protokol imzalayanlardan hesap soracağız. Siz çocuklarımızın okullara değil, tarikatların kucağına atanlarsınız. Unutmayın geliyoruz!”
CHP'nin topyekün İslami kurum ve kuruluşları hedef göstererek "tecavüz", "istismarcı", "peşkeş", "çete" gibi korkunç ithamlarda bulunmasına tepki gösteren STK'lar, yargı yoluna başvuracaklarını ilan etti.
O açıklamalar şöyle:
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkanı Salih Turhan:
"Bu ülkenin mayası kıymetli kurumlarımızı, sivil toplum kuruluşlarını Meclis kürsüsünden itham eden, inancından geçmişinden, tarihinden, örfünden habersiz, hadsiz açıklamaları kabul etmiyoruz. Yapılan bu iftiraların hukuk nezdinde takipçisi olacağız."
İlim Yayma Cemiyeti:
"CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya TBMM'de kurumumuzu zan altında bırakan asılsız ithamlarda bulunmuştur. Kurumumuz, şahıs ile ilgili hukuki süreci başlatmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA):
"Vakıf kültürü; Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) bir sünneti olarak bizlere miras kalmış, ecdadımızın 600 yıl sürdürüp bizlere emanet bıraktığı bir değerdir. Bizler de Türkiye Gençlik Vakfı olarak, bu emaneti başımızın üstünde taşımaktan iftihar etmekteyiz.
Derdi, tasası vakıf kültürü ile savaşmak olan; çarpık zihniyetlerinde insanlık dışı fikirler üretenler, sivil toplum kuruluşlarımızı aşağılık bir olay ile aynı cümlede zikretmekten çekinmemektedir.
Milletimizin meclisinde; gecesini gündüzüne katarak gönüllülük ile hizmet eden vakıflarımızın mensuplarına böyle bir iftirayı atanlar, gönül dünyalarını da ortaya koymuşlardır.
Bizler, her daim iyiye ve güzele hizmet etmeye devam edeceğiz. Ötekileştirmeden, ayrım yapmadan; tamamen kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde çalışmalarımızı yürüteceğiz.
Bu iftiralar tamamen 'Çamur at, izi kalsın' zihniyetiyle vakıflara ve vakıf geleneğine karşı yapılan bir karalama kampanyasıdır. Bu çirkin amaca hizmet eden ve destekleyen zihniyeti kınıyoruz. Mücadelemizi hukuk önünde de vereceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM):
"Kadınların ve kız çocuklarının haklarını korumak için çalışan bir dernek olarak, 9 yıldır erken evliliklerle ve istismarın her türüyle mücadele ediyoruz. Bu konuda onlarca seminer, etkinlik, saha çalışması ve farkındalık kampanyası düzenledik.
Ayrıca çok sayıda mağdura, hak arama mücadelesinde yoldaş olduk. Her yıl, dezavantajlı kız çocuklarını uzun soluklu destek programları ile geleceğe hazırlıyoruz. Toplumsal dönüşüm hedeflediğimiz bu yolda, sık sık çeşitli kurum ve kuruluşlarla iş birlikleri yapıyoruz.
MEB ile yaptığımız protokol de bu çerçevededir. Protokol ile öğretmenlere, alanında uzman isimlerce, kadın mağduriyetlerinin önlenmesi, şiddetin engellenmesi, ailede sorumluluk paylaşımı ve güven toplumunun inşası üzerine, katılımı zorunlu olmayan seminerler verilmektedir.
Hal böyle iken adımızı istismarla birlikte anmak, siyaset değil kötü niyettir! Bu konuşmanın, millete ait kürsüde yapılması da utanç vericidir. Milletin kürsüsü, milletin içinden çıkmış gönüllü hareketlerin toplum faydasına yaptığı çalışmaları karalamak için kullanılamaz.
İftira siyasetçilerinin, mücadelemize gölge düşürmesine izin vermeyecek ve kız çocuklarının yanında olmaya devam edeceğiz."