En sık görülen kanser türlerinin başında gelen akciğer kanseri ile ilgili Göğüs Cerrahisi Doç. Dr. Orhan Yücel, Covid-19 virüsünün ciğerlerde bıraktığı nodüllere dikkat çekti. Yücel, “Covid sonrası ciğerlerdeki nodüller acaba akciğer kanserinin bir başlangıcımı yoksa bırakmış olduğu bir sekel mi diye bazen ikileme düşüyoruz. Bu yüzden belli aralıklarla bu nodüllerin takip edilmesi gerekiyor” dedi.
Özellikle erkeklerde en sık görülen ve tüm dünyada en fazla ölüme sebep olan akciğer kanseri korkusuna karşı Covid-19 virüsünün ciğerlerde bıraktığı lekeler ve nodüller bilim dünyası tarafından araştırılmaya devam ediliyor. “Koronavirüs sonrası ciğerlerdeki nodüller kansere sebep olur mu ya da kanser başlangıcı mı acaba” gibi sorulara cevap veren BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Göğüs Cerrahisi Doç. Dr. Orhan Yücel, “Özellikle riskli hasta grupları ve ileri yaşlardaki kişilerde nodüllerin takip edilmesi şart” dedi.
Covid geçiren herkeste bu nodüllerin olmadığını hatırlatan Doç. Dr. Orhan Yücel, “Nasıl biz Covid’in kimde ne kadar bir etki olduğunu ön göremiyorsak bazen hasta çok ağır bir hastalık geçirmesine rağmen etkisi ve izi hiç kalmıyor ama çok hafif geçirmelerine rağmen ciğerlerde ciddi sekeller kalıyor. Covid sonrasındaki dönemde ‘nodüller acaba akciğer kanserinin bir başlangıcımı yoksa covidin bırakmış olduğu bir sekel mi’ bu ikisi arasında bazen ikileme düşüyoruz. Bu yüzden belli aralıklarla bu nodüllerin takip edilmesi gerekiyor” dedi. Nodüller kanser yapılarına benziyor mu
Nodüllerin kanser yapılarına benzeyip benzemediğine dair de bilgilendirmelerde bulunan Doç. Dr. Orhan Yücel, “Nodülün şekline, uzantılarına, yapısına, büyüyüp büyümediğine gibi birçok özelliğine bakıp takipte bulunuyor ve elimizde bir öngörü oluşuyor. Eğer hasta riskli bir hasta ise ve bu nodülün özellikleri de akciğer kanseri tümürünü çağrışım yaptırıyorsa hemen iğne veya doku biyopsisi yaparak tümürün olup olmadığını kesinleştiriyoruz. Bu devam eden bir sürecin parçası. Bunu Covidle ilişkilendirmek her vakada kolay bir süreç değil. Anacak şu bir gerçek, Covid kendisinden bağımsız olarak ortaya çıkan akciğer tümörlerinin de ortaya çıkabilmesi için çok ciddi bir veri tabanı oldu. Bizim literatürden öğrendiğimiz enfeksiyon zemininde tümör kesinlikle gelişebilmektedir. Bunları da yakaladık ve tedavi ettik” şeklinde konuştu.
Korona virüs ile birlikte ciğerlerin daha iyi tanınmasına sebep olan çok fazla veri kaynağına da ulaştıklarını ifade den Doç. Dr. Yücel, “Öncesinde insanların akciğerlerine bu kadar hakim değildik. Bu Covid zamanında çok ciddi tetik yapma imkanımız oldu. Bu tetikler soncunda çok detay gördük, bu detaylar içerisinde de akciğer kanserini daha başlangıç evresindeyken çok küçükken tespit ettik” dedi.
Virüs sonrası ciğerlerinde nodül bulunanların ne yapması gerektiği konusunda da tavsiyelerde bulunan Yücel, “Nodüllülerimiz varsa ve eğer yüksek riskli hastaysak kesinlikle ipin ucunu bırakmamız lazım. Bir nodül varsa büyük oranda tümör olma ihtimali var o yüzden çok dikkatli olunması gerekiyor. Sık aralıklarla hekiminize gidip kendisinin koymuş olduğu takip sürecinde devam edilmeli. Gerekiyorsa cerrahi yapılmasına hiçbir zaman uzak kalınmamalı. Cerrahi müdahaleden tabi herkes çekiniyor fakat ileride daha sıkıntılı bir sürecin geçirilmesini bu şekilde önleyebilirler. Ama kişi daha genç yaşta ise, birden fazla nodül varsa, 3 milimin altında ise tümörü pek düşünmeyiz” diye konuştu. Akciğer kanseri tetikleyicileri: Sigara ve hava kirliliği
Son olarak akciğer kanseri ile ilgili de uyarılarda bulunan Yücel, “Kişinin eğer akciğer kanseri ile ilgili aileden gelen bir hikayesi varsa, belli aralıklarla 50 yaş üzerindeyken kontrole gidilmelidir. Diğer bir tehlike konusu ise sigara içmek. Eğer kanserden korunmak istiyorsak sigara içememeliyiz. Aynı zamanda hava kirliliği de sigara kadar önemli bir konu. Riskli insanların hava kirliliğinin mümkün olduğu kadar uzak olduğu alanlarda yaşamasında fayda var. Ayrıca bol su tüketerek de ciğerlerimizin temizlenmesine yardımcı olmalıyız” diyerek sözlerini sonlandırdı.