İzmir’de yaşayan Metin Birecikligil, çöpten topladığı materyallerden sanat eserleri üretiyor. Bazen bir kağıt bazen de bir poşet parçası, Birecikligil’in tablolarında bambaşka biçimlere dönüşüyor.
İzmir’de uzun yıllar fuar standı kurma hizmeti veren Metin Birecikligil’in resme olan ilgisi, emekli olduktan sonra da sürdü. Resimlerini yaklaşık 2 yıl önce atık malzemelerden yapmaya karar veren Birecikligil, çöpe atılan materyalleri toplayarak birbirinden farklı resimlere imza atıyor. Yeşilçam filmlerine düşkün olan sanatçı; kağıt parçaları, plastik poşetler, kumaş kesiklerini kullanarak Yeşilçam film karelerini yeniden yorumluyor. Birecikligil’in tuvali ise çöpe atılan karton kutular oluyor. “Tablolarım bir zamanlar çöptü”
Kolaj sanatına bir kağıdı yırtarak başladığını belirten Birecikligil, "Kağıttan bir Mevlevi figürü yaptım ve çok hoşuma gitti. Ardından çöpten bir şeyler bulmaya, arkadaşlarımın attıklarını toplamaya başladım. Tablolarımda kullandığım tek materyal ilk başlarda sadece kağıtlardı. Daha sonra kumaşları ve çöp poşetlerini keşfettim. İsraf etmenin kötü bir şey olduğunu düşünüyorum. Babam, yokluktan gelme bir çocukmuş. Dedem, savaş görmüş bir insan. Biz onlar kadar yoksulluk görmedik ama babam israftan nefret ederdi. Ben de o felsefeyi edindim. Dünyamız bu kadar israfı kaldırmıyor. Ben de atılan çöplerden de güzellikler çıkabilir diye düşünüyorum. Tablolarım bir zamanlar çöptü ama şimdi bir sanat eserine dönüştü” dedi. Atıklardan Yeşilçam tabloları
Ana malzemesinin karton kutular olduğunu ifade eden Birecikligil, "Onları sokaktan buluyorum, çöpten topluyorum. İşime yarayan kağıt, atık boya, kumaş parçaları, plastik parçaları seçiyorum. Yeşilçam filmlerini çok seviyorum ve ağırlıklı olarak o dönemin sanatçılarının tablolarını yapıyorum. Örneğin Ayşen Gruda’nın Domates Güzeli tablosundaki domates görüntüsünü atık balonlardan elde ettim. Tacını folyo kağıdından yaptım. Çiçek Abbas tablosunda renkli poşetler ve elektrik bantları kullandım. Köyden İndim Şehire filmi eserinde de altın görüntüsünü vermek için parlak pul kullandım. Sanatçıların yüzlerini oluştururken kalem kullanmadım, hepsini kağıt parçaları ile şekillendirdim. Özellikle eşim çöpten eşya toplamamdan hoşlanmıyordu. ama şimdi de o da eserlerimi beğeniyor. Tabloları görünce şaşıran, sıra dışı bulanlar oluyor. Bu da benim çok hoşuma gidiyor” diye konuştu.