Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 6’lı masaya ‘Cümbüş Masası’ benzetmesi

Cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, millet ittifakı tarafından yürütülen 6’lı masayı eleştirerek, "ülkemizde siyasi istikrarı bozacak her adım milletimizin hayrına olması mümkün değildi. Siyasi istikrarın alternatifi çok seslilik değil, kargaşadır, kavgadır, herkesin ayrı telden çaldığı bir cümbüş masasıdır. ülkemizde güven ve istikrarın teminatı olan kazanımların kaybedilmesi demek, türkiye’nin tekrar eski kötü günlerine dönmesi demektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 6’lı masaya ‘Cümbüş Masası’ benzetmesi
14-01-2023 18:15

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı tarafından yürütülen 6’lı masayı eleştirerek, "Ülkemizde siyasi istikrarı bozacak her adım milletimizin hayrına olması mümkün değildi. Siyasi istikrarın alternatifi çok seslilik değil, kargaşadır, kavgadır, herkesin ayrı telden çaldığı bir cümbüş masasıdır. Ülkemizde güven ve istikrarın teminatı olan kazanımların kaybedilmesi demek, Türkiye’nin tekrar eski kötü günlerine dönmesi demektir." dedi. Muğla’da toplu açılışa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tören sonrası muhtarlar ve STK temsilcileri ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, “Muhtar bile olamaz, manşetlerinin atıldığı karanlık günlerden milletimizin iradesi ile hamdolsun Cumhurbaşkanlığı makamına geldik. Aslında bu başlığı atanlar benim muhtar kardeşlerimize hakaret ediyorlar. Yani muhtarlık öyle yüce bir makam değil diyorlar. Ama Rabbim öyle bir makam milletimin lütfuyla işte Cumhurbaşkanlığı makamına geldik. Allah’ın yardımı ve insanlarımızın desteğiyle cumhurbaşkanı olarak ülkemize hizmet etme şerefine nail olduk” diye konuştu. “Muhtarlarımıza sahip çıktık”


“Milli irademizin uç beyleri olarak gördüğümüz muhtarlarımızın yetkilerini güçlendirmeye özlük haklarını genişletmeye özel önem verdik." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhtarlarımızdan gelen talep doğrultusunda 29 Ekim tarihini Muhtarlar Günü ilan ettik. Muhtarlarımızın özlük ve mali haklarını iyileştirilmesi, SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşların yükseltilmesi, silah ruhsatları muafiyetine, tek tip muhtar kimliği, elektriklerinin konut tarifesine çevrilmesine kadar çok sayıda adım attık. Göreve geldiğimizde 97 TL olan muhtar ödeneğini 8 bin 506 liraya yükselttik. Bunların haricinde sayısız düzenlemeyi hayata geçirerek muhtarlarımızın yanında olduk. Aynı şekilde esnaf ve sanatkarlarımızın temsilcileri ile yakın mesai içinde olduk. Kendisi de esnaflıktan gelen bir kardeşiniz olarak bundan sonra da ülkemize hizmet mücadelesine devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Yürütmedeki çift başlılığı çözüme kavuşturduk”


Erdoğan, “Uzun yıllar sonra ilk defa ülkemizde siyasi istikrarın sağlanması ile birlikte, ekonomik büyüme sağlanmış ve uluslararası alanda ülkemizin itibarı artmıştır. Türkiye iç siyasette istikrarı sağladıkça, dışarıda da daha aktif politikalar yürütmede kararlıdır. Bugün terör örgütlerinin başını içeride ve dışarıda ezebilmemizin, Ege ve Doğu Akdeniz’de çıkarlarımızı cesurca savunabilmemizin, yurtdışındaki vatandaşlarımızın haklarını koruyabilmemizin kısacası kazandığımız tüm başarıların en büyük sebebi güçlü bir siyasetin varlığıdır. Milletimizi çok ağır bedeller ödetmiş yürütmede çift başlılığı çözüme kavuşturduk. Son dönemde karşılaştığımız tüm krizlerde bu reformların ne kadar isabetli olduğunu gördük. Rakiplerimiz ve düşmanlarımız da bunu görüyor ve kabul ediyor” ifadelerini kullandı. “Cümbüş masası”


Millet İttifakı tarafından yürütülen 6’lı masayı da eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti: "Ülkemizde siyasi istikrarı bozacak her adım milletimizin hayrına olması mümkün değildi. Siyasi istikrarın alternatifi çok seslilik değil, kargaşadır, kavgadır, herkesin ayrı telden çaldığı bir cümbüş masasıdır. Ülkemizde güven ve istikrarın teminatı olan kazanımların kaybedilmesi demek, Türkiye’nin tekrar eski kötü günlerine dönmesi demektir. Giderek daha belirgin şekilde kavganın, entrikanın eksik olmadığı bir kriz masasına dönüşen altılı masanın ülkemize vaat ettiği sistem işte böyle bir yönetim modelidir. Tamamen siyaset mühendisliği ürünü olan bu derme çatma yapı her hafta patlak veren kavgalarıyla tasavvur ve taahhüt ettiği yönetim modelini uygulamalı olarak milletimize göstermektedir. Türkiye’yi neler beklediğini, ülkemizi nasıl bir girdaba sürükleneceğini bu tabloya bakarak anlamak mümkündür. Hâlbuki bunların bira araya gelme amacı seçimlerde bizimle yarışacak bir aday belirlemekti. Aylardır yaptığımız samimi çağrılara rağmen bizimle aşık atacak, er meydanında bizimle yarışacak birisini bir türlü karşımıza çıkaramadılar. Her şeyi söylediler ama bir tek adaylarının ismini söyleyemediler. Onca toplantının sonunda şimdi de uzaktan kumanda ile yönetilen bir cumhurbaşkanından bahsediyorlar. Sandıkta en az 25-30 milyon oy alarak seçilecek bir cumhurbaşkanını çoğu tabela partisinden hallice bir grup genel başkanın emir eri yapmaya, millete eşitlikçi demokrasi diye yutturmaya çalışıyorlar. Biz ülkeyi ve milleti vesayetin boyunduruğumdan kurtarmakla övünüyoruz. Onlar ülkeyi ve milleti yeni bir vesayete sokma vaadiyle ortaya çıkıyorlar. Halkın huzuruna vaat olarak kriz senaryolarıyla çıkmak dünyada ancak bizim kafası karışıklar kulübü kıvamındaki muhalefetimizin göze alabileceği bir kifayetsizliktir. Millete ‘sen oy ver ama ülkeyi ve cumhurbaşkanını biz yönetelim’ demek, insanımızın aklıyla resmen alay etmek demektir. Nefesleri daha ne kadar yeter o günleri görebilirler mi bilmiyoruz ama 4-5 ay sonra yapılacak seçimlerde bu menfaat ortaklığı, bu kapkaç siyaseti tamamen tasfiye olacaktır” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER