İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Yeni eğitim öğretim yılının açılışını İstanbul Sancaktepe’de öğretmenlerimiz öğrencilerimiz ve velilerimizle birlikte gerçekleştirdik. Bu vesileyle eğitimde ülkemize kazandırdığımız hizmetleri tekrar hatırlama imkanı bulduk.
Gençlerimizle bugünün ve geleceğin dünyasına dair kıs bir ufuk turu yaparak kendileriyle oku, düşün, uygula, neticelendir prensibimizi bir kez daha paylaştık. Öğretmen atamalarından derslik sayısına, altyapıdan teknolojiye kadar eğitime verdiğimiz önceliğin neticelerini görmekten memnuniyet duyuyorum.
İLK TEMEL 25 EKİM'DE
Adını İlk Evim İlk İş Yerim olarak koyduğumuz kampanya 500 bin konutu kapsıyor. Kampanyanın ilk etabında 250 bin konut, 100 bin arsa ve 10 bin iş yerini 2 yıl içinde bitirmeyi planlıyoruz. 5 bin konutluk ilk dilimin temelini 25 Ekim'de atıyoruz.
Eser ve hizmetle yarışamayanların yalan, yanlış ve iftira üzerine kurdukları hezeyanlarıyla, kampanyamızı karalamaya çalışmalarını üzüntüyle takip ediyoruz. 20 yıldır eser ve hizmette yarışacağımız muhalefetin özlemini çektik. Görünüşe göre uzun süre aynı arayışımızı sürdüreceğiz.
YENİ ADIMLARI DEVREYE ALIYORUZ
Öğrencilerimizin yurt talebini karşılayacak yeni adımları devreye alıyoruz. Yurt kapasitemizi 850 bin yatağa çıkartarak hiçbir gencimizin eğitimden mahrum kalmamasını sağlamanın gayreti içindeyiz. Geçmişte başvuran öğrencilerimizin çok cüzi kısmı yerleşebilirken biz bunu yüzde 90'lar seviyesine çıkardık. 14 Eylül'de 105 yeni yurt binamızın açılışını yaptık.
İlk yerleştirmede yüzde 80'lik talep karşılama oranı yakaladık. İnşallah bu oran zamanla artacaktır. Türkiye'nin Avrupa ülkelerinin çoğunun toplamından yurt kapasitesi fazladır. Siyasi istismar aracı haline getirmek isteyenler dünyadan ve Türkiye'den haberleri olmadığı açıktır.
BESLENME YARDIMINI 1800 TL'YE YÜKSELTİYORUZ
Başvuran her öğrencimiz kredi, şartları tutan öğrencilerimiz burs alabilmektedir. Kredi ödemelerinin sadece ana para üzerinden yapılmasına ve geçmişteki borçların silinmesine ilişkin düzenleme ekim ayında Meclis gündemine gelecektir.
Geçmişte gerginlik sebebi olan üniversite harçlarını biz kaldırdık. Üniversite öğrencilerine bir de müjde vermek istiyoruz, ek yerleştirmelerin devam ettiği, fiyatlarını değiştirmediğimiz yurtlarda kalan öğrencilerimizin beslenme yardımını 25 TL'den 60 TL'ye çıkartıyoruz. Böylece beslenme yardımını 2,5 katlık artışla aylık 1800 TL'ye yükseltiyoruz. Amacımız öğrencilerimize yurtlarımıza kaliteli ve doyurucu yemek sunmaya devam etmektir.
Geçtiğimiz hafta sonu Sakarya'da toplu açılış töreni vesilesiyle vatandaşlarımızla ardından da seçimlerde ilk defa oy kullanacak gençlerimizle bir araya geldik. Özellikle gençlerimizle gerçekleştirdiğimiz buluşmada haklarına, özgürlüklerine, geleceklerine sahip çıkma iradelerini 2023'de sandıkta gösterme konusunda görmekten memnuniyet duydum.
TÜRKİYE'NİN BÜYÜME ORANI SÜREKLİ YÜKSELİYOR
Birileri evlatlarımıza umutsuzluk aşılarken gençlerimize güvenmeye, her alanda desteklemeye devam ediyoruz. Pazar günü İTO'nun 140. kuruluş yıldönümü ödül törenlerinde iş dünyamızla bir araya geldik. Uluslararası kuruluşlar, küresel ekonominin ve gelişmiş ülkelerinin büyüme beklentilerini aşağı revize ederken Türkiye'nin büyüme oranı sürekli yükseliyor.
GÜÇLÜ DURUŞ SERGİLİYORUZ
Dünya ekonomik krizden savaşlara, siyasi çalkantılara kadar pek çok sorunla boğuşurken Türkiye olarak içeride ve dışarıda güçlü duruş sergiliyoruz. Küresel krizleri önceden görüp gereken tedbirleri alma, dayanıklılığımızı tahkim konusunda herkesin takdir ettiği birikim ve dirayete sahibiz.
Kesintisiz yaşadığımız saldırılar, maruz kaldığımız oyunlar, tuzaklar bize böyle bir erken uyarı sistemi oluşturmaya ve etkin şekilde çalışmaya mecbur bırakmıştır. Salgın, Ukrayna-Rusya savaşıyla süren küresel krizlerde biz hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürebildik.
ŞANGAY İŞ BİRLİĞİ TEŞKİLATI İLE İLİŞKİLERİMİZİ ÇOK DAHA DERİNLEŞTİRMEYİ İSTİYORUZ
Ne Batı için Doğu'ya sırtımızı dönüyor ne de Ortadoğu ve Afrika'yı ihmal ediyoruz. Bir ayağımızı ülkemize sabitlerken diğeriyle de bölgemizden başlayarak tüm dünyayı kuşatıyoruz. Tarihi, beşeri, kültürel, kadim bağlarımız olan Balkanların güvenlik ve huzurunu kendi ülkemizden ayrı görmüyoruz. Kritik dönemde Bosna Hersek, Sırbistan, Hırvatistan'a yaptığımız ziyaretler istikrar ortamının korunması açısından faydalı sonuçlar doğurmuştur. Özbekistan ve Amerika'da yaptığımız temaslarda Türkiye'nin dış politika vizyonunu ortaya koymuştur. Kardeşim Şevket Mirzayev'in daveti üzerine Şangay İşbirliği Teşkilatı'nın zirvesinde oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirdik. 2012 yılından bu yana diyalog ortağı olduğumuz Şangay İşbirliği Teşkilatı ile ilişkilerimizi çok daha derinleştirmeyi istiyoruz.
YUNANİSTAN DENGİMİZ DEĞİL
Biz gerilimleri sonlandırmak için samimi gayret ederken Yunanistan'ın tahrik ve provokasyon kokan politikalarını ibretle takip ediyoruz. Yunanistan askeri, siyasi ve ekonomik olarak dengimiz değildir, olamaz. Yunan siyasetçileri kışkırtarak üzerimize salanların asıl sebebi ülkemizin vaktini, enerjisini, dikkatini dağıtarak büyük ve güçlü Türkiye programını engellemek olduğunu gayet iyi biliyoruz.
TEHLİKELİ BİR OYUN
Bu hem Yunan siyasetçileri, Yunan halkını kullananlar tarafından tehlikeli bir oyundur. Kısır siyasi hesapları uğruna ülkesini siyasi, askeri ve ekonomik olarak işgale uğratan Yunan yöneticiler bunun hesabını er geç en başta kendi halkına vermek mecburiyetinde kalacaktır. Türk askerinin süngüsünün önünden kaçtığı günleri unutturmaya çalışıp bebekleri, yaşlıları, kadınları öldürdüğü Tripoliçe katliamını zafer gibi kutlayanlar henüz tarihin önünde bunların hesabını vermediler. Aynı zihniyeti Akdeniz'de Ege'de botlarını batırarak ölüme terk ettiği hatta taammüden katlettiği çocukların ve tüm masumların hesabı elbet bir gün sorulacaktır. Birilerin eteklerini altına saklanarak özgürlük de olmaz, kalkınma da olmaz, onurlu duruş da sergilenemez. Yunanistan'a yapılan yığınaklar bizi değil Yunan halkını rahatsız etmelidir.
BİZ BU FİLMİ İZLEDİK
Bedeli mutlaka ödetilecek ekonomik ve siyasi angajmanlar bizi değil Yunan halkını tehdit etmektir. Türkiye olarak biz bu filmi seyrettik. Şimdi Yunanistan'ın göz göre göre benzer felakete sürüklenmesinden samimiyetle üzüntü duyuyoruz. Askeri yığınaklar, siyasi ve ekonomik d estekler Yunanistan'ı bizim seviyemize çıkarmaya yetmez. Ama bu yanlış adımlar Yunanistan'ı batağa sürüklemeye kafi gelir.
TÜM İMKANLARI KULLANMAKTAN GERİ DURMAYIZ
Yunanistan'a karşı gerektiğinde ülkemizin hak ve menfaatlerini elimizdeki tüm imkanları kullanarak savunmaktan geri kalmayız. Bu da iyi biline. Kendi ekonomik ve kalkınma programımızdan bunu yaparken zerre kadar taviz vermeyeceğimizi belirtiyoruz.
TAKOZ KOYMALARIYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK
Bugün uyguladığımız yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomik programımız üzerinde yükselttiğimiz altyapılardan biri de ulaştırmadır. Kara, hava, demir, deniz yollarındaki ulaştırma yatırımlarımızda kendi insanlarımızın değil bu projelerle Avrupa'dan Asya'ya bölgemizin tamamının hızlı, konforlu, ekonomik bir şekilde buluşmasını sağlıyoruz. Londra'dan Çin'e kadar kesintisiz demiryolu ile gidilebiliyorsa ülkemizde inşa ettiğimiz köprüler, tüneller, yollar sayesindedir. Karadeniz'de lojistik hatlarımızla dünya tahıl krizi başta olmak üzere pek çok sorunun üstesinden gelebiliyoruz. İstanbul Havalimanı'nda finansmanından projesine pek çok sorunu üzerinde çalışırken muhalefetin takoz koymalarıyla karşı karşıya kaldık. Karalama kampanyaları, iftiraları unutmadık. Geldiğimiz noktada milletimize söz verdiğimiz her projeyi yaptık. Bir kısmının inşasını hızla sürdürüyoruz. İzmir Körfez geçişini içeren İstanbul-İzmir otoyoludur. Feribotla 1 saati, yoğun vakitlerde araçla 1,5 saati bulan İzmit Körfez geçişini Osmangazi Köprüsü'yle 5 dakikaya indirdik.